| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 02.03.2016 |
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; İçişleri Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Her şey sizin isteğinize bağlı. Güzel bir iktidar!
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ayıp, ayıp ya, ayıp!
BAŞKAN - Ben idare ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Jandarma Genel Komutanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2014 yılı kesin hesabı ile 2016 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın görüşülmesi için bir aradayız. Bu vesileyle heyetinizi ve bizi ekranları başında izleyen aziz milletimizi, vatandaşlarımızı saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Sözlerimin hemen başında, terörle mücadeleyi, büyük bir fedakarlık ve azim içerisinde sürdürürken şehit olan güvenlik güçlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Çok değerli Başkan ve saygıdeğer milletvekilleri, Bakanlığımız iç güvenlik ve asayişi sağlamaktan trafik düzenine, sınır kıyı ve deniz yetki alanlarımızın muhafaza ve emniyetini sağlamaktan illerde vali ve kaymakamlar aracılığıyla diğer birimlerin koordinasyonuna, mahallî idarelerden, köylerden, belediyelerden, özel idarelerden nüfus ve vatandaşlık hizmetlerine, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının organizasyonu ve denetiminden göç ve uluslararası koruma başvurularına kadar devletin en temel birçok görev ve sorumluluğunu üstlenmiştir, yerine getirmeye gayret etmektedir. Bütün bu hizmetleri, elbette sizin kabul ettiğiniz ve Bakanlığımıza tevdi ettiğiniz bütçeyle, kanunlarla yapmaktadır. Bu vesileyle sizleri -bu nedenle tekrar ayrı ayrı teşekkür ederek- saygıyla selamlamak istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlık olarak görevli ve sorumlu olduğumuz alanlarda son bir yılda yaptığımız çalışmalar ve aldığımız sonuçlar hakkında sizlere kısaca bilgi arz etmek istiyorum. İç güvenlik hizmetleri, Bakanlığımızın bağlı kuruluşları olan Jandarma Genel Komutanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı vasıtasıyla yürütülmektedir. Bugün itibarıyla, Jandarma Genel Komutanlığında 148.236, Emniyet Genel Müdürlüğünde 273 bin ve Sahil Güvenlik Komutanlığında 5.482 personel görev yapmaktadır.
Ülkemizin alan olarak yüzde 93'ü jandarma görev ve sorumluluk bölgesindedir, yüzde 7'si ise polis görev ve sorumluluk bölgesindedir. Saygıdeğer milletvekilleri, nüfusumuzun ise yüzde 86'sı polis bölgesinde, yüzde 14'ü ise jandarma bölgesinde yaşamaktadır. Ülkemizin toplam 8.484 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridinin, kara sularımızın ve ülkemiz yüz ölçümünün yaklaşık yarısı büyüklüğündeki 378 bin kilometrekarelik deniz yetki alanlarımızın güvenliği ise Sahil Güvenlik Komutanlığımızca sağlanmaktadır. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, 92 personelle 6 daire olarak görev yapmakta ve güvenlik politika ve stratejilerini uygulama görevini yürütmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; güvenlik hizmetlerinin sunumunda vatandaş odaklı hizmet anlayışı doğrultusunda hizmet kalitesini ön plana çıkaran, suçun işlenmeden önlenmesini öncelikli politika olarak benimseyen bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Suçla mücadeleyi etkin kılmanın, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamanın yolu güvenlik hizmetlerine toplumun katılımı ve desteğinden geçmektedir. Bu amaçla, çocukların ve gençlerin suçtan ve zararlı alışkanlıklardan korunması, ailelerin ve bireylerin sosyal duyarlılık ve farkındalığının artırılması amacıyla Toplum Destekli Polis Projesi 81 ilde faaliyettedir. Proje kapsamında her mahalleden sorumlu en az 1 polis memuru görevlendirilmiştir.
