GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:55
Tarih:07.03.2016

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 11'inci madde hakkında söz almış bulunmaktayım. Öncelikle teröristlerle canını ortaya koyarak mücadele ederken şehit olan asker ve polisimize, terör olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabrıcemil niyaz ediyorum.

Maalesef, barışı, Türkiye'yi hedef alan terör ve teröristlerle mücadele edilirken birileri bunun adına savaş demekte ısrar ediyor. Ortada eğer bir savaştan söz edilecekse bu PKK terör örgütünün öncelikle Kürtlere, vatandaş olma bilincine, kardeşliğe karşı savaşıdır. Yine, birileri bir yandan teröristlere tek laf dahi etmezken, elinde silah olanların, çukur kazanların yanında saf tutup "Barış istiyoruz." diyor. Bu samimi olmayan tavır, bana Bakara Suresi'nin 11'inci ve 12'nci ayetlerini hatırlatıyor. Ayetlerde mealen buyuruluyor ki: "Kendilerine bozgunculuk yapmayın, fesat çıkarmayın dendiği zaman: Bizler sadece ıslah edicileriz, barıştan yanayız derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir fakat bilmezler, anlamazlar." (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çok şükür ki halkımızın feraseti vardır, bugün herkes safını belirlemek zorundadır.

Biz, kardeşlikten, insan onurundan, Türkiye'den yanayız. Terörle mücadelemizde halkın başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, inanmış 317 dava adamı ve onların ardındaki halkımızın duaları var oldukça kazanan, Türkiye olacaktır. Sayın milletvekilleri, ülkemizin hem içeride hem dışarıda güçlü ve aynı zamanda millî bir savunmaya sahip olması, vatandaşlarımıza güçlü bir Türkiye'de var olmanın güvenini ve onurunu yaşatmaktadır.

Bu noktada eski Türkiye'den bahsetmek istiyorum. Tarih, 15 Ocak 1981, bir gazetenin manşetten verdiği haber: "Anıtkabir'in bayrak direğinin ipini artık biz yapıyoruz." Yapılan ip, içinde 4 milimetrelik çelik tel bulunan bir ip. Kendi ipini yapmış olmaktan gurur duyan eski Türkiye'den kendi uçağını, uydusunu, savaş gemisini yapan yeni Türkiye. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eski Türkiye'de olumsuzluklardan bahsedilirken bahane üretmek adına "Burası Türkiye, olur böyle şeyler." derdik oysa bugün, hayallerimizin gerçekleştiği yer olarak, güvenle, onurla "Evet, burası Türkiye." diyoruz. Cumhurbaşkanımız, kurucu Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın milletimize kazandırdığı, bana göre en önemli unsur güvendir, umuttur, hayal edebilmektir. Eski Türkiye'de hayal etmekten dahi korkan bizler, bugün, hayal etmeyi ve hayallerimizi gerçekleştirmeyi öğrendik.

Her alanda olduğu gibi, savunma sanayi alanında da zihniyet dönüşümüyle "Dışa bağımlı olmak zorunda değiliz; evet, biz yapabiliriz." dedik. On üç yıl önce, yüzde 80 oranında dışa bağımlı, uluslararası silah şirketlerinin tekelinde olan bir savunma sanayi varken bugün, AR-GE harcamaları, stratejik dönüşümle dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 firmamız bulunmaktadır; ASELSAN ve TUSAŞ. Zaman kısa olduğu için diğer projelerin hemen isimlerinden bahsetmek istiyorum: Millî ATAK helikopteri, ALTAY tankı, ANKA, KARAYEL, BAYRAKTAR insansız hava araçları, MİLGEM savaş gemileri, HÜRKUŞ eğitim uçağı, GÖKTÜRK uyduları, HİSAR füzeleri. Artık, savunma sanayi sektörü güvenlik güçlerimize ürün üretmekle yetinmiyor, halkımız refahı için de var gücüyle çalışmaya devam ediyor. Yeni başlatılan millî bölgesel yolcu uçağı projesi bunun en güzel örneğidir.

Bu inovasyonun ve AR-GE çalışmalarının artarak devam etmesi için, darbe ruhundan arınmış, insan onurunu temel alan yeni bir anayasaya ihtiyacımız vardır. Tüm partiler aslında 82 Anayasası'nın darbe anayasası olduğunda hemfikirdir. Yapılan tüm kısmî değişikliklere rağmen darbe ruhu ortadan kalkmamıştır çünkü bir darbenin ürünüdür ve milletin katılımı olmadan yapılmıştır. Anayasanın yapılması tüm halkımızın bizden beklentisidir ve hiçbir gerekçe yeni bir anayasa yapılmasından kaçınmanın bahanesi olamaz.

Son olarak, bugün Kadınlar Günü. Tüm kadınlarımızın Kadınlar Günü'nü kutluyorum ve Erdem Beyazit'in dizeleriyle selamlamak istiyorum tüm kadınlarımızı: "Kadınlar bilirim ülkeme ait; yaslandın mı çınar gibidir onlar, sardın mı umut gibi."

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)