GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tokat Milletvekili Coşkun Çakır'ın yaptığı açıklaması ve Gaziantep Milletvekili Akif Ekici'nin 118 sıra sayılı 2016 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 119 sıra sayılı 2014 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın dördüncü tur görüşmelerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:49
Tarih:01.03.2016

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, öncelikle beni sabırla dinlemenizi, konuşmamın tümü bitmeden refleks göstermemenizi beklerim. Bu Parlamentonun geleneklerinden birisi de sıkıntılı hâllerde Başkanlık makamının arkasındaki odada yapılan istişarelerdir. Bu istişareler ve konuşulanlar orada kalır. Ben, orada konuşulanlara değinmeyeceğim ama sayın grup başkan vekilinin içerideki tavrının Genel Kurulda tam ters bir tavır içinde cereyan etmesini, kendisinin de işaret ettiği gibi Parlamento tecrübesizliğine veriyorum.

COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Kabul ediyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Gene, sayın grup başkan vekilinin "bütçe görüşmelerinin selametle sonlanması bakımından" ifadesini Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun sayısal çoğunluğuna da dayandırılmış bir tehdit olarak algılıyorum. Evet, bu da hoş değil Sayın Çakır.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Ne alakası var!

BAŞKAN - Dinleyelim lütfen.

Buyurunuz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Şimdi, sayın milletvekilimizin konuşmasına geçmeden önce, şunun altını özenle çizmek isteriz: Biz de çok ister idik, Cumhurbaşkanımızın sadece Adalet ve Kalkınma Partililerin değil, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olmasını çok isterdik.

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Öyle zaten.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Keşke olsaydı! Keşke olsaydı! (CHP sıralarından alkışlar)

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Öyle zaten.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Keşke olsaydı!

BAŞKAN - Dinleyelim lütfen... Sayın milletvekilleri, lütfen dinleyelim Sayın Altay'ı.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Öyle olaydı...

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Herkes biliyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Öyle olmadığına dair çok örnekler var. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Herkes biliyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Altay, siz devam edin.

Sayın milletvekilleri, lütfen...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Herkesin...

KEMALETİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Herkes çok iyi biliyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanıdır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - O elini masaya vurma! Elini masaya vurma!

KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Ne olacak! Şov yapmayın!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Terbiyesizlik yapma! Terbiyesiz adam! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bakınız, Sayın Çakır konuştuğu zaman herkes dinledi. Lütfen, Sayın Altay'ı da herkes dinlesin.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Vekile gel, vekile...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Hâlâ tehdit ediyor!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Biz, Cumhurbaşkanını, kendisinin de iddiasıyla "Yeni bir formatta Cumhurbaşkanlığı yapacağım." iddiasından...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Konuşmaya gel, konuşmaya! Özüne gel.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - ...başlayarak yürüttüğü çalışmalarla ilgili, hiç şüphesiz, bundan sonra da kendisini eleştirmeye devam edeceğiz. Siyasi eleştirilerimizi sürdüreceğiz.

HİKMET AYAR (Rize) - Eleştirme hakkınız var. Eleştirirsiniz ama hakaret edemezsiniz!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Cumhurbaşkanına, Cumhuriyet Halk Partili hiçbir milletvekili geçmişte de hakaret etmemiştir.

HİKMET AYAR (Rize) - Şimdi de etmedi değil mi!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Cumhurbaşkanına yapılan her türlü eleştiriyi, eski algıyla "Cumhurbaşkanı siyaset dışı, siyaset üstü, aman bunu her şeyin üstünde tutalım." anlayışı keşke olsaydı.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Ya konuya gelsene sen!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ama, Sayın Erdoğan, siyasetin tam göbeğindedir, siyasetin göbeğine bulaşmıştır.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Konuya gel, konuya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ve havaalanından da giderken burada olacakları zaten müjdelemiştir, "Türkiye çalkalanacak." demiştir ve çalkalanıyor. Neyse...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonu açıyoruz Sayın Altay.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Ya konuya gel, konuya, konuya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Şuraya geliyorum: Sayın milletvekilimizle konuştum...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Sayın Altay, Sayın Çakır'ın on yıllık tecrübesi senin elli yılına bedel!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Neyse...