Suçla mücadelede önemli katkı sağlayan MOBESE sistemi Kent Güvenlik Yönetim Sistemi olarak adlandırılmakta, bu sistem 81 il merkezi ve 263 ilçemizde tamamlanmıştır, 103 ilçemizde ise kurulum çalışmaları devam etmektedir. 2005 yılından bu yana MOBESE sistem kurulumları için genel bütçeden 561 milyon 698 bin Türk lirası harcanmıştır. Ayrıca, bu rakama yakın bir kaynak da il özel idareleri başta olmak üzere yerel imkânlardan sağlanmıştır. Savunma Sanayii Müsteşarlığıyla yürütülen proje kapsamında, MOBESE bulunmayan 424 ilçede kurulum, MOBESE bulunan 81 il merkezi ve diğer ilçelerde modernizasyon çalışmaları devam etmektedir. Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından denizlerimizin MOBESE'si olacak Sahil Gözetleme Radar Sistemi'nin Marmara ve Ege bölgelerinde kurulumlarına başlanmıştır. Yine, aynı sistem, Jandarma Genel Komutanlığınca hayata geçirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızca geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin ve çocuklarımızın uyuşturucu maddelerden uzak tutulması amacıyla, uyuşturucu ticaretiyle mücadeleye özel bir önem ve öncelik verilmektedir. Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik teşkilatlarımız özellikle uyuşturucu ticareti konusunda faaliyet gösteren suç şebekelerine karşı son yıllarda büyük başarılar elde etmiştir. Bu kapsamda, yine, Narkotim Projesi'ni 29 pilot ilde hayata geçirdik ve diğer illere de bunu yaygınlaştıracağız. Bu projenin istatistiksel verileri projenin gerçekten başarılı sonuçlar elde ettiğini göstermektedir. Projenin uygulandığı 29 ilde 2014 yılında 7.764 olaya müdahale edilirken 2015 yılında yüzde 65 artışla 12.827 olaya müdahale edilmiş, 22 bin şüpheli gözaltına alınmıştır. 2015 yılında, Emniyet teşkilatı bünyesinde, mali kaçakçılık ve diğer organize suçlarla mücadele birimlerinden ayrı olarak Uyuşturucuyla Mücadele Daire Başkanlığı kurulmuştur.
Saygıdeğer milletvekilleri, polis ve jandarmamız tarafından engelli, hasta, yaşlı ve karakola gelmek istemeyen vatandaşlarımızın karakola gelmeden, evine, iş yerine gidilerek şikâyetçi, mağdur veya tanık olarak ifadelerinin alınmalarına imkân sağlanmıştır. Bu kapsamda, 315.704 -bunlardan 18.031'i 65 yaş üstüdür- vatandaşımıza bulundukları yere gidilerek hizmet verilmiştir. Yine, Kayıp Alarmı Projesi'yle kayıp kişilerin bulunması için günümüzde sosyal medya ve mobil iletişim ağlarının kullanılması önem arz etmektedir ve bu çerçevede bir yeni proje uygulamaya konulmuştur. Bu proje dolayısıyla 164'ü çocuk olmak üzere 277 kayıp şahıs bulunarak ailelerine teslim edilmiştir.
Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşlarımızın korku ve endişeden uzak, huzur ve güven içinde bir yaşam sürmesini sağlamak İçişleri Bakanlığı olarak en temel görevimizdir. Toplumun huzurunu bozan olayların başında asayişe müessir suçlar gelmektedir. 2015 yılında meydana gelen asayiş olaylarında bir önceki yıla göre evden hırsızlık olayında yüzde 18, iş yerinden hırsızlık olayında yüzde 11, kapkaç olayında yüzde 2, yağma olayında yüzme 5 ve kasten yaralama olayında yüzde 2'lik düşüş olmuştur. Her geçen yıl bir önceki yıla göre düşüş trendinin daha da pozitif yönde gelişmesi için her seferinde bu değerlendirmeleri yeniden gözden geçiriyoruz, aldığımız tedbirleri yeniden gözden geçiriyoruz, eksikler varsa tamamlıyoruz ve bunu çok önemsediğimizi belirtmek istiyorum.
Her yıl meydana gelen trafik kazalarında birçok insanımız hayatını kaybetmekte ve yaralananlar da hayatlarını engelli olarak sürdürmek zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle, 2011-2020 yılları arasında Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı 2012 yılında yürürlüğe girdi ve 2020 yılına kadar devam edecek. Bu konuda birçok ciddi projeyi, değerli arkadaşlar, uygulamaya koyuyoruz ve daha da koyacağız.
