GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:52
Tarih:04.03.2016

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; grubum adına TÜBA ve TÜBİTAK bütçeleri üzerine konuşmak için söz aldım. Hepinizi ve bizi izleyen değerli halkımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Son yirmi dört saat içinde Mardin ve Diyarbakır'da -bendeki rakamlara göre, üzülerek söylüyorum, 7 olduğunu duydum- kaybettiğimiz, yitirdiğimiz değerli şehitlerimizi saygıyla ve minnetle anıyorum; ailelerine ve milletimize de başsağlığı diliyorum.

Söze başlarken, ayrıca, yakın zamanda yitirdiğimiz, bugünkü konumuzun emektarı Profesör Tosun Terzioğlu ve sekiz yıl önce kaybettiğimiz değerli bilim ve siyaset adamı Profesör Erdal İnönü'yü de TÜBİTAK'ın kurucu üyelerinden olarak saygıyla anmak istiyorum.

Bugün sizlere sadece siyaset adamı değil, kırk yıllık akademik kimliğimle, bilgi üretimi ve ülkemizde bilim kurumları yönetimine katkı koymuş bir arkadaşınız olarak hitap ediyorum.

Sayın Bakanım, burada özellikle Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanımızı kastederek konuşacağım, Tarım Bakanımız ve Millî Savunma Bakanımız beni bağışlasın ama eleştirilerim onlara yönelmeyeceği için, tabii, belki de sevinçle karşılayabilirler.

Çok samimi duygularla Türkiye'nin en önemli üç bakanı arasında sizi görüyorum. Kanımca diğer ikisi Millî Eğitim Bakanı ve Kültür Bakanlarıdır. Ülkemizin geleceğini şekillendirecek üç bakan; geleceğimizi emanet edeceğimiz yeni nesillerin eğitiminden, kalitesinden sorumlu ve ülkeyi orta gelir tuzağından kurtarma misyonu olan üç bakan. Dolayısıyla, siz dâhil bu üç bakanın yanlışları ülkenin geleceğine yapılabilecek en büyük kötülük ve haksızlıktır.

Değerli arkadaşlarım, bilesiniz ki kaliteli eğitilmişlik, moda deyimiyle "beşerî sermaye" ülkeye demokrasiyi de getirir, barışı da getirir, hoşgörüyü de getirir, ayrıca diktatörlüğün en iyi ilacıdır. Ancak eğitim, kültür, bilim ve teknoloji adına AKP iktidarı zamanında niteliksel olarak yapılmış ciddi bir katkı yoktur, zarar ise çoktur. Çok övündüğümüz Cumhuriyetin bütün çağdaş birikimleri döneminizde tarumar edilmiş ve doksan yılın eserleri hakikaten, sevgili diktatöriçenin de söylediği gibi enkaza çevrilmiştir. Onu kaldırmak gene biz Kuvayımilliye ruhuna düşecektir.

2003 yılında TÜBİTAK'ın, 2008 yılında üniversitelerin, 2011 yılında TÜBA'nın yapısında siyaseten yıkım yapılmıştır. Atlantik ötesiyle işler bozulunca, yakın geçmişte TÜBİTAK bir yıkım daha yaşamıştır, 1.240 kişinin işine son verilmiştir. Hâlbuki, bu üç kurum da siyasetin en çok dışında tutulması gereken kurumlardır. Lütfen bilim ve sanatı onu yapanlara bırakınız.

Türkiye'nin 2008'den beri dünya biliminde hızla gerilediğinin farkında mısınız? Çok değil, yirmi beş otuz yıl önce bizden geride olan Güney Kore bugün bizi açık ara sollamıştır. Türkiye uygarlık trenini kaçırmaktadır. Lütfen, temsil ettiğiniz bu kurumların içine hayvanat bahçesinden, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden naklen eleman almayınız, atamayınız.

TÜBİTAK'ın kültürel ve yerel uygun olmadığı gerekçesiyle toplattığı 50 bin kitabın hesabını veriniz. Unutmayınız ki bilim yerel değildir, evrenseldir. Charles Darwin'e ve Evrim Teorisi'ne lütfen dokunmayınız.

