GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:52
Tarih:04.03.2016

CHP GRUBU ADINA DİDEM ENGİN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2016 bütçesini konuşuyoruz.

Geçtiğimiz ay AR-GE kanun tasarısı Genel Kurulda konuşulurken yapmış olduğum konuşmada dünya Endüstri 4.0'dan yani dördüncü sanayi devriminden bahsederken ülkemizin bilim, teknoloji, inovasyon ve AR-GE konusunda nasıl dünyanın gerisinde kaldığından, küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelebilmek için devrim niteliğinde reformlara ihtiyacımız olduğundan bahsetmiştim.

Hükûmetimiz yerli ve millî otomobil üretmeyi planlarken birkaç gün önce başlayan Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı'nda en çok ilgi çeken otomobiller akıllı otomobillerdi. Yol çizgilerini esas alıp sürücüyü yönlendiren, kazaları önleyen araçlar ve yapay zekâ kullanılarak tasarlanan, yoldaki diğer araçlarla iletişim içinde ilerleyen sürücüsüz otomobiller.

Benzer bir şekilde, akıllı fabrikalar dijitalleşmenin sanayiyi nasıl kökten değiştirdiğinin bir göstergesi. Örneğin, Kore Hükûmeti geçen ağustos ayında, yıl sonuna kadar toplam 900 akıllı fabrika kuracağını açıklamıştı. Üç boyutlu modelleme ve baskı sistemleri ise sağlıktan ulaşıma, gıdadan yapı sektörüne kadar çok sayıda alanda dönüşüm yaratıyor. Örnekleri çoğaltabiliriz. Birkaç gün önce NASA sesten daha hızlı olan ve sessiz ticari uçak tasarımını başlatacağını duyurdu ve ulaşımda yepyeni bir dönemin haberini verdi. Yine birkaç gün önce Çin ikinci uzay laboratuvarını 2016'da uzaya fırlatmayı planladığını açıkladı. 2020'de ise yani dört yıl sonra ilk uzay istasyonunu kurmayı planlıyor.

Ülkemizde ise yüksek teknoloji alanında genç girişimcilere yönelik bir program olan Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı'na başvuracak nitelikli iş fikirleri bulunamıyor. Projeler için ayrılan toplam bütçe 50 milyon TL olmasına rağmen Bakanlığın hazırlamış olduğu etki analizini incelediğimde 2014 yılı içerisinde sadece 26,5 milyon TL'nin kullanıldığını gördüm. Bu da nitelikli başvuru sayısının azlığının bir göstergesi. Ülkemizin yüksek teknoloji ve katma değerli üretimdeki eksikleri, eğitim sistemimizdeki yetersizlikler ve girişimcilerin karşılaştıkları zorluklar bu örnekte de çok açık bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Dünyada bilim, sanayi ve teknoloji alanlarındaki gelişmeleri, ülkemizdeki eksiklikleri, ortak akılla nasıl çözüm bulabileceğimizi ve bütçeyi Mecliste detaylı bir şekilde analiz etmek ülkemizin bugün içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, toplumsal ve dış politika sorunları nedeniyle ne yazık ki mümkün olmuyor.

Bir zamanlar üzülerek izlediğimiz Orta Doğu ülkelerinde yaşanan terör olaylarının başkentimize kadar ulaştığı, her gün başka bir şehrimizden gelen şehit haberleri ve acısıyla içimizin yandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün kaybettiğimiz şehitlerimize Allah'tan rahmet, sevenlerine ve ailelerine güç ve sabır diliyorum.

Ülkemizin doğusunda ve güneydoğusunda ise son birkaç ayda 100 binlerce kişi evinden yurdundan ayrılıp başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Birçok ilçe âdeta yerle bir edildi. Geride kalan sosyal, toplumsal ve duygusal enkaz ise Başbakanın eylem planında açıkladığı gibi, kent altyapılarının gözden geçirilmesi ve yolların rehabilite edilmesiyle çözülebilecek kadar basit değil. Devletin yıllardır yaşanan acıları anlamak istemesi, kucaklayıcı olması ve kendi yurttaşlarına şefkatle yaklaşması gerekli. Yüzyıllardır bu topraklarda iç içe yaşamış, tasada ve kıvançta beraber olmuş Türk ve Kürt halklarının birlik ve bütünlüğünü güçlendirecek adımları vakit geçirmeden, hep birlikte atabilmeliyiz.

Dış politikamız ise tam bir açmazda; komşularla sıfır sorun ve aktif dış politika söylemleriyle başlayıp kibirli bir yaklaşımla kendini "bilge oyun kurucu" olarak nitelendiren, yeniden Osmanlı'yı canlandırmak ve İslam dünyası liderliğine soyunmak isterken mezhep oyunlarının bir parçası durumuna gelen ve "değerli yalnızlık"la son bulan bir başarısızlık hikâyesi.

İflas eden bu dış politikanın dış ekonomik ilişkiler boyutu ise üreticilerimizi, sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı ve dış müteahhitlik hizmetleri veren firmalarımızı bir darboğazın içine sürüklemiş durumda. 2015 yılında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 8,7 azalarak 143 milyar dolara geriledi, 2016 yılı Ocak ayında ise yüzde 21 azaldı. Irak'a yapılan ihracat yüzde 48, Rusya'ya yapılan ihracat yüzde 46 azaldı. Turizm gelirlerimiz ise 2015'te yüzde 8,3 geriledi. Hükûmetin sektör sorunlarına zamanında önlem almamış olması sebebiyle, 2016 ve 2017 de kayıp yıl olarak nitelendiriliyor. İşsizlik yüzde 10,5'e yükselirken genç işsizliği yüzde 19,3; daha da kötüsü ise umutsuzluğun ve karamsarlığın her geçen gün toplumumuzda daha da yaygınlaşması.

Avrupa Birliğiyle ilişkilerimiz ise sadece Suriye'den gelen mülteciler konusunda masa başında yapılan pazarlığa indirgenmiş durumda. Hâlbuki her zamankinden daha fazla Avrupa Birliğiyle ilişkilerimizi güçlendirmeye, Avrupa Birliğinin temsil ettiği değerleri içselleştirmeye ihtiyacımız var. Bu değerler AB Antlaşması'nın 2'nci maddesinde şöyle ifade ediliyor: "Avrupa Birliği insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dâhil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulmuştur. Bu değerler çoğulculuk, ayrımcılık yapmama, hoşgörü, adalet, dayanışma ve kadın-erkek eşitliğinin hâkim olduğu bir toplumda üye devletler için ortaktır." Ne yazık ki 2016 Türkiye'si bu değerleri benimseyen bir ülke görüntüsünden çok uzakta; tam tersine, bu değerlerle çelişen bir görüntü sergileyen, hoşgörünün ve adaletin mumla arandığı, hukukun üstünlüğünün ve yargı kararlarının devletin en üst makamları tarafından reddedildiği, insan hakları ve özgürlük ihlallerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre ilk sırada yer alan bir ülke konumunda. İşte on dört yıllık tek başına AKP iktidarının ülkemizi getirdiği nokta bu. Güzel ülkemiz, bundan çok hem de çok daha iyi bir yönetimi hak ediyor.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)