GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 9'uncu tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:54
Tarih:06.03.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ekonomi Bakanlığının 2016 yılı bütçesi hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dünyada ve bölgemizde özellikle, ekonomik ve siyasi anlamda meydana gelen onlarca çalkantıya rağmen AK PARTİ iktidarının başta reformist, etkin, verimli ve sonuç odaklı yapmış olduğu politikalar neticesinde hep beraber şahit olduğumuz önemli ekonomik gelişim ve değişimleri beraber yaşadık. En başta, 2003 yılında çıkarılan kanunla yabancı ve yerli sermaye arasındaki ayrımı kaldırarak yabancı sermaye için Türkiye'yi güvenli bir liman hâline getirdik ve bu kapsamda 2002 yılında 48 milyar dolar olan yabancı sermayemizi 2015 yılında 165 milyar dolar seviyesine getirmiş olduk. Bu da bizim ülkemizin yabancı sermaye açısından ne kadar güvenli, ne kadar verimli olduğunun önemli bir kanıtı olsa gerek.

Yine, ülkemiz, geçtiğimiz yıl hem çevre ülkelerden daha hızlı büyümüş hem de yapmış olduğu makro ihtiyati ekonomi politikaların neticesinde cari açığında ciddi oranda azalmalar meydana gelmiştir. 2015 yılında yapmış olduğumuz ekonomik politikaların neticesinde cari açığımızda yüzde 26,1'lik önemli bir düşüş sergilenmiştir.

Ülkemizde tekstilden hazır giyime, otomotiv ana sanayiden tarım ürünlerine, kimya sektörüne varıncaya kadar birçok mal sektöründe dış ticaret fazlası vermiş olduk. Bu da AK PARTİ iktidarının ortaya koymuş olduğu istikrarlı ve güvenli ekonomi politikalarının sonucudur.

Ülkemizde sadece mal ticaretinde değil, aynı zamanda hizmet ticaretinde de dünyada öncü bir ülke hâline gelmeye başladık. Özellikle mukayeseli üstün sektör olduğumuz müteahhitlik sektöründe 2002 yılında 46 milyar dolar olan projelendirme değerimiz, 2015 yılında 273 milyar dolar hâline gelmiştir. Bugün Afrika'da, Güney Amerika'da ya da Türki Cumhuriyetlerinde gittiğiniz havaalanlarından limanlara varıncaya kadar birçoğu Türk müteahhitleri tarafından yapılmıştır.

Ancak, ülkemizde ve maalesef, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da devam eden terör olayları neticesinde bugüne kadar mukayeseli üstün olduğumuz lojistik sektöründe terör örgütünün saldırıları nedeniyle sadece son altı ayda yüzde 9,4'lük bir düşüşü üzülerek ifade etmek istiyorum.

Yine aynı şekilde, Sur'da, Cizre'de, Şırnak'ta kazılan çukurlar sadece insanların hayatlarında olumsuzluklar meydana getirmedi, aynı zamanda ekonominin ciddi anlamda daralmasını meydana getirdi. Her ay Irak'la yapmış olduğumuz 500 milyon dolarlık ihracatımız, maalesef geçtiğimiz aylarda telaffuz edilemeyecek rakamlar seviyesine düşmüş oldu. Maalesef, yirmi gün kapalı kalan Habur Sınır Kapısı'nın ekonomimize kaybettirdiği 500 milyon dolardan bahsediyoruz. Eğer ülkeyi düşünüyorsak bu 500 milyon doları tekrar nasıl kazanacağımızı burada tartışmanın hem bize hem Sur'a hem Cizre'ye daha faydalı olacağı kanaatindeyim.

Sayın milletvekilleri, dünya ticaretini ülkemize entegre hâle getirmek amacıyla ve yine "Gidemediğiniz yer sizin değildir." anlayışıyla Güney Amerika'dan Afrika'ya, Türki Cumhuriyetlerinden Avrupa'ya varıncaya kadar birçok ülkede iş insanlarının önlerini açabilmek amacıyla hem serbest ticaret anlaşmaları imzaladık hem de yüzlerce farklı iş toplantıları organize ettik. Bu kapsamda, sadece Latin Amerika'yla ihracatımız on beş yılda 7 kat, Afrika'yla 8 kat artmış oldu ve yine bütün bunların neticesinde 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımız, 2015 yılına gelindiğinde 145 milyar dolara çıkmış oldu.

Yine, Ekonomi Bakanlığımızın, Türk ürünlerinin küresel pazarda markalaşmasını sağlamak amacıyla geçen sene devreye koyduğu Turqualıty'le bugün artık, Türk ürünleri Amerika'daki, İtalya'daki ürünlerle yarışır hâle geldi. Ekonomi Bakanlığımızın 2016 yılı içinde de bundan önce yapmış olduğu gibi, ihracatı artırmaya yönelik, serbest bölgeleri yabancı sermayeye yönelik cazip hâle getirmek için ve mukayesede üstün olduğumuz sektörlerde daha etkin ve verimli politikalar izleyeceğine eminim.

Sadece Dünya Bankasının 2016 yılı için Türkiye'yle ilgili beklentileri bizim nerede olduğumuzun önemli bir kanıtıdır. Türkiye'yle ilgili yüzde 4'lük bir büyümeyi beklediklerini ve ihracatımızın da yüzde 11 artacağını beklediklerini çok net bir şekilde, yayınladıkları raporlarda ifade ediyorlar.

Sayın milletvekilleri, ülkemizin küresel pazarlar içindeki payını artırmak, üreticiyi ve hizmet sektöründeki yatırımcıları yeni pazarlara ulaştırmak adına kıtalararası diplomasiyle ve ekonomideki mekik diplomasiyle yeni pazarlar sağlayan başta Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanıma ve Ekonomi Bakanıma bir milletvekili olarak ve aynı zamanda bir kadın girişimci olarak teşekkür ediyorum.

Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)