GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:52
Tarih:04.03.2016

CHP GRUBU ADINA MELİKE BASMACI (Denizli) - Sayın Başkan, sevgili vekiller; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Bugün, burada özgürce konuşabiliyorsam, bunu, "Şuna inanmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir." diyen Mustafa Kemal Atatürk'üme borçluyum. (CHP sıralarından alkışlar)

Ben bir cumhuriyet kadınıyım, Halide Edip Adıvar'ın, Kara Fatmaların, Türkan Saylan'ın kızıyım; Vatanı için evladının örtüsünü mermi üstüne örten Elif Bacı'nın kızıyım.

SALİH CORA (Trabzon) - Nene Hatun...

MELİKE BASMACI (Devamla) - Bugün, "Doksan yıllık reklam arası." diyenlere, "Doksan yıllık enkaz." diyenlere bir hikâye anlatmak istiyorum, bence en güzel cevap bu hikâye olacaktır.

Bir koca çınar varmış, bu çınarın dibine rüzgârın etkisiyle sarmaşık tohumları gelmiş. Bahar mevsiminin etkisiyle sarmaşık büyümeye başlamış. Yaprakları büyüdükçe kibri de büyümüş. Gölgesinde barındığı çınar ağacına dönmüş ve demiş ki: "Epeydir buradasın sanırım ama bak ben senin boyuna iki ayda geldim, sen kaç yıldır buradasın?" demiş. Çınar demiş ki: "Doksan yıl." Sarmaşık kibirle gülmüş... Sonra bugünkü gibi, tıpkı bugünkü gibi hazan mevsimi gelmiş; sarmaşık sararmaya, solmaya başlamış. Endişeyle çınara sormuş: "Bana ne oluyor?" Çınar demiş ki: "Ölüyorsun." Sarmaşık inanamayarak sormuş: "Neden ki?" "Çünkü benim emekle, inançla, sevgiyle doksan yılda geldiğim yere sen iki ayda geldiğin için." demiş. (CHP sıralarından alkışlar)

Yani, sevgili vekillerim, hepiniz şunu bilmelisiniz ki cumhuriyetimiz ulu bir çınardır, köklerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsmet İnönü'nün, Halide Edib Adıvar'ın, Kara Fatmaların ve dedelerimizin kanı olduğu, bunu, bu sistemi değiştirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini hatırlayarak, ülkemde emek harcamış tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Günlerdir burada devletin bütçesini konuşuyoruz, bence biraz da milletin bütçesinden bahsedelim. Hükûmet göreve başlayalı tam yüz gün oldu. Bu yüz günde biraz karnesine bakalım, bir de milletin bütçesine bakalım. Mesela, birazdan hep birlikte sokağa çıksak, önümüze gelen esnafa, memura, işçiye, iş adamına sorsak "Nasılsınız?" diye. Ben, siz yorulmayın diye gelirken sordum. Esnaf dedi ki: "Kredilerden belim büküldü. Şubat sonu, mart başı vergi ayı. İlan, reklam tabelaları da işin cabası." "Tabelanı büyüt de gel, kayda alırım, yoksa yazı yarım yazarım." diyen belediyelerle uğraşıyor. Bu da yetmedi, sokağa sandalye koysan ceza, çatıyı kapatsan ceza, zaten AVM'ler esnafa komple eza. Sonra bir memura sordum. Dedi ki bana: "Ev kira, çocuk okuyacak, yakacak, yiyecek, enflasyon, et yemek rüya, kredi kartı kâbus olmuş." Bir de atanamayanlar var. Onlar ne yapsın? Anasının babasının sırtında hâlâ. Hele de memurun emeklisi yüz gündür "zam" diye bekliyor. Seyyanendi, yüzdeydi, promosyondu, gün geçivermiş ama ne su faturası ne elektrik faturası ne de hastane masrafı durmamış. Asgari ücretli işçiye sordum, "Herhâlde senin derdin yoktur, daha yeni zam aldın." dedim. Dedi ki: "Benim derdim ekmek soğan. Ekmek olmuş 1 lira, soğan olmuş 3 lira. Isınmaktan, giyinmekten, gezmekten vazgeçilir de ekmek soğandan vazgeçilir mi? Ülkemizde açlık sınırı 1.447 lira iken 1.300 lira asgari ücret verip de kesintiyle geri alanlara benden selam söyle."

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Onlar 1 Kasımda selamı gönderdiler.

MELİKE BASMACI (Devamla) - Bir de iş adamına sordum "Yüz gün oldu, nasılsın?" diye. Dedi ki: "Kredi sıkıntıları, pazar kayıpları, azalan ihracat, rezervasyon sorunları, euro-dolar dengesizliği, damping yasaları..." Yani, yüz gündür istikrar bekliyor iş adamı. Ama sanmayın ki yüz gündür Hükûmet, AKP vekilleri boş oturdu. Tabii ki çalıştılar. Ne mi yaptılar yüz günde? Bir önceki yılın Sayıştay raporları aklanmadan geçici bütçe yaptılar. Ne mi yaptılar yüz günde? Bazıları kullansın diye AR-GE Yasası çıkardılar. Ne mi yaptılar yüz günde? Fişleme yasası, kölelik yasası çıkardılar. Daha bitmedi, çok çalıştılar, çok. Ne yaptılar biliyor musunuz?

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Siz ne yaptınız?

MELİKE BASMACI (Devamla) - Suriyeli mültecilere iş, sağlık, yaşam şartları iyileşsin diye yasalar çıkardılar.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Vaatlerimizin yüzde 82'si, reformların yüzde 53'ü...

MELİKE BASMACI (Devamla) - Ne mi yaptılar yüz günde? Cumhurbaşkanının örtülü ödeneğini 2 katına çıkardılar. [AK PARTİ sıralarından alkışlar(!)] Ne mi yaptılar yüz günde? Gazetecileri içeri attılar, siyasi mülakatlarla kamu kuruluşlarına personel aldılar. En kötüsü de ülkemin ne kadar kıymetli değeri varsa, ne kadar özeli varsa hepsini kullanarak ülkeme umutsuzluk, çaresizlik, yoksulluk bulaştırdılar. Ama Maxwell'in dediği gibi "İnsanların haksız yere çektikleri acılara şahitlik edenler, şahit oldukları acının utançlarını ömür boyu taşırlar." Ve unutmayın, ilahî adaletin zaman aşımı yoktur.

Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)