| Konu: | İzmir Milletvekili Müslüm Doğan'ın 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 9'uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 22.03.2016 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu resmî ideoloji meselesi Türkiye'de zaman zaman gündeme gelir. Nedir, ne değildir, ben çok bilmiyorum bu resmî ideolojiyi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu felsefesi var. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu felsefesi bugün ayakta ve hayatta olabilseydi gerçek anlamda, bu bombalar patlamazdı, bin yıllık Türk ve Kürt kardeşliği devam ederdi, kimse "özgürlük" diye bağırmazdı, kimse kimsenin temel ve hak özgürlüklerini gasbetmezdi. Şu anda, Türkiye'nin -her vesileyle övündüğümüz- 783.562 kilometrekarelik coğrafyasının bir bölgesinde âciz bir Hükûmet, çürümüş bir devlet, panik hâlinde bir millet tablosuyla karşı karşıya kalmazdık. Eğer o kurucu iradenin, kurucu felsefenin "Yurtta barış, dünyada barış." diskuru bütün partiler tarafından ve özellikle bu Hükûmet tarafından hayata geçirilmiş olsaydı, bugün Parlamentomuzda milletimizin ekonomik, sosyal, kültürel olarak günlük hayatının daha iyileşmesine yönelik daha kayda değer ciddi işlerle uğraşırdık.
Sayın milletvekilleri, elbette, Parlamento; siyaset yapacağız, polemik yapacağız. Sizi bilmem, bizim içimiz yanıyor. Bugün yine Yüksekova'da 3 tane şehit var. Türkiye'de her gün insanlar ölüyor, öyle ya da böyle. Ve her zaman söylüyorum, bu ölümlerden, bu ölümlerle ilgili sorumlu arıyorsak, birinci sorumlu bu Hükûmet, ikinci sorumlu bu Hükûmetin yaptıklarına seyirci kalan bu Meclistir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)