Trafik Elektronik Denetleme Sistemi kurulma çalışmalarına da başlanmıştır. Şu an itibarıyla 401 noktada 791 kamerayla faaliyete geçilmiş, 36 il merkezinde, 36 ilçede kurulum çalışmaları devam etmektedir.
Değerli arkadaşlar, 2015 yılında, 2010 yılına göre araç sayısında yüzde 33 artış olmuş, ölümlü kaza sayısında ise yüzde 3,1, ölüm sayısında yüzde 5,4 azalma meydana gelmiştir.
Bu arada, Saygıdeğer Erzurum Milletvekilimiz Profesör Mustafa Ilıcalı Bey'le -ki bu işin uzmanıdır- Türkiye'de bu konuda ne yapılabilecekse bunu bu dönemde yapma kararlılığıyla ciddi bir proje de başlatmış bulunuyoruz. Kendisine huzurlarınızda teşekkürü bir borç biliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - Allah razı olsun.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ülkemiz sürücü belgesi sınıfları şekil ve içerik olarak Avrupa Birliği mevzuatına ve Karayolu Trafiği Konvansiyonu'na uyumlu hâle getirilmiştir. Güvenlik unsurları artırılmış ve yeni tip sürücü belgeleri uluslararası nitelikte olup 84 ülkede geçerlidir. İlk defa sürücü belgesi alacaklar için aday sürücülük uygulaması getirilmiştir, bu çok önemlidir. Aday sürücü belgesi olmadan trafiğe çıkmak bizim bu alanda ciddi sorunlar yaşamamıza neden olmuştur, başka gelişmiş ülkelerdeki sistemi buraya da taşıyarak aynı yöntemi uyguluyoruz. Ağır vasıta sürücüleri için beş yıl, diğer sürücüler için ise on yıl geçerli olacaktır. Belgelerin verilmesine 1 Ocak 2016'dan itibaren başlanmıştır.
Sayın Başkan, tabii, hızlı hızlı geçiyorum. Milletvekillerimiz eğer niye bu kadar meseleleri hızlı anlatıyor diye zihinlerinde bir soru yöneltmek istiyorlarsa bunun nedeni gayet basit ve açık, işte, süreye uymaya çalışıyoruz. O bakımdan bazı hususları izninizle geçerek konuşmamı sürdüreceğim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz, Avrupa göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan son derece hassas bir konumdadır. Bu durum ülkemizi göç hareketleri açısından transit ülke hâline getirdiği gibi ülkemizin refah seviyesinin artması nedeniyle hedef ülke konumuna da oturtmuştur. Son yıllarda çevre ülkelerde meydana gelen istikrarsızlık ve iç karışıklıklarla birlikte ülkemiz göç hareketlerinden yoğun şekilde etkilenmektedir. Bizim Avrupa Birliğiyle görüşmelerimizin ana maddesi hâline gelmiştir bu konu.
Bakanlığımız verilerine göre ülkemizde 3 milyon 6 bin göçmen ve 423.793 yasal ikamet izni almış kişi bulunmaktadır. Bu göçmenlerin yüzde 89'u Suriye -2 milyon 716 bindir- yüzde 6'sı Irak -172 bindir- yüzde 2,9'u Afgan -84 bindir- ve diğer ülke vatandaşlarından oluşmaktadır. Ülkemiz de Suriyelilere yönelik bugüne kadar 9 milyar doların üzerinde harcama yapmıştır. Tabii, ülkemiz yurt dışına da -biz kişi başına gelir dikkate alındığında 1'inci sıradayız, gururla söylüyoruz- el açan bir Türkiye'den, dünyada kişi başına gelir dikkate alındığında, mazlum insanlara dünyanın neresinde olursa olsun en fazla yardım yapan ülke konumuna gelmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Milletimizin ülkeye, Türkiye'ye 2002'den beri sunduğu bu istikrardan dolayı bu yapılabilmiştir ve buradan her bir vatandaşımızı saygıyla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum izninizle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, ülkemiz yasa dışı göçe karşı ulusal düzeyde etkin tedbirler alarak bu konudaki kesin tavrını ortaya koymuştur. Çünkü biz biliyoruz ki bu konuda ciddi tedbir almazsak transit ülke olarak kullanmaktan tamamen vazgeçerler ve burada kalmaya başlarlar. Elbette biz, planlı programlı olduğu sürece bundan memnuniyet duyarız ama plan ve program yapma imkânı maalesef Suriye ve Irak'taki gelişmelerden dolayı yoktur. O bakımdan biz de Avrupa Birliğiyle beraber bu konunun ciddiyetle, insan onuruna yakışır, büyük devlet anlayışına yakışır bir biçimde çözülmesi için gayret sarf ediyoruz ve çalışma içerisindeyiz.
