GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:54
Tarih:06.03.2016

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, kıymetli milletvekilleri; hepinizi en derin hürmetle selamlıyorum. 2016 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın dokuzuncu turunda şahsım adına lehte söz almış bulunmaktayım.

Öncelikle, bu mukaddes vatan toprakları uğruna şehadet şerbetini içen polislerimize, askerlerimize ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı temennisinde bulunuyorum.

Suriye'de Esed ve avanelerine, PYD, DAİŞ gibi kimi "yamyam" kimi "bilmem ne bela" denilebilecek terör örgütlerine karşı izzetli, yıkılmayan ve yıkılmayacak bir direniş sergileyen Suriyeli kardeşlerime ve tüm mazlum milletlere buradan selam olsun.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İsimlerini de söyle.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Devamla) - Söz konusu bütçe, AK PARTİ Hükûmetimizin hazırlamış olduğu 14'üncü bütçe olacak inşallah. 2002 yılında 119,6 milyar TL olan merkezî yönetim bütçemizin 2016 yılında 570,5 milyar TL olacak olması ülkemizin gelmiş olduğu gelişmişlik durumunu gözler önüne sermektedir hamdolsun. İktidarımız süresince memleketim Urfa'da GAP Eylem Planı kapsamında cumhuriyet tarihinde yapılmamış hizmetler yapılmış, tarım alanında ürün çeşitliliği, yüksek oranda verimlilik, teknolojik ekim ve hasat metotları, ürünü tarlada pazarlama gibi birçok alanda yüksek oranda gelişmeler sağlanmış ve bunun yanında refah seviyesinin yükseltilmesi noktasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, hassaten memleketim Urfa'da Akçakale ve Harran Ovası'nda ve diğer bölgelerde Türkiye standartlarının yakalanması hedeflenmiş ve bu hedeflere ulaşılmıştır. Seçim bölgem olması hasebiyle Akçakale ve Harran Türkiye rekoru kırarak bu hak davaya ve bizlere yüzde 90 oranında oy vererek bizleri görevlendirmiş ve sorumluluğumuzu daha da artırmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Tabii ki, daha da çalışacağız. Teröre ve düşmanlara rağmen durmayacağız, daha da büyüyeceğiz inşallah. Çünkü bizim milletimize sözümüz var, dünyanın her bir yanında ezilen, öldürülen mazlum insanlara sözümüz var, bizim mukaddes saydıklarımıza sözümüz var. Çünkü biz dünyanın her tarafına iyilik taşımayı, yardım etmeyi hedef seçmiş büyük liderlerle beraberiz. Bunun yanında, gönül coğrafyamız diye addettiğimiz mekânlar için ecdadımız tarihte ne yaptıysa aynısıyla ve misliyle yapmaya ahdettik, yapıyoruz ve yapmaya kararlıyız.

Gönül coğrafyamız ki, tarih boyunca hep iki grup gördü: Birileri birleştirenler, diğerleriyse parçalayanlar oldu. Sultan Alparslan, Sultan Selahaddin Eyyubi, Fatih Sultan Mehmet Han, Sultan Abdülhamit Han, Yavuz Sultan Selim Han ve İdrisi Bitlisi tarihte hep birleştirdi. Bugün ise kıymetli Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kıymetli Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ve partimiz birleştirmeye inanmış kadrolarıyla bu coğrafya için dertlenenler ve birleştirenler oldular. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Fakat bunun yanında bir de parçalayanlar ve tahrip edenler oldu. Moğollar yıktılar, yaktılar, Harçlılar parçaladılar, sömürgeciler parçaladılar, şimdi de DAİŞ, PKK ve PYD gibi terör örgütleriyle parçalamaya devam ediyorlar. Bunlar parçalarlarken önlerinde engel gördükleri kişi veya kurumlara saldırarak bunu yapmaktadırlar.

Öyle bir şey düşünün ki, kendisine hakaret manşetleriyle çıkan gazeteler, askeri vazifeye çağıran İnternet siteleri, kapağında idam sehpası gösteren dergiler, terör çağrısı yapan televizyonlar, sahte hesapların ardına saklanıp her türlü iğrenç iftirayı yaymaya çalışan sosyal medya hesapları, gazetelerini, uluslararası istihbarat örgütlerinin operasyon emrine verip elini kolunu sallayarak sahalarda gezen, hakaretler ve tehditler savuran gazeteci kimlikli casuslarla saldırılan bir lider ve bir dava. Bunlara rağmen yapıcı, yönlendirici ve samimi, eleştiriye açık, milletine danışarak yol alan; siyasi hayatı boyunca milleti adına öfkelenen, ülkesi için kükreyen, Türkiye'nin hasımlarına karşı şedit, milletine karşı kucaklayıcı olan; egemen güçlere, sermayeye, medyaya karşı denge hesapları yapmayan, bunların karşısında ellerini ovuşturmayan; benim için, sizler için, milleti için gövdesini taşın altına koyan; hepimiz adına kavga veren, canını ortaya koyan; her türlü ahlaksız, ihanet dolu saldırılara karşı susmayan; herkes susarken konuşan, herkes sinerken haykıran, umutların tükendiği zannedilen zamanlarda, hüzünlü anlarda bir özgüven abidesi olarak milletinin önünde yürüyen bir lider var hamdolsun, Recep Tayyip Erdoğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İşte, bu parçalayanlar tek bir yerden talimat almışçasına ve tek bir ağızdan kendisinin şahsında bu millete karşı saldırıya geçmişlerdir. Tabii, istedikleri kadar saldırsınlar, onun sevgisini bu halkın kalbinden sökemezler, itibarına leke süremezler çünkü Allah'ın itibarlandırdığını kimse itibarsızlaştıramaz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Buna karşı ben susmayacağım, bu milletin genç bir evladı olarak, Akçakale'nin, Harran Ovası'nın bir evladı olarak susmayacağım. Bizler susmayacağız, bu milletin evlatları olarak susmayacağız. Beni Urfa'dan, Akçakale'den, Harran'dan, Ceylânpınar'dan, Viranşehir'den, Bozova'dan, Karaköprü'den, Halfeti'den, Eyyübiye'den... (MHP sıralarından gürültüler)

OKTAY VURAL (İzmir) - Bütün insanlar Allah'ın itibarıyla. Bütün insanlar eşrefimahlukattır.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hepsi eşrefimahlukattır insanoğlunun.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Devamla) - Dinle, dinle!

...Haliliye'den, Siverek'ten, Suruç'tan, Hilvan'dan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yılmaztekin.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Devamla) - Bir dakika efendim...

BAŞKAN - Süre veremem, şimdiye kadar olan hiçbir arkadaşıma bir süre vermedim. Lütfen selamlayınız.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Devamla) - Efendim, son olarak söylüyorum.

Ve diyoruz ki: (Hatip tarafından Âli İmran suresinin 139'uncu ayeti okundu) Yani "Üzülmeyiniz, gevşemeyiniz, inanıyorsanız üstünsünüz."

Hayırlı uğurlu olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)