Millî Eğitim Bakanlığı yatırım bütçelerini en az 2 katına, ülkemiz AR-GE bütçesini en kısa zamanda gayrisafi millî hasılanın yüzde 3 veya 4'ü düzeyine çıkarmaya gayret ediniz. Arkadaşlar, şu anda dünyada orta gelir tuzağından kurtulmayı yakın geçmişte başarmış Güney Kore gibi, İsrail gibi ülkelerin bu payı yüzde 4'ün üstüne çıkmış durumda. Mesafeyi kapatmak için yüksek rakam veriyorum. Avrupa Birliğine sözümüz yüzde 2'ydi ama şu ana kadar bu sözümüzü yerine getiremedik, ancak yüzde 1 düzeyindeyiz. Türkiye'de AR-GE'yi geliştirecek zihinsel yapının ve felsefenin önünü açınız. Sözlerimin bir kısmı buradaki bakanlarıma değil, Millî Eğitim Bakanına, Diyanet İşleri Başkanına da gidiyor ama Nasrettin Hoca'nın, torunu yaşındaki kızlardan 2 tane zevcesinin olduğunu gösteren, ilkokullarda okunmak üzere örnek gösterilen kitapların basılmasının evrensel bilime, çocukların kafasına, beynine ne katkısı var? Yahut da Hristiyan kültürünün masal kahramanlarının İslami figürlerle kitaplaştırılmasında ne kazancı olacak bu çocukların? Yani Heidi'nin dua ettiği, Pinokyo'nun babasının başına takke geçirildiği kitaplardan ne kazanımlarımız olacak? Yani bu gidişle -bugün, çok ünlü bir yazarımızın da belirttiği gibi- yakında Tom ve Jerry'yi umreye giderken de masallaştıran kitaplar çıkarsa hiç şaşırmayacağız.

Değerli arkadaşlar, bunları şunun için söylüyorum: Bunlar yeni yetişen nesillerimizin önünde engeldir, bariyerdir. Bırakın Hristiyan masallarının kahramanları kendi kültürlerinin içinde kalsınlar ama kendi kültürümüzdeki Nasrettin Hoca gibi kahramanları da lütfen bozmayalım.

Bakın, Hayati Develi isimli bir profesör YÖK üyesi olarak Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yeni atandı. Sözlerini okuyorum: "Kötü ayin yapan Kızılbaşlar... Allah onları kıyamete kadar aşağılık ve adi etsin." Değerli arkadaşlar, bu insan profesör unvanıyla şu anda YÖK Yürütme Kurulu Üyesi.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yazıklar olsun!

MUSTAFA AKAYDIN (Devamla) - Bu nefreti bu ülkeye yaşatmaya hakkınız yok.

İktidarınız döneminde imalat sanayisi yüksek teknolojili ürün ihracatının yarı yarıya düştüğüne dikkatinizi çekerim. Bilimsel verilerle söylüyorum: AR-GE'ye yapılan yüzde 1 artış, teknik ürün ihracatını yüzde 6,5 puan artırmaktadır. Patent üretimini sorgulamalısınız, yılda bin bile değil, Güney Kore'yse bizim 100 katımız.

Sayın Bakanım, bundan iki sene önceki söylemlerinizle, özellikle bu, TÜBİTAK'la ilgili birtakım, baba oğul arasında geçen sıfırlama söylemlerinin, hissiyatınızla, olmadığını iddia ederek literatüre hisli bakan olarak geçtiniz, sizi kutluyorum. Lütfen hissiyatınızı biraz Türkiye'nin bilim ve teknolojisi üstüne yoğunlaştırın ve hislerin içine biraz da bilimselliği katın diye sizden rica ediyorum.

Değerli milletvekilleri, ya bunları başaracağız ya da bugün olduğu gibi, Namibya ve Fildişi Sahili'yle beraber teknoloji üçüncü liginde kalacağız.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)