| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 23.03.2016 |
MURAT ALPARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisiyle ilgili söz almış bulunmaktayım.
Bugün Ankara'da 2 şehidimizi ebediyete uğurladık. Bu vesileyle, konuşmamın başında "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." şiarınca bayrağımızı göklerde daim tutan ve bu ülkeyi bize vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Ve yine, dün, Avrupa'nın başkentinde yaşanan menfur terör saldırısını şiddetle ve lanetle kınıyorum. Terör kimden gelirse gelsin, kime gelirse gelsin "ama"sız, "fakat"sız, "lakin"siz kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, devlet ve millet olarak zor günlerden geçiyoruz. Bu ülke, bu millet geçmişte çok büyük bedeller ödemiş, ağır sorunlarla karşılaşmış, büyük sorunların üstesinden gelmiş ve pek çok badireyi atlatarak bugünlere ulaşmıştır. Şanlı bir tarihe sahiptir, köklü bir medeniyeti vardır, zengin bir kültürü vardır ve kadim bir devlet geleneğine sahiptir. Geçenlerde 101'inci yılını idrak ettiğimiz Çanakkale ruhu ve bugün yaşadığımız bu ruhla istiklalimiz ve istikbalimiz inşallah ilelebet teminat altındadır.
Değerli dostlar, ülkemizi zayıflatmaya, güçsüzleştirmeye, belki de bir anlamda diz çöktürmeye çalışan pek çok ulusal ve uluslararası gayrimeşru yapılanmaların, birtakım farklı organizasyonların ve özellikle de terörün olduğu hepimizce malumdur. Bunlara karşı hep beraber, topyekûn bir seferberlik yapmak ve millî ve de yerli bir duruşu hep beraber ortaya koymak durumundayız. Terörle mücadele sadece Hükûmetin, AK PARTİ'nin meselesi değildir. Bu mesele başta tüm siyasi partiler olmak üzere toplumun her kesiminin, iş dünyasının, medyanın, sivil toplum kuruluşlarının ve hatta tüm bireylerin ortak sorunudur. Bu birliğimizi, bu dostluğumuzu, muhabbet ve kardeşliğimizi tesis eder isek eminim ki bu beladan da çok kısa sürede hep beraber kurtulacağız.
Değerli milletvekilleri, meselelere farklı açılardan bakıp mülahazalarımızı farklı perspektiflerden ortaya koyabiliriz. Ancak, milletimizin birliği, devletimizin bekası, istiklal ve istikbalimiz söz konusu olduğunda hiç tereddütsüz hepimiz dimdik, omuz omuza durabilmeli, "Eğer mesele vatansa gerisi teferruattır." diyebilmeliyiz.
Şurası muhakkaktır değerli milletvekili arkadaşlarım: Bu ülke, bu millet pek çok sorunun üstesinden geldi, pek çok konuyu ve meseleyi de çözdü. Ve inşallah, yine, ülkemiz üzerinde, milletimiz üzerinde oynanmaya çalışılan pek çok oyun, kurulmaya çalışılan pek çok tuzak da boşa çıkarılacak ve bu ülke, bu millet hak ettiği çok daha güzel günlere hep beraber kavuşacaktır diye ümit ediyorum.
Değerli arkadaşlar, hâkimiyet bilakayduşart milletindir ve bu millet yetkisini, iradesini seçilmiş milletvekillerinden oluşan Meclis marifetiyle kullanır. Meclisin millet iradesinin ve egemenliğinin temsil edildiği yer olduğu hiç tartışmasız ve şüphesizdir. O sebeple, bizler milletin iradesini ve egemenliğini temsil eden vekiller olarak milletin sorunlarını bilmek, anlamak, onların meselelerini çözme konusunda bir irade ortaya koymak durumundayız. O sebeple, meseleleri tahlil eder iken milletin diliyle konuşabilmeyi, milletin gözüyle görebilmeyi, milletin hassasiyetlerine dokunabilmeyi de becerebilmeliyiz.
Hiç tereddütsüz, siyasette üslup, retorik, hitabet bir sanattır ve vardır. Fakat, sadece içi boş, kuru vaatlerden ve cilalı birkaç cümleden ve hamasetten ibaret, ete kemiğe bürünmemiş; bir eser, bir hizmet üretmeyen siyaset de anlamsızdır. Zira, biz bilir ve inanırız ki "Kâmil insan odur ki dünyada bırakır eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser." O sebeple, biz yine biliyor ve diyoruz ki "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz/Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
O sebeple, biz partimiz kurulduğu günden itibaren hep ezberleri bozan, rutin siyasi çalışmaların ötesinde "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." diyerek yola çıkan ve bu anlamda milletin her türlü sorununu kendisine mesele edinen, çözümü için mesai harcayan, gayret gösteren bir siyasi hareket olduk ve bu anlamda da siyasette beyanname kültürünü realize ettik. Her zaman "Yapmıştık, yapıyoruz, yapacağız." düsturuyla, sloganlarımızda da ifade ettiğimiz gibi "Onlar konuşur, AK PARTİ yapar." gerçeğini milletimizle paylaştık. Yapacağımız konuları ve meseleleri iyi tespit ettik, yapamayacağımız konularda da hiçbir zaman milletimize söz vermedik. Bu anlamda, 1 Kasım seçimleri öncesinde ortaya koyduğumuz vaat ve reformlarla ilgili, 20 Aralık tarihinde belirlediğimiz takvim mucibince, bir aylık, üç aylık, altı aylık ve bir yıllık takvime göre, hamdolsun, bugün itibarıyla Meclise sevk edilen tasarılar da dikkate alındığında, reformların yüzde 65'inin, vaatlerin de yüzde 100'ünün gerçekleştirildiğini büyük bir memnuniyetle görüyor ve seviniyoruz.
