GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:49
Tarih:01.03.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Kalkınma Bakanlığımızın 2016 bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kalkınmanın ilk hedefi insanlarımızın refahı, huzuru ve mutluluğudur. Kalkınma modelimiz sadece rakamdan ibaret değildir, temelinde insan onuru ve evrensel değerler esastır.

Ülkemizin son dönemde planlı ve programlı kalkınması elbette ki tesadüfi değildir. Uzun yıllar gücünü vesayetin izin verdiği ölçüde kullanabilen siyaset 2002 yılında yapılan seçimlerle milletiyle barışık bir döneme girmiştir.

AK PARTİ iktidarlarını kendinden önceki iktidarların sayısal verileriyle karşılaştırmak istiyorum. Müsaadenizle birkaç somut örnek vermek istiyorum. Türkiye, 1993 ile 2002 yılları arasında ortalama sadece yüzde 3 büyüdü; 2002 yılından itibaren ise hikâye tamamen değişti, küresel krizlere rağmen bu dönemde ortalama yüzde 4,7 oranında büyüdük. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 2002 yılında devletin topladığı her 100 liralık verginin 86 lirası faiz giderleri ödemelerine giderken bugün ise her 100 liranın sadece 13 lirası faiz ödemelerine gidiyor.

2002 öncesi üzerlerindeki sıfırlardan itibarı sıfırlanmış bir Türk parası vardı. Şükürler olsun ki Türk parasının itibarını da biz kurtardık.

2007-2015 yılları arasında istihdam oranımızı yüzde 46 seviyesine getirdik. Bu oranla OECD ülkeleri içinde ABD'den sonra en fazla istihdam eden ülke olduk.

Yüz yıllık bir rüya olan, Boğaz'ın iki yanını birbirine bağlayan, başlangıcı -benim de siyaset yaptığım- Kadıköy'de olan Marmaray'ı hizmete soktuk.

İktidara geldiğimizde bir sınıfta 50 kişi, bir hastanenin bir odasında -bir kısmı rehin olmak üzere- 10 kişi, ülkeyi yönetmesi gereken iktidarda ise üç parti vardı. Biz ise sağlık ve eğitimde çağ atlattığımız gibi, dünya devleriyle aynı seviyede, vizyoner bir partinin iradesiyle Türkiye'yi çağ atlattık.

İktidara geldiğimizde 6.389 olan kamu hastanelerindeki nitelikli yatak sayısı bugün 48 bini geçti, sayın milletvekilleri, yani tam 8 kat artırmış olan bir iktidar.

İktidara geldiğimizde Türkiye'de sadece 26 havalimanı vardı. Uçmak sadece zenginlerin işiydi. Şimdi ise 55 havalimanımız var ve havayolu artık halkın yolu oldu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İktidara geldiğimizde IMF'ye ödenmek üzere alınan 22 milyar borcu 2013 yılında biz ödedik.

Ne yazık ki 2002 yılından itibaren AK PARTİ'nin kararlı tutumunu, kalkınmasını ve ülkenin ekonomik seviyesini daha da ileri götürme çabalarını sekteye uğratmak isteyen güçler, global aktörler ve planlar olmuştur. Zaman zaman millî iradeyi yok etmeye çalışan başta Gezi eylemleri olmak üzere, küresel güçleri de yanına alarak Türkiye'nin ilerlemesini durdurmak isteyen bu güçlerin millete çalımlarını birileri maharet olarak göstermeye çalışmakta ve millî iradeye meydan okumak istemekte ise de maharet yedi düveli yanına alarak Anadolu'ya meydan okumak değil, asıl maharet Anadolu'yu arkana alarak yedi düvele meydan okumaktır. Başarı, ithal bakanlarla bu ülkeyi IMF'ye köle yapmak değil; başarı, uçurumun kenarındaki bir ülkeyi kendi değerlerine, öz güvenine kavuşturmak değil midir? Bu başarılardaki en büyük faktör, şüphesiz, milletin gönlündeki partinin lideri, kurucu lideri, efsanevi lideri Recep Tayyip Erdoğan değil midir? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, elde edilen başarı 78 milyon insanımızın yüzünü güldürüyor. Biz önümüze gelen sorunları bizden önceki iktidarlar gibi halının altına süpürmedik. Biz önümüze gelen her sorunu fırsat bildik, biz çözeriz mantığıyla sahiplendik ve çözdük. Artık, Türkiye, dünyadaki global krizden etkilenen bir dünya değil, dünyadaki krizlere rağmen yabancı sermayenin en fazla uğrak olduğu ülke oldu. Milletimiz de ülkenin her alanında geldiği bu noktayı takdir ederek on dört yıldır bize kesintisiz destek verdi. Aziz milletimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; kalkınmanın devamı ve hızlanması için Türkiye kendi yönetim sistemini kendi ihtiyaçlarına göre belirlemelidir. Bir daha söylüyorum, kalkınmanın devamı ve hızlanması için Türkiye kendi yönetim sistemini kendi ihtiyaçlarına göre belirlemedir.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Başkanlık mı yani başkanlık mı?

HURŞİT YILDIRIM (Devamla) - Çok iyi tahmin ettin.

Bunun için de içinde başkanlık sistemini barındıran sivil, evrensel bir anayasaya ihtiyaç olduğu muhakkaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Aynı zamanda, Meclisi çalıştırmama üzerine kurulu mevcut İç Tüzük'ün de acilen ve acilen değiştirilmesi gerekmektedir. Kim ki iktidarı ve muhalefetiyle Türkiye'nin bu ihtiyaçlarına destek verirse bilmelidir ki siyasi tarihte, ülkesinin ve milletinin siyasi tarihinde not alacaktır. Sonuçta, yaşadığımız global dünyada artık biliyoruz ki en ufak şey birbiriyle bağlantılı. Biz her şeye rağmen büyüyoruz, güçleniyoruz ve güçleneceğiz de.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)