Son beş yılda yıllık ortalama 50 bin yasa dışı göçmen yakalanmıştır. Sadece 2015 yılında yaklaşık 3 katı bir artışla 146.485 yasa dışı göçmen yakalanmıştır arkadaşlar. Düzensiz göçün önlenmesi ve deniz yoluyla gerçekleştirilen düzensiz göç faaliyetleri sırasında göçmenlerin hayatlarının kurtarılması için üstün bir gayret sarf edilmektedir. 2015 yılında 91.611 düzensiz göçmen yakalanmış olup bir önceki yıla göre 6 kat artış sağlanmıştır.
Bu vize muafiyeti diyaloğu süreci, değerli arkadaşlar, bu geri kabul anlaşmaları bu bakımdan çok önemlidir. AB-Türkiye -yürürlük tarihi 1 Haziran olacaktır- geri kabul anlaşmasının yanı sıra hâlihazırda 8 ülkeyle, bunlar Suriye, Yunanistan -Yunanistan'la 2002'den beri yürürlüktedir- Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Belarus, Moldova'yla geri kabul anlaşması imzalanmıştır. 6 ülkeyle ise; Pakistan, Nijerya, Bosna Hersek, Yemen, Karadağ, Kosova'yla ise imzalanmış, henüz yürürlüktedir, Afganistan'la ise çalışmalarımız sürdürülmektedir.
Değerli arkadaşlar, bu, şu bakımdan önemlidir: Diğer ülkelerle, Avrupa Birliği ülkeleriyle görüştüğümüzde biz hep şunu söylüyoruz: Her ülke kendi üzerine düşeni yapmalıdır küresel sorunlarla karşı karşıya kaldığımızda. Hiçbir ülkenin bir başka ülkeye topu atma, sorunu onun ülkesinde bırakma lüksü yoktur. O bakımdan, bu rakamların buradan da tekrar teyiden söylenmesinde büyük fayda görüyorum.
Değerli arkadaşlar, küresel terörle ve bu tür sıkıntılarla mücadelede de Türkiye ciddi bir gayret içerisindedir. Bakınız, 126 farklı ülkeden 37.487 yabancıya giriş yasağı konulmuştur Türkiye'ye. Diğer ülkelerle istihbarat faaliyetleri içerisinde yapılan işlerdir bunlar, onlarla karşılıklı olarak görüşülerek yapılan işlerdir. Ülke sınırları içerisinde yakalanan 95 farklı ülkeden 3.207 yabancı sınır dışı edilmiştir. Türkiye küresel terörle en aktif mücadele eden bir ülkedir ama ne yazık ki ülke sevgisinden haberdar olmayan ve bu konunun ne kadar hassas bir konu olduğunu bilmeyen ya da açıkça ihanet içerisinde olan bazı çevreler Türkiye'yi bu konuda açık yalan beyanlarla, uluslararası platformlarda dezenformasyonla zora sokmaya çalışmaktadırlar ama beyhude uğraşıyorlar. Çünkü, Türkiye'nin geçmişi, bu konudaki kendine öz güveni ve yaptıkları Türkiye'nin elindeki en önemli senettir değerli arkadaşlar.
Tabii, yine, yasa dışı göçmenlerle ilgili son beş yıl içerisinde yapılan operasyonlarla 11.930 organizatör yakalanmıştır. 2015 yılında yakalanan organizatör sayısında 2014'e göre 3 kat artış olmuş, 4.471 organizatör yakalanarak adliyeye teslim edilmiş, bunlardan 1.650'si tutuklanmıştır değerli arkadaşlar.
Geri gönderme merkezleriyle ilgili, bir milletvekilimizin sorusu vardı, buraya koyuyorum, eğer süre yeterse ona da cevap vereceğim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terörizm ülkemizin yıllardır mücadele ettiği en önemli güvenlik sorunlarının başında gelmektedir, bu küresel bir sorundur aynı zamanda. Ülkemize büyük bedeller ödeten, binlerce cana ve milyarlarca dolar maliyete neden olan, ülkemizin ekonomik kalkınmasına sekte vuran, demokrasimizin üzerine kara bulut gibi çöken, hiçbir insani, ahlaki ve dinî değer tanımayan teröre karşı mücadele veriyoruz. Son dönemde Orta Doğu'da meydana gelen hadiseler, yaşanılan istikrarsızlıklar teröristlere ve terör odaklarına yeni hareket alanı ve imkânları sağlamıştır. Suriye'de, Irak'ta ortaya çıkan ortamın bir sonucu olarak, terör örgütleri artık ittifak ve iş birliği yaparak saldırılar düzenlemektedir Avrupa'ya, Amerika'ya, Türkiye'ye, dünyanın başka ülkelerine de. Bu iş birliğini, bu teröristler arasındaki, terörist organizasyonlar arasındaki iş birliğini 29 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 81 vatandaşımızın yaralandığı 17 Şubatta Ankara'da meydana gelen bombalı saldırıda açıkça gördük. Türkiye'nin hızlı kalkınmasından, vatandaşa daha fazla hizmet götürülmesinden rahatsız olanlar 78 milyonun bin yıllık kardeşliğinin zarar görmesi için çaba içerisindedirler. Bölgemizde yaşanan hadiseleri ülkemize taşımak isteyen teröristler ve onların destekçileri sokaklara barikatlar kurarak, çukurlar kazarak, bomba düzenekleri yerleştirerek vatandaşlarımızın en temel hak ve hürriyetlerini hedef almışlar, okullara, hastanelere, camilere, kiliselere, ambulans ve itfaiye araçlarına saldırmışlardır. Vatandaşların evlerine el koyup onların göç etmelerini sağlayarak bölgede Marksist-Leninist bir yapıyı etkin kılmaya çalışmaktadırlar.
Değerli milletvekilleri, şehir ve ilçe merkezlerine yuvalanan teröristlerin etkisiz hâle getirilmesi, patlayıcılarla tuzaklanmış barikat ve çukurların kaldırılması, vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için topyekûn mücadele etmekteyiz ve bu mücadelede, değerli arkadaşlar, bütün siyasi partileri de yanımızda görmek arzusundayız. Nasıl ki Avrupa'da, Fransa'da bir saldırı olduğunda, İngiltere'de saldırı olduğunda, Amerika'da saldırı olduğunda "ama"sız, "fakat"sız, "ancak"sız bütün siyasi partiler, siyasi anlayışlar topyekûn, sivil toplum örgütleri, bütün ulus bir arada oluyor ve dimdik karşı duruyorsa bu konuda Türkiye'de milletimiz bunu fazlasıyla hak etmektedir, böyle yapmayanlara da hesabını milletimiz sandıkta elbette sormaktadır, hukukun soracağı ayrı tabii.
Değerli arkadaşlar, bugün itibarıyla -tabii, çok vaktim kalmadı ama- 4 ilçemizde sokağa çıkma yasağı devam etmekte, Cizre ve Silopi'de operasyonlar tamamlandı, sokağa çıkma yasağı akşam 19.30 ile 05.00 arasında devam etmektedir. Değerli arkadaşlar, biz sokağa çıkma yasaklarını vatandaşımızın can güvenliği ve kendi emniyetleri için yapmaktayız, vatandaşlarımız da bunu görüyor. Dışarıya gidenlerin, çıkanların her türlü imkânını sağlayıcı hem maddi desteği hem organizasyonunu yaptık ve Hükûmet olarak da bu konuda bir eylem planı hazırladık. Değerli arkadaşlar, bu, Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı'yla da vatandaşlarımızı bu beladan kurtardıktan sonra da o sırada da en güzel şekilde onlara layık olacak hizmeti verme konusunda kararlı olduğumuzu, azimli olduğumuzu, onlara sunarak onların desteğini alıyoruz.
Değerli arkadaşlar, tabii, bazı tartışmalar oluyor burada. Bakınız, bir yere terörist girmişse, terörist faaliyetler içerisindeyse, bombalar varsa, elinde silah varsa burada yapılacak iş önce buna topyekûn karşı durmak. Arkasından elbette -biz yüzlerce kez söyledik- devlet demokratik bir anlayışla hukuk içerisinde, ahlak içerisinde bu mücadeleyi yürütmek durumundadır ve öyle yürütüyor. Yanlış yapanların bir iddia olarak bile bize ulaşması derhâl soruşturma açmamıza neden oluyor, açıyoruz ama yüzde 90'ı belki yalan yanlış çıkıyor çünkü bu medya enformasyonunu, dezenformasyonunu dikkate almak zorundayız. Yani arkadaşlar, sosyal medyada bir bilgi hemen yayılıyor, biz tabii, devlet olarak, bu doğru olabilir diye bakmalıyız, o olmamalı, yanlış bir iş varsa ama eline bunu alan bütün milletvekillerimiz, insanlar da yanlış olabilir diye bakmalı, hemen dönüp de efendim, devleti suçlamamalı. Devlet hepimiziz değerli arkadaşlar.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Parti devletine çevirdiniz.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Bu devletin en önemli kurumu 550 kişiden oluşan Meclistir. Meclisteki her bir milletvekili bu devletin bir parçasıdır. Varsa bir yanlış birlikte düzelteceğiz. Daha önce çeteleri biz temizlemedik mi? E, şimdi de teröristleri de temizleriz o şehirlerden, efendim, çeteleri de temizleriz. Biz hiçbir hukuksuzluğa boyun eğmedik, eğmeyiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama hiç kimsenin de terörist yöntemlerle bizim vatandaşımızın namusuna, bizim vatandaşımızın inancına, bizim vatandaşımızın malına mülküne, kendisine zarar vermesine asla müsaade etmeyiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Devlet, devlet gibi davranacak; siyaset, siyaset gibi davranacak, biz de bunun için buradayız.
Değerli arkadaşlar, yanlışlarımız varsa söylersiniz -siyasi partilerin, tabii, ayrı politikaları olur- elbette politikamızı da eleştirirsiniz ama biz de zaten sizin politikalarınızı beğenmediğimiz için, kendi politikamızı uyguladığımız için gittik vatandaşa, o bize yüzde 49,5 verdi, diğer partileri saymama gerek yok, onlara da kendi, şu anda aldıkları oyu verdi. Biz onun için vatandaştan aldığımızı uygulayacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yani, siyasi parti yöneticilerinin memnuniyetini esas almıyoruz elbette.
Değerli arkadaşlar, ben başta şehit ailelerine, bütün...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, süreniz bitti.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Hiç vaktim var mı efendim teşekkür için o zaman?
BAŞKAN - Sadece bir selamlama cümlesi için açalım.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Peki.
Çok özür diliyorum, hızlı hızlı bu kadar oldu.
Değerli arkadaşlar, keşke bütçeye ilişkin de bazı şeyler söyleyebilseydim ama onlarla vaktinizi de almayayım.
Yüce Meclisimizin tasvibine sunduk. Sizin tasviplerinize mazhar olduğu takdirde bütçemize tahsis edilecek olan ödenek ve kaynaklarla, onları da en tasarruflu biçimde kullanarak bu saydığım ve daha sayamadığım görevlerimizi bu Meclise, bu millete layık bir anlayışla yürütme gayreti içerisinde olacağız.
Şahsım ve Bakanlığım adına hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
2016 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)