GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:61
Tarih:24.03.2016

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başkan sevindirdi, ben de maalesef biraz üzeceğim.

Biraz önce gelen bilgiye göre, Diyarbakır-Bingöl karayolunda bulunan Mermer Jandarma Karakolu'na bölücü hainler bombalı araçla saldırı düzenlemiş ve şu anda da silahlı çatışma devam ediyor. Allah oradaki güvenlik kuvvetlerimizin yardımcısı olsun, inşallah bir zayiat vermeyiz diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, evet, tasarının sonuna geldik. Bir sürü şey söyledik. Bu kürsüden bu tasarıyla ilgili hep teknik şeyler anlattık. Tasarının sakıncaları konusunda sizleri uyarmaya çalıştık. Çok şey söyledik. Bunun bir fişleme olacağını söyledik. Yarın bir gün iktidardan düştüğünüzde, sizin çıkardığınız bu kanunla sizlerin dahi fişlenebileceğini söyledik. Kurulun oluşumunun Avrupa Birliğinin aradığı kriterlere uygun olmadığını, çok yakın bir zamanda tekrar bu kanun üstünde oynamalar yapmak durumunda kalabileceğimizi söyledik. MİT'e verilen, istihbarat teşkilatlarına verilen ayrımın, istisnaların çok olacağını söyledik. Tasarının istisnalardan yamalı bohçaya döndüğünü, bunun tasarının amacına çok aykırı olduğunu söyledik ama size anlatamadık. Artık, size bu konuda başka bir şey diyemeyeceğim, tasarının çoğunu geçirdiniz, hayırlı uğurlu olsun. Dileğim odur ki kabul edilen bu kanunla, ne yurttaşlarımızın ne sizin ne bizim telafisi imkânsız zararlara muhatap kalmamamız.

Yalnız söylememiz gereken birkaç şey var. Biraz önce Sayın Komisyon Başkanı, bizim bir yeni madde ihdasıyla ilgili talebimizi Komisyon çoğunluğu olmadığı için kabul etmedi. Neydi bu madde? Aslında, bugün, 4 partinin ortak bir önergeyle kurduğu, çocuklara yönelik her türlü istismar iddialarını araştıracak araştırma komisyonuyla da ilgiliydi. Kişisel verilerin korunması diyoruz ama kanunda bir kelimeyle dahi olsun çocukların kişisel verileriyle ilgili bir madde yok. Biz bu Komisyonda bir maddeyle dedik ki: Küçük çocukların kişisel verilerinde ancak ve ancak velisinin ya da vasisinin açık rızası olmalı. Komisyonda Sayın Bakan dedi ki: "Yahu, doğru, haklısınız, biz bunu atlamışız ama Komisyonda sizin önergenizi kabul etmeyelim de bunu iyice araştıralım, Genel Kurulda biz bir önergeyle kanun metnine dâhil edelim." Sayın Çavuşoğlu, böyle olmadı mı? Oldu. Sayın Ali Bey -çıktı mı, bilmiyorum- böyle olmadı mı? Oldu. Biz bunu beklerken bir baktık ki böyle bir madde gelmedi. Hemen başvurdum, dedim ki: Ya, bu niye böyle? Dediler ki: "Ya, küçük çocukların böyle vasisini ararsak ticari hayat mümkün olmayacak derecede çekilmeyecek hâle gelecek." Ya bırakın. Yani, nedir bu para sevdası, nedir bu zengin sevdası?

Yani, benim 11 yaşında bir kızım var. Bir örnek vereceğim. Alışveriş merkezine annesiyle beraber gitti, ayrıldı annesinden; gitti, bir hediyelik eşya mağazasından bir şey alacak. Dedi ki oradaki tezgâhtar: "Telefon numaranız?" O da verdi. Al işte, çocuk istismarına yol açabilecek -başkalarının eline geçtiğinde- bir durum oluştu. Kötü bir şey mi söyledik? Ama, maalesef kabul ettiremedik, anlatamadık.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bunlar anlamaz.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Siz burada Türk halkının oylarıyla seçilmiş milletvekillerisiniz. Mutlaka anlayışınızın çok geniş olduğuna inanıyorum. Artık hatayı kendimizde arıyorum. Demek ki biz iyi anlatamadık.

Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum ama bu yasanın, yani bizim her türlü muhalefetimize rağmen kabul edeceğiniz bu yasanın ne kadar sakıncalı olduğunu ileride yaşayarak göreceğiz ve o zaman elinizi vicdanınıza koyup o manzarada payınızın olup olmadığını düşünmenizi talep ediyorum.

Yasanın geçmesinde emeği geçen bürokratlara, Adalet Komisyonuna ve sayın milletvekillerine teşekkür ediyorum. Yüce kurulunuzu saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)