| Konu: | Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 118 sıra sayılı 2016 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 119 sıra sayılı 2014 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın beşinci tur görüşmelerinde Hükûmet adına yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 02.03.2016 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sağlık Bakanının sunumunda sorunlu gördüğüm iki hususa ilişkin cevap alamadım. "Sayın Bakan IŞİD'ciler Suruç'ta tedavi ediliyor." Tutanaklardan okuyorum: "Ben tedaviye ihtiyacı olanın kim olduğuna bakmam, tedavi ihtiyacı varsa onun tedavisini yaparım." diye cümleler kurdu. Ben çok sorunlu gördüğüm bu cümle üzerine kendisine elbette Türkiye'de terör örgütleri vardır ama IŞİD, Türkiye'ye ait bir terör örgütü olarak değil Suriye'deki çatışmalardan sonra Türkiye'ye gelmişse ve orada tedavi ediliyorsa sorun buradadır... Yani IŞİD teröristlerini Suruç'ta kollayan ve Türkiye'ye girmesine olanak sağlayan kimdir? Nasıl himaye edilmiştir? Bunlar nasıl hastaneye kadar götürülmüştür? Benim sorumun esas cevaplandırılması gereken kısmı buradaydı. Yani Sayın Bakan IŞİD'cilerin Türkiye'de himaye gördüğünü, tedavi gördüğünü kabul ediyor; bu, çok sorunlu bir tutumdur. Bunun bir şekilde kamuoyuna aydınlatılması gerekir çünkü şu anda dünya IŞİD terör örgütüyle uğraşırken "Ben Türkiye'ye giren IŞİD'ci teröristlere tedavi yardımı yaparım." anlamındaki bir söz IŞİD'in Türkiye'ye nasıl girdiği konusunda tüm dünyada istifham uyandırır ve Hükûmeti son derece sıkıntılı bir hâle sokar. Bu çok dikkat edilmesi gereken bir konu.
İkincisi: Sayın İçişleri Bakanı diğer siyasi partileri kastederek, bizleri de "Sizlerin zaten politikalarını beğenmiyoruz, biz kendi politikalarımızı uyguluyoruz." dedi. Aman öyle yapın Sayın Bakan!
Bakın, yine Sağlık Bakanı dedi ki: "Silopi'de, Aile Merkezimizde Türk Bayrağı indirildi ve buraya bir paçavra asıldı." Bu, AKP Hükûmeti döneminde oldu Sayın Bakan. Bu, gerçektir ve gerçekler acıtıcıdır Sayın Bakan. Sayın Bakanlığınız ve iktidarınız döneminde Türk Bayrağı indirilecek duruma gelinmişse, bu, vahim bir tablodur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Artı bir dakika veriyorum...
LEVENT GÖK (Ankara) - Böyle bir tablonun iktidarınız döneminde, daha şimdiye kadar cumhuriyet hükûmetleri döneminde olmayan bir tablonun da iktidarınız döneminde olduğunun da açıkça bir itirafıdır. Egemenlik hakkının nasıl verildiğini ve nasıl bir acz içerisine düştüğümüzü de gösteren çok kötü bir örnektir. Bizlerin politikalarına dikkat etseydiniz bunlar başımıza gelmezdi ve siz de daha kıvançlı ve gönençli olurdunuz ama kendi başınıza uyguladığınız politikalarla Türkiye'yi her yönde olduğu gibi terörle ilgili konuda da çok sıkıntılı bir sürece soktunuz ve duvara toslattınız.
Ben de Sayın Başkanım, söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.