GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:48
Tarih:29.02.2016

CHP GRUBU ADINA AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın milletvekilleri, lütfen, konuşmamı kof bir muhalefet yapmak amacıyla değil, ortak vatanımızın içine düştüğü sıkıntıları değerlendirmek amacıyla yaptığımı kabul edin.

Biliyorsunuz, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Türkiye'de doksan yıllık enkazı kaldırdıklarını söyledi ama maalesef kaldırdıkları enkazın altından büyük meseleler çıkmış! Bugün de bu sorunlarla yüzleşiyormuşuz! Artık, yeni bir kavşağa gelmişiz! İşte bunun altını, bu yeni kavşağın altını çizin. Bu sözleri, anayasa yazıcılarının ve heveslilerinin dikkatine sunuyorum. Çünkü, Sayın Cumhurbaşkanı, görmek istemeyen gözlere bile nasıl bir kavşağa geldiğimizi açıkça ortaya koymuştur. "Anayasa Mahkemesini tanımıyorum ve kararına uymuyorum." demek, anayasal modern devletin sondan bir önceki kavşağını döndük demektir.

Değerli milletvekilleri, 3 Kasım 2002 tarihinde, Türkiye, küresel piyasalara açık ve onlarla bütünleşmekte olan bir ekonomiydi, terör sıfırlanmıştı. 57'nci Hükûmet döneminde yapılan anayasa değişiklikleri Avrupa'nın güçlü ortağı olarak Orta Doğu ülkelerine ve insanlara model hâle getirmişti bizi. Yani AKP, kesinlikle bir enkaz devralmadı ancak daha başından itibaren, Türk milletini etnik olarak bölmeye başladı; maksadı, seküler millet ortak paydası yerine kendi radikal tek adam rejimini ikame etmekti. Ancak üniter devlete karşı başlattıkları seferberlik, asıl PKK'ya yaradı. Böylece, güneydoğudaki hiçbir zaman silahların susmadığı kanlı vahşet süreci yeniden başladı. 12 Eylül referandumu ise ağır aksak yürüyen kuvvetler ayrılığı ilkesinin sonunu getirdi.

Dostlar, artık şu tespiti yapma zamanı geldi: Vatandaşın can ve mal güvenliği, anayasal hak ve hukuku, özgürlüğü, devletin güvenlik mensuplarıyla birlikte masuniyeti tümüyle ortadan kalkmıştır. Ülkenin ekonomik ve enerji güvenliği tehdit altındadır. Dolayısıyla, anayasal demokrasi ve hukuk devletini var eden asgari şartlar fiilen ortadan kalkmıştır, kaldırılmıştır. Dış politika vesayet ve şantaj altındadır. Devletin başındakiler, Hükûmet, acz ve gaflet içindedir. Saray ve Başbakanlık, istihbarat örgütleri ve güvenlik örgütleri, fetret hâlinde, birbirinin içine girmiş bir savaş hâli içindedirler. Bu durum, verilen karar ve emirlerin meşruiyetini tartışılır hâle getirmiştir.

Bir ailenin menfaatleri, önce iktidar partisini sonra Hükûmeti ve nihayet devleti siyaseten iflas noktasına getirmiştir. Bir ailenin maddi zaafları nedeniyle, devlet, iç ve dış siyaset başkalarının şantajı altına girmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın AKP milletvekilleri, Sayın Başkanınızın Türkiye'yi getirdiği bu ahval ve şartların kısır polemiklere tahammülü yoktur. Ne yazık ki artık sözde değil, gerçek anlamda düşmanlarla kuşatılmış durumdayız. Müttefiklerimiz ise bize ancak kısa vadeli çıkarları için tahammül eden bir görünüm altındadırlar. Bu yüzden, size, Rusya'yla ilişkileri derhâl ve şiddetle düzeltmenizi öneriyorum. Çünkü bunu yapmadığınız her gün güneydoğudaki gaflet, dalalet ve hatta ihanet süreçlerinin zehirli aktörleri hedeflerine büyük ölçüde yaklaşacaklardır.

Değerli hanımefendi, siz "enkaz"dan mı söz ediyorsunuz? Öyleyse, ecdadımız son Osmanlıların cumhuriyete ne bıraktığına bakın: Fakirlik diz boyu, elektrik yok, su yok, Anadolu bir baştan bir başa karanlık altında, sıtma ve verem başta olmak üzere bulaşıcı hastalıklar almış başını gidiyor, okuryazar yok, okuryazarın gencini savaş meydanlarında bırakmışsın. İşte, öyle bir Türkiye'yi devralanlar uçak fabrikası yapmakla işe başladılar. Sizin bugün "Dünyanın 17'nci büyük ekonomisi hâline getirdik." diye övündüğünüz Türkiye'yi, cumhuriyetin çocukları 1976'da 17'nci büyük ekonomi, 1979'da 16'ncı büyük ekonomi hâline getirmişlerdi. (CHP sıralarından alkışlar)

Cumhuriyetçiler GAP Projesi'ni yaptılar GAP. Urfa tüneliyle çağlar delindi. Peki, siz AKP olarak kaç Atatürk Barajı yaptınız? Kaç Seydişehir Alüminyum yaptınız? Kaç Keban yaptınız? Kaç Erdemir yaptınız? Kaç Ereğli Demir Çelik yaptınız? Kaç PETKİM yaptınız? Saysam sabaha kadar sürer. (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Çok, çok.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Özelleştirmeyle övünüyorsunuz ya, işte, Cerattepe'de parazit olarak dahi yaşayamayacak bazı iş adamlarına sattıklarınız o "enkaz" dediğiniz cumhuriyetin eserleridir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, sizin övünecek büyük eseriniz yok. Çift yol yapıyorsunuz, eyvallah, yapandan Allah razı olsun. Ama daha bir tek otoyol projesini tamamen bitiremediniz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O kadar düşmeyin. Çarpılırsın yalnız.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - "Boğaz Köprüsü'nün ayaklarını suyun üstüne çıkardık." diye seviniyoruz, sizin o suyun üstüne çıkardığınız Boğaz Köprüsünden, fert başına düşen millî gelir bin dolarken 2 tane yaptı geçti Türkiye. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Atatürk döneminin ortalama kalkınma hızı yüzde 7,8.

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Yapanlara neler söylüyordunuz? Özal'a neler söylüyordunuz?

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - 1946'yla 2002 arasındaki ortalama kalkınma hızı yüzde 5,1; Adalet ve Kalkınma Partisinin on dört yıