| Konu: | İktidarın muhalif medya üzerindeki baskısının gün geçtikçe arttığına, İMC ve BENGÜ TÜRK televizyonlarının yayından çıkarılmasının halkın haber alma hakkını gasbetmek demek olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 02.03.2016 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, ben de teşekkür ederim.
Sayın Başkan, gerçekten, iktidarın, muhalif medya üzerindeki baskısı gün geçtikçe artıyor. Önceki gün de İMC televizyonunun aynı şekilde devre dışı bırakılması, dün de Bengü televizyonunun yayından çıkarılması, gerçekten, bu ülkedeki haber alma hakkı ve gazetecilik ya da televizyonculuk yapma hakkının gasbedilmesi sonucunu doğuracak bu uygulamalarla iktidar partisinin özellikle bu süreç içerisinde göstermiş olduğu tutum, Türkiye'deki demokratik ortamın, hak ve hürriyetlerin daha da fazla gelişmesine, temel hak ve hürriyetlerin gözetilmesine hiçbir şekilde katkı sağlayamayacağı gibi halkın haber alma hakkına da ağır bir gasptır.
Geçtiğimiz aylar içerisinde bir kısım televizyon kanallarına da kayyum tayin edildi. Kayyumun görevi, aldığı kuruluşu ya da şirketi bulunduğu konumdan daha iyiye götürmektir. Yani kayyum atandığı zaman, bir şirket ya da kuruluşun iyi yönetilmediğine ama kendisi atandığı takdirde daha iyi yönetileceğine ilişkin bir düşünceyle atanır. Ama görülüyor ki atanan kayyumlar, daha önceki televizyon şirketlerine atanan kayyumlar bu televizyon kanallarını daha iyiye götürmedikleri gibi, kapatma noktasına gelmişlerdir. Önceki gün İMC televizyonu, dün de Bengü televizyonu yani iktidara yandaş olmayan bütün televizyon kanallarının kapatılmasıyla Türkiye'de bir tek seslilik arzu ediliyor. Tabii, bu tek sesliliğin en büyük öncülerinden bir tanesi de TRT. TRT, yaptığı yayınlarla... Elektrikten herkesin ödediği payla gelirini sağlayan TRT'nin son beş yılda yandaşlarına 1,8 milyar lira dağıttığını belgelendirmiş bulunuyoruz. Şimdi, böyle bir anlayış kabul edilebilir mi Sayın Başkan? Yani bir yandan tek sesli TRT ve havuz medyası, bir yandan da muhalif bütün kanalların kapatılması. Bu, Türkiye demokrasisine ağır bir darbedir. Bunları kabul etmiyoruz ve Türkiye'nin normalleşme ve gelişmesine de katkı sağlamayacağını düşünüyoruz. Bu görüşlerimi ben de açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.