| Konu: | 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 101'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 59 |
| Tarih: | 22.03.2016 |
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihe "Centilmenler savaşı" olarak geçen Çanakkale savaşlarının şanlı bir sayfası olan 18 Mart Deniz Zaferi'nin 101'inci yılı üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, biz Çanakkaleliler her sabah karşı yarımadaya bakarak uyanırız, yeni bir güne şehitlerimizin huzurunda başlarız, biliriz ki şehitlerimizle aynı semanın altındayız, aynı yıldızların altında uyuruz. Biz her gün Karşıyaka'ya baktığımızda iki yakamızı bir araya getirenleri görürüz ve dün ile bugün arasında bir mukayese yaparız. Yüz bir yıl önce Çanakkale'nin topraklarında neredeyse çocuk yaştakiler vuruluyordu, yüz bir yıl sonra bugün Çanakkale denizlerinde Suriyeli çocukların ölü bedenleri sahile vuruyor. Yüz bir yıl önce Aynalı Çarşı'yı söylerken "Ana ben gidiyom." diyen evlatlar vardı, şimdi ise giden evlatlarının tabutlarına sarılıp ağlayan analar var. Bir zamanlar çocuklar vardı cepheden babasını gözleyen, şimdi babalar var tabutlara koyup çocuklarını gömen. Çanakkale'de yüz bir yıl önce büyük adamlar vardı bir ruh vardı bizim "Çanakkale ruhu" dediğimiz.
Çanakkale ruhu kardeşliktir değerli milletvekilleri. Bugün de kardeşçe toprağın altında koyun koyuna yatanlar kadar, toprağın üstünde de yan yana olalım. Siperde birlikte türkü söyleyenler gibi biz de kardeşlik türküleri söyleyelim. Ölüme giderken birlikte olanlar gibi biz de yaşarken birlik olalım. Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si, Laz'ı, Çerkez'i, bir uçtan bir uca aynı halayda, aynı horonda, aynı semahta bulaşalım.
Çanakkale ruhu hoşgörüdür, saygıdır, barıştır değerli milletvekilleri. Bülent Ecevit'in de şiirinde dediği gibi, saygı üreten bir savaştı Çanakkale. "Yaklaştıkça birbirine siperler, gönüller de yakınlaştı/Düştükçe vuruşanlar toprağa, dostlar gibi kaynaştı." Bu topraklarda bir zamanlar yaralı düşmanı kucağında taşıyanlar vardı. Bu topraklarda yine bir zamanlar uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analara "Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." diyen Mustafa Kemal vardı. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyaya sunduğu tarihin bu en anlamlı barış mesajında Mehmetçik'le yan yana, koyun koyuna yatan yabancı askerler artık bizim evladımız olmuşlardı.
İşte bu yüzden Çanakkale ruhundan alacağımız önemli dersler var değerli milletvekilleri. Çanakkale ruhundaki hoşgörüyü gelin bugün de birlikte yaşatalım. Bugün de siyasi düşüncesi ne olursa olsun, söylediğine katılmasak da söyleme hakkını savunabilelim. "Bendensin." ya da "Düşmansın." demeyelim, tarafı ne olursa olsun "Ne olursan ol gel." diyebilelim.
Değerli milletvekilleri, özgürlüklerin ve barışın kenti Çanakkale'nin Belediye Başkanının TRT tarafından kesilen 18 Mart konuşmasından bazı alıntıları sizlerle ve bu yüce kürsüden bizi izleyen milletimizle paylaşmak istedim. Çanakkale halkının yüzde 55 oyuyla seçilmiş bir Belediye Başkanının Çanakkale Zaferi üzerine yaptığı konuşmanın halkın vergileriyle yayın yapan TRT tarafından kesilmesinin takdirini Çanakkale halkına ve milletimize bırakıyorum.
Yine, 18 Mart günü tören alanında öğrenciler tarafından "puzzle"larla yapılan Türkiye haritasının üzerinde bir siyasi partinin seçim sloganının yazıldığını Çanakkale'de üzülerek gördük. Bir devrin battığı yerde, savaştan barış için dersler çıkarılan topraklarda tarihimizin şanlı sayfalarını siyasete alet etmemeliyiz. 18 Mart günü yaşadıklarımız, bize hâlen, maalesef, Çanakkale ruhunu idrak edemediğimizi, özümseyemediğimizi gösterdi. Önümüzdeki 18 Martlarda herkesi Çanakkale ruhuna uygun hareket etmeye davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri, biz millet olarak yüz bir yıl önce Çanakkale'de tüm korkuları yendik. Bugün yapmamız gereken, aziz kahramanlar tarafından bize bırakılan laik, bağımsız, özgür cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmaktır; sevgi ve hoşgörüyle, Çanakkale ruhuyla barışı tesis etmektir.
Bu duygularla, bir hilal uğruna batan güneşleri, vatan için toprağa düşenleri ve tüm şehitlerimizi minnetle ve saygıyla anıyorum. Selam olsun şanlı Çanakkale'ye, selam olsun Mustafa Kemal'e!
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)