Sayın milletvekilimizin bana söylediği bir hakaret kastının olmadığıdır. Sayın milletvekili biraz sonra kendisi de düşüncelerini, söz verirseniz, söyler.

"Aklınızı, beyninizi teslim etmişsiniz." eleştirisine şuradan 10 tane örnek versem "Akif doğru söyledi." dersiniz.

HİKMET AYAR (Rize) - Onun sıfatını söylüyorsun!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Vermeyeceğim bu örnekleri, "şimdilik" kaydıyla vermeyeceğim.

Ailesi sayın hanımefendiyi karıştırırken de bir hakaret asla yoktur. Sayın hanımefendinin, Sayın Cumhurbaşkanının evlatlarının devlet işlerine bulaşmaması gereğinin altını çizmiştir.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - Yumuşatma!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - "Psikolojik tedaviye tabi olsun." konusu, esasen -bir sürü tıpçı var burada, tıp doktoru var- bunu hakaret saymak... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OKTAY ÇANAK (Ordu) - Ya kimi kandırıyorsun! Kimi kandırıyorsun!

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, Cumhurbaşkanının hukukunu korumak Meclis Başkanlığının görevidir! İkaz etmeniz lazım!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir şey söyleyeyim... Bir dinleyin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Altay... Sayın Altay, lütfen.

Sayın milletvekilleri, lütfen...

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Arkadaşlar, bir dinleyin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Keşke seni tedavi ettirseler o zaman ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir dinleyin...

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Ama sen grup başkanısın. Böyle konuşma lütfen ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Geçmişte de böyle örnekler bu Parlamentoda yaşanmıştır sayın milletvekilleri. Keşke olmasaydı, bir itirazım yok, arkadaşımız da onu tashih edecek. Ama, böyle yapmayın! Bu kalabalıkla falan... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Grup başkanısın. El insaf yani ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Dinlemiyorsunuz... E, dinlemiyorsunuz ama... Bir dakika... Akif Bey'i haklı çıkaracaksınız böyle giderse.

SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Ne dinleyelim, aynı şeyleri konuşuyorsun ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir dinleyin, bir dinleyin.

BAŞKAN - Sayın Altay, siz tamamlayınız lütfen.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın milletvekilimizin kastı hakaret değildir, altını çizerek söylüyorum ama Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu bunu ısrarla "Bu bir hakarettir. Hele bu son yaşananlardan sonra, biz Recep Tayyip Erdoğan'ı Parlamentoda eleştirtmeyiz." mantığı içindelerse bu mantık yanlış. (AK PARTİ sıralarından "Hakaret ediyor, ne eleştirisi." sesleri) Özetle, her şeye rağmen...

HAMZA DAĞ (İzmir) - Yalan... Vekilin hep konuşuyor ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir dinleyin.

...siyasetin bir nezaket ve vicdan işi olduğunu söyleyenlerdenim uzun yıllardır bu Parlamentoda. Sayın Cumhurbaşkanına da hakaret etmek doğru değildir. Sadece Sayın Cumhurbaşkanına değil, 78 milyon vatandaşımızın her birine ayrı ayrı hakaret etmek doğru değildir, yakışık almaz.

OKTAY ÇANAK (Ordu) - O zaman çıksın, özür dilesin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Burası Parlamentodur. Burada siyasi eleştiri olacaktır. Hepimizin başına gelmiştir, bazen bu kürsülerde kastı aşan ifadelerimiz, yol kazalarımız, dil sürçmelerimiz olmuştur. Bundan sonra da olabilir. Sizin de başınızda, bizim de başımızda.

Bu bağlamda, ortada elbette bir yanlış anlaşılmaya mahal verecek sözler vardır, sayın milletvekilimiz de bunu şimdi düzeltecektir. Konunun kapanmasını böylece talep ediyorum.