| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Tasarısı Maddelerinin görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 07.03.2016 |
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bütçeyle, Türkiye'nin imkân ve kaynaklarını adil yöneterek ülkemizi geliştirmeye, milletimizi mutlu etmeye çalışıyoruz. Bu ülkenin her karış toprağına sahip çıkıyor, her bir vatandaşımızın emanetini başımızın üstünde taşıyoruz.
Bütçemiz, insanı esas alan, milletin refah seviyesini yükseltmeyi esas alan bir bütçedir. Siyasetimizin ve bütçemizin gayesi insandır. İnsan onurunu, adaleti, hakkaniyeti, mazlumu, garip gurebayı esas alan bir siyaset anlayışıyla hazırlanmış bir bütçedir.
Maalesef, muhalefet partilerimiz lokal siyaset yaparak Türkiye'nin tamamını temsil edememektedir. Hep beraber Türkiye'nin her yerinde siyaset yapabilirsek çözemeyeceğimiz hiçbir problemimiz yoktur. Hiç kimse Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK PARTİ'ye muhalefet ederek Türkiye'yi zaafa düşüremez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Kimse Türk ve Kürt kardeşliğini bozamaz; kimse Sünni ve Alevi birlikteliğini bozamaz; kimse demokrasimize, hukukumuza zarar veremez; kimse ama hiç kimse Türkiye'nin bileğini bükemez, sırtını yere getiremez; bu, böyle biline. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'yle ve AK PARTİ hükûmetleriyle Türkiye'de çok şey değişti ve gelişti. AK PARTİ'yle birlikte milletimiz, siyasetin siyaset dışı araçlarla dizayn edilmesine asla izin vermedi. Milletimiz, siyaset mühendisliğine de siyaset mühendislerine de gereken dersi 1 Kasım seçimlerinde sandıkta vermiştir, vermeye de devam edecektir. Meşru siyasetin tahkimi, Türkiye demokrasisinin on beş yıldır en büyük kazanımıdır. Bugün Türkiye'de muhalefetin karakteri menfilik üzerine, AK PARTİ ve Cumhurbaşkanlığı karşıtlığı üzerinedir. Bu karşıtlık sizlere asla netice getirmez.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; siyaset anlayışımızla eski Türkiye'den kalma tabuları yıktık, yasakları kaldırdık, eski Türkiye siyaset anlayışına son verdik. Eski Türkiye, yasakların olduğu, istikrarsızlığın, yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü bir Türkiye'ydi; umutlarını yitirmiş, gözlerinin âdeta feri sönmüş bir Türkiye'ydi; eski Türkiye, kuruluştaki ruhtan, heyecan ve birliktelikten hızla uzaklaşan bir Türkiye'ydi. Dedelerimiz de babalarımız da bizler de gerçekten çok büyük acılar yaşadık. Ne bu güzel ülke ne de bu aziz millet yaşananları hiç ama hiç hak etmedi. Ölümler, gözyaşları, yoksulluk, umutsuzluk hiç de hak etmediğimiz, layık olmadığımız bir hayat tarzıydı, yine de milletçe hayata tutunduk. On beş yıl önce bir kadın başörtüsüyle bırakın çalışmayı, okula bile gidemezdi.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Nasıl gidemezdi ya? Nasıl gidemezlerdi? Üniversite hocasıyım, otuz sene hocalık yaptım...
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yalan söylüyorsun!
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Niye yalan söylüyorsun ya?
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yalan söylüyorsun, yalan!
MEHMET DEMİR (Devamla) - 1999 yılında eski bir milletvekilimiz, Sayın Merve Kavakcı işte bu salonda bir lince uğratıldı.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Otuz sene üniversitede hocalık yaptım, nasıl giremiyordu? Siz uydurdunuz!
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yalan söylüyorsun!
MEHMET DEMİR (Devamla) - Bugün artık ülkemizde, on beş yıl sonraki kazanımlarımızla başörtülü kardeşlerimiz üniversitelerimizde okuyabiliyorlar, işte bu Meclis salonlarında rahatça oturabiliyorlar.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ben sana ispat ederim, yalan söylüyorsun!
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Çözümsüz hâle getirdiniz!
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ben sana on beş yıl öncesini ispat ederim, yalan söylüyorsun!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim lütfen.
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Çözümsüz hâle getirdiniz! "Çözelim." dediğimizde gelmediniz!
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Yalan söyledi, yalan!
MEHMET DEMİR (Devamla) - Ne oldu, ne oldu? Bu arkadaşlarımız başörtüsüyle bu Genel Kurulda oturdu da ne oldu? Laikliğe halel mi geldi, cumhuriyete halel mi geldi? Laiklik de cumhuriyet de daha da güçlendi. Allah'a hamdolsun, Türkiye normalleşiyor, demokrasimiz güç kazanıyor.
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Oradan ekmek çıkmaz!
MEHMET DEMİR (Devamla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; konuşmama son verirken, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 7 Haziran seçimlerinden sonra Kırıkkale'mizde şehit düşen kardeşlerimizi isimleriyle anmak istiyorum: Muhammet Fatih Sivri, Musa Saydam, Nurettin Öztürk, Yılmaz Dikmen, Bekir Ferhat Kaya, Nebi Gündoğan, Mustafa Sağlam, Erdem Ertan, Mustafa Nohut, Uğur Şahin, Yusuf Alsancak, Osman Kaplan'a ve bu millet için sıcak kanlarını bu topraklara akıtan genç kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)