Geçen hafta Avrupa Birliğinde Brüksel'de 3'üncü Zirve'yi gerçekleştirdik. Ve orada pek çok fasıl ve konu başlığıyla ilgili birtakım hususlarda bir takvim karşımıza çıktı. Belki, işte, mültecilerin göç imkânları, can kayıplarının önlenmesi, Suriye'de yaşayanların daha güvenli ve daha iyi şartlarda yaşayabilmesine ilişkin imkânlar, yine, sorumluluk paylaşımı anlamında 3+3 milyar avronun belli bir takvime bağlı olarak bırakılması ve yine temmuzdan önce "bütçe ve mali başlık" adı altındaki 33'üncü faslın açılmasıyla ilgili konu başlıkları dâhil ve özellikle Avrupa Birliğiyle ilgili vize muafiyetlerini öngören birtakım konu başlıklarında mutabakata vardık. İşte, bu mutabakat mucibince Avrupa Birliğiyle ilgili vize muafiyetinin sağlanabilmesi için birtakım mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerek. 72 konu başlığıyla ilgili, 37'si gerçekleşti, kalan 35'inin de bir takvim içerisinde 4 Mayıs tarihinden önce Meclisten bir şekilde çıkması ve mevzuata kazandırılması lazım. Bu anlamda, muhalefet partilerinin bu hususta samimi bir gayretle ciddi bir destek vereceklerine olan inancımızı da muhafaza ediyor ve bu konuda da...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Veriyoruz. Önergeyi destekleyin o zaman.
MURAT ALPARSLAN (Devamla) - ...inşallah önümüzdeki süreç içerisinde, burada yapılacak çalışmalarda hep beraber mesele millet ve ülke yararı olduğunda nasıl bir araya gelindiğini de gösteririz diye ümit ediyorum. Tabii, bunun normal mesai saatleri içerisinde yapılabilmesi bizim de arzumuz ancak bunun farklı sebeplerle, belki birtakım engellemelerle, birtakım blokelerle, gündeme geçilmeksizin çok ileri saatlere kadar sarktığının ve bu anlamda da Meclis gündeminin bir şekilde geride kaldığının da hepimiz farkındayız. O sebeple, Meclis çalışmalarının çok daha farklı zamanlarda, gerekli görüldüğü her zaman yapılabilmesini de arzu ediyoruz. Bu sebeple, biz Meclisin çalışmalarının gerekli görülen her zaman yapılmasını ve Meclisin açık durmasını da önemsiyoruz. Meclisin açık olması demokrasinin güçlenmesidir. Pek çok sorunumuzun, pek çok sıkıntımızın hâl yolu olarak adres gösterilen, millet iradesi ve egemenliğin tecelli ettiği bu yerin açık olması, açık olmasının da ötesinde çalışması, bir şeyler üretmesi bizlerin de en büyük arzusudur. Tabii, bu arzunun gerçekleşebilmesi için de tüm siyasi partilerin bu konuda olumlu bir katkı sunması, elini bu meselelerde taşın altına koyması da en büyük arzumuzdur.
Belki siyasi partilerin tamamı şu veya bu şekilde Meclis çalışmalarının aksak yönlerinin olduğunu, kendilerini ifade edemediklerini veya bazı çalışmalarla ilgili birtakım sıkıntılarla karşılaştıklarını ifade ediyor olabilirler. O zaman, hiç tereddütsüz en büyük sorunun çözüm yeri yine Meclis ve yapılması gereken de Meclis İçtüzüğü'nün bu konudaki birtakım engellemeleri ortadan kaldıracak şekilde tekrar ele alınması, değerlendirilmesi ve Meclisin daha aktif, daha işler, daha verimli çalışır hâle getirilecek bir düzenlemeye kavuşturulmasıdır. Bunu yapacağımıza inanıyorum çünkü biz farklı meselelere farklı bakış açılarıyla yaklaşıyor olsak bile, siyasi reflekslerimiz, vizyonlarımız, takvimimiz ve birtakım vaatlerimiz farklı olsa bile iyi yönlerde, olumlu konularda, millet, devlet menfaatine olan her türlü hizmette bir arada olabilmeyi başarabiliriz diye ümit ediyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)