GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:56
Tarih:08.03.2016

CHP GRUBU ADINA HAYATİ TEKİN (Samsun) - Zamanım geçiyor arkadaşlar.

BAŞKAN - Yani zamanınız alkışlarla geçsin Tekin, bundan daha güzel ne olabilir?

HAYATİ TEKİN (Samsun) - İnşallah.

BAŞKAN - Buyurunuz, sürenizi baştan alıyorum.

HAYATİ TEKİN (Samsun) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bütçe görüşmelerinin 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesiyle ilgili olarak, "Devredilen, iptal edilen ve tamamlayıcı ödenekleri" üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Ülkemiz ne yazık ki dünyayla kıyaslandığında cinsiyet eşitliği bakımından 145 ülkeden 130'uncu sırada, Küresel Kölelik Endeksi'nde 167 ülke arasında 105'inci sırada, kadın cinayetleri yüzde 1.400 artmış. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü diye bir günden bile haberi olmayan, ezilen kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyor, huzurlarında saygıyla eğiliyorum.

Sayın milletvekilleri, konum biraz teknik, mümkün olduğunca kısa ve öz olarak süremin yettiğince anlatmaya çalışacağım. Anayasa'nın 160'ncı maddesi: "Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Ancak, 2014 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın görüşme süreci ve bu denetimde değerlendirilecek Sayıştay raporları fiilen bu denetimi olanaksız kılmaktadır. Raporların içerikleri incelendiğinde Sayıştayın denetim yetkisinin fiilen ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlarda bulunan standart metinler ve etkisiz tavsiyelerden oluşan kağıtların rapor diye gönderildiği görülmüştür. Bu durum, Anayasa'ya aykırılık suçu taşımakta ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkını, denetim yetkisini fiilen ortadan kaldırmaktadır. Aslında, balığın baştan kokacağı belliydi çünkü uygulama yönetmeliğine ek bir madde eklenerek, Sayıştay denetimlerine esas teşkil edecek belgelerin Sayıştaya gönderilmesi üç yıl süreyle ertelenmiştir yani "Sayıştay hesaplarının tutulmasını biz AKP olarak 2016'ya kadar erteliyoruz, ne halt ettiğimizi kimsenin bilmesini istemiyoruz."

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Sayın Melih Gökçek'in 2016 yılı proje tanıtım şovunda, Sayın Başbakan Davutoğlu ve Kabinesini Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetleyip halkımıza sunacak olan Sayıştay Başkanının ve yolsuzlukları denetleyecek Danıştay Başkanın da hep birlikte aynı şovda yer alması, şimdiden, 2016 yılı bütçesinin her türlü filme ve senaryoya açık olduğunun göstergesidir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Parlamentonun üstünde bir irade nasıl açıklanır, bunu bilmiyorum, siz değerli vekillerimin ve milletimin takdirine bırakıyorum.

Değerli milletvekilleri, filmin devamında, 2014 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu'yla Maliye Bakanlığı bütçesinin yedek ödenekler tertibine başlangıç ödeneği konulmuş ancak diğer kamu idareleri bütçesinden, özellikle personel ödeneklerinden ne yazıktır ki -tırnak içinde, burada Millî Eğitim Bakanlığının personel ödenekleri depo mahiyetinde kullanılmıştır- Maliye Bakanlığı bütçesine ödenek aktarılması sonucu, yedek ödenek toplamı yıl sonunda 21 kat artırılarak, toplam ödeneğin tamamı diğer kamu idarelerinin farklı bütçelerine keyfiyeten denetimsiz aktarılıp yıl sonunda sıfırlanmıştır. Sayıştay da bu hukuksuzluğa alet edilmiş, tamamlayıcı ödenek yöntemiyle kapatılmaya çalışılan bu durum, merkezi yönetim bütçe kanunlarıyla Maliye Bakanlığına verilen, Anayasa'ya ve 5018 sayılı Kanun'a aykırı yetkilerin bir sonucudur. Anlıyoruz ki Sayıştayın baypas edilmesi ve denetimsiz bırakılmasının sebebi 17-25 Aralıktır. Çünkü, Anayasa'ya göre, Sayıştay denetçileri her türlü belgeyi isteme ve inceleme yetkisine sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, 78 milyon yurttaşın hakkı olan kamu harcamalarını, gelirlerini ve mallarını denetlemek Sayıştayın birinci görevidir. Milletimizin adına denetim yapan bu kuruma hesap vermemesi ancak diktatörlüklerde ve oligarşilerde söz konusudur. (CHP sıralarından alkışlar)

Belki bunu söylerken bile biraz haksızlık ediyoruz. Rıza Sarraf hükûmetinin bakanlarıyla podyumlarda boy gösterirken -o ülkenin adını biliyorsunuz- ortağı Babek Zencani İran'da idama mahkûm edilmiştir. Bütçeyi konuştuğumuz bu zamanlara denk gelmesi Allah'ın bir takdiri midir diye düşünmeden edemiyorum. Eğer AKP de 17-25 Aralık prangasından kurtulmak istiyorsa Sayıştayı baypas etmek yerine göstermelik bir mahkeme kurup, yargılanıp, uyduruktan beraat edip Avrupa Birliğine ve tüm dünyaya "Yargılandık, aklandık." demeleri daha doğru olurdu. Bunu yapma imkân ve kabiliyetine sahip olduklarını biliyoruz.

Her fırsatta, Hükûmetin bakanlarının yaptıkları sunumlarda Türkiye'nin gerçeklerine pembe gözlükle baktıkları anlaşılmıştır. TÜİK verileri hiç de böyle olmadığı gösteriyor. Kredi kartı sayısı AKP döneminde 53 kat artmış, icra dosyalarının sayısı 24 milyona yaklaşmış. "IMF borcu kapatıldı." deniyor, evet, ama devletin borcu 677 milyarı aşmıştır. Dış borç stoku 406 milyar dolar. 2,6 milyon yani 2 milyon 600 bin kişi bankalara borcunu ödeyemiyor hâldedir. Ekmeğin fiyatı AKP döneminde yüzde 248,5 kat artmıştır. Kısacası, bu yılki bütçenin 50 milyar yatırım, 56 milyar faiz ödemesiyle bağlanması herhâlde başka söze ve izaha gerek göstermemektedir.

Yeni belediye başkanı seçildiğim zamanlar, rahmetli Yusuf Hocamın bana anlattığı olayı size nakletmek istiyorum: Hazreti Muhammed (SAV) Efendimiz'e, Veda Hutbesi'nden sonra gerçekleşen bir dost meclisinde sahabe sorar: "Ya Resulullah, sana öbür dünyada komşu olacak kimdir?" Peygamberimiz cevaben "Buradakilerden hiçbiri" der. Sahabe üzülür, hatta Hazreti Ebubekir oradadır. "Peki, kim komşu olacak?" diye sorulur. Peygamberimiz (SAV) "Adaletli yöneticidir." der. Sahabe "Peki, 'Herkes cennete gidecek.' diyorsun, en son cehennemden çıkacak yani en son cennete girecek kimdir?" dediğinde, Peygamberimiz (SAV) "Adaletsiz yöneticidir." der. Bu durumda AKP'nin "A"sının gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Bu dünyada yargılanmaktan kaçanlar, mahkemeyikübradan kaçamayacaklar. Zebanilerden önce onları ateşli tokmaklarla rahmetli Erbakan'ın beklediğinden eminim. [CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından alkışlar (!)]

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sağ ol Hocam, ağzına sağlık, bravo Hocam(!)

HAYATİ TEKİN (Devamla) - Biraz önce, "Kapitalizm" lafından alındınız. Naci Bey şu anda aramızda yok. On dört yıllık iktidarın neticesinde Yahudi sermaye destekli, emperyalist yani Kur'an'a aykırı küresel ekonominin arzu ve isteklerinden başka geri dönüp baktığınızda ne yaptınız, ne buluyorsunuz? Tüm bu olumsuzluklardan sonra teknik tartışmalar yapılırken iktidar grubundan aldığımız yanıt sürekli "Sandıktan çıkan sonuca bakın." şeklinde olmuştur. (AK PARTİ sıralarından "Doğru" sesleri) Peki, bakalım.

Yani, demek istenmiştir ki "Haklısınız, bunca eksiğimize rağmen millet bize oy veriyor." diyerek, oy veren millet suçlanmıştır. [AK PARTİ sıralarından alkışlar (!)] Evet, suçlular aynı zamanda alkışlanmıştır.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Millet hizmete oy veriyor, hizmete.

HAYATİ TEKİN (Devamla) - "Oy veriyor." diyerek kendi savunmalarına dayanak yaptıkları vatandaşlara duyurulur.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hizmete oy veriyor millet.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Taciz yok, taciz yok Osman.

HAYATİ TEKİN (Devamla) - Denetimin saf dışı edildiği, harcamaların bilinmezlerle dolu olduğu Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı'na onay vermeyeceğimizi belirtir, yüce Meclisi saygıyla selamlamadan önce, biraz önceki tartışmalarda, bir Müslüman Türk insanı olarak ağrıma giden, milletvekillerinin tartışmasına şahit olduk. "Ermeni soykırımı var." diyenler ile "Kürt sorunu var." diyenlerin proje üreterek CHP'yi kendi saflarına çekmeye çalıştıklarını üzülerek gördüm.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - CHP'den alkış, MHP'den alkış!

HAYATİ TEKİN (Devamla) - Sayın Eseyan'ın birlik, dirlik, bütünlüğü ölümüne savunan CHP'ye hangi vehimlerle saldırdığı görülmüş değil.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)