| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 06.03.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HİKMET AYAR (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu Gözetimi Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle siz milletin temsilcilerini saygıyla selamlıyorum. Aziz milletimi ve güvenlik güçlerimizi de saygıyla selamlıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabırlar diliyorum.
Değerli arkadaşlar, Kamu Gözetimi Kurumu, uluslararası standartlara uyumlu Türkiye muhasebe standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek, bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yaparak gerekli güvenliği ve kaliteyi sağlamak üzere 2011 yılında kurulmuştur. Görüldüğü gibi önemli bir ihtiyaçtan doğmuş ve önemli bir boşluğu doldurmuştur. 9 üyesi bulunan bir kurul tarafından yönetilmektedir. Bu kurulda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, BDDK, TÜRMOB ve TOBB temsil edilmektedir.
Değerli arkadaşlar, günlerden beri bu kürsüde bütçeden başka her şey konuşuluyor. Terörün ve terör örgütlerinin propagandası yapılıyor. Terör örgütleri masum gösteriliyor, güvenlik güçlerimiz terör yapmakla suçlanıyor.
Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanımıza her türlü hakaret ediliyor, küfür ediliyor, büyük bir pişkinlik içinde "Hakaret etmedim, eleştirdim." deniliyor, milletimiz ibretle izliyor.
Özür dileyerek ben de konu dışına çıkmak istiyorum. 1993 yıllarının İstanbul'unu hatırlıyorum, eminim ki hepiniz hatırlayacaksınız. Çöp yığınlarından sokaklarında gezilemeyen İstanbul, haftada bir gün iki üç saat suları akabilen İstanbul, sadece iki aylık suyu kalmış İstanbul, hava kirliliğinden nefes alınamayan İstanbul. 1994 seçimlerinde milletimiz, İstanbullular "Bir dakika." dedi, 39 yaşında bir delikanlıyı göreve getirdi, o delikanlı Recep Tayyip Erdoğan'dı. O delikanlıyla İstanbul'un kaderi değişti; akmayan sular aktı, kirli havası temizlendi, çöpleri toplandı. Bu başarıları birilerini rahatsız etti, o birileri düğmeye bastı bir şiir okuduğu için. Ceza verdiler, hapse attılar, belediye başkanlığından düşürdüler, siyasetten yasakladılar. Yılmadı, dik durdu, devletine, hele hele milletine küsmedi, sabretti, azmetti. İstanbullu onu ve o da İstanbul'u çok sevdi.
2002 Türkiyesi'ni hatırlıyorum: Enflasyon yüzde 40'larda, faiz oranları yüzde 70'lerde bir Türkiye; hiç kimsenin yatırım yapmadığı, yapamadığı bir Türkiye; hastanelerine sağlam gidersem hasta çıkabileceğim bir Türkiye; dış politikada dikkate alınmayan bir Türkiye; Bakanlar Kurulu ayda bir defa bile toplanamayan bir Türkiye; vergi gelirlerinin toplamı dış borçlarının faizini karşılayamayacak bir Türkiye; ekonomi parametreleri dip yapmış bir Türkiye; bugün 77 binlerde olan borsası o gün 7-8 binlerde olan bir Türkiye; IMF borçları, döviz kurları kontrol edilemeyen bir Türkiye; kişi başı geliri sadece 2.500 dolar olan bir Türkiye. 2002'de milletimiz "Bir dakika." dedi, 48 yaşında bir delikanlıyı göreve getirdi. Evet, o delikanlı yine Recep Tayyip Erdoğan'dı ve bu sefer de Türkiye'nin kaderi değişti (AK PARTİ sıralarından alkışlar). Tüm ekonomi parametreleri düzeldi, kişi başı gelir 10 bin dolarları aştı, IMF borçları kapatıldı, enflasyon ve faiz oranları kontrol edildi, yatırımlar arttı, ihracat patladı, her alanda normalleşme sağlandı, siyasetin üzerindeki vesayetler bir bir ortadan kaldırıldı. Çetelerle, mafyayla, terörle amansız mücadeleyle hatırlıyoruz onu. Yeri geldi, baldıran zehri içme cesaretiyle hatırlıyoruz onu. O hep milletin diliyle konuştu, milletin gönlüne hitap etti, milletin isteklerine odaklandı. O milletini çok sevdi, milletimiz de onu çok sevdi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Tekrar düğmeye basıldı; 27 Nisan muhtırası teşebbüsleri, parti kapatma teşebbüsü, "cumhuriyet mitingleri" adı altında tahkir edildi, hakaretlere uğradı. Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri... Yine yılmadı, dik durdu; millete baktı, millet ne diyorsa, nerede duruyorsa orada durdu, milletiyle bütünleşti.
MEHMET TÜM (Balıkesir) - Ya, Başbakandan da söz et biraz ya!
HİKMET AYAR (Devamla) - Dünyanın her yerinde iktidar partileri oy kaybeder, muhalefet oy kazanır ama Türkiye'de öyle olmadı. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK PARTİ, oylarını sürekli artırdı.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sayın Hatip, Başbakanı unutmayın lütfen!
HİKMET AYAR (Devamla) - 2002'de yüzde 35'le iktidara getirdiği Recep Tayyip Erdoğan'a, 2007'de yüzde 47, 2011'de yüzde 49'la destek verdi ve nihayet 10 Ağustos 2014 yüzde 52 destekle bu millet onu en yüksek makama yani Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hep de karşısına...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HİKMET AYAR (Devamla) - ...o üç partili bir blok çıkarıldığı hâlde.
Meşhur "..."(x)...
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayar, toparlarsanız cümlenizi...
HİKMET AYAR (Devamla) - ..."Dünya 5'ten büyüktür." söylemiyle, dik duruşuyla dünyanın kaderi değişmeye başladı.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Beş dakika daha verin!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen.
OKTAY VURAL (İzmir) - Verin, verin beş dakika daha...
HİKMET AYAR (Devamla) - Recep Tayyip Erdoğan dediğimizde böyle bir liderden bahsediyoruz.
BAŞKAN - Sayın Ayar, lütfen toparlar mısınız... Tamamlayın cümlelerinizi.
HİKMET AYAR (Devamla) - Elbette onu sevmeyenler olacak, eleştiriler olacak ama hiç kimse ona hakaret etmeyecek, küfür etmeyecektir.
Buradan Cumhurbaşkanımızı, Sayın Başbakanımızı, bakanlarımızı ve milletin temsilcilerini, siz değerli milletvekillerimi, aziz milletimi tekrar saygıyla selamlıyor, 2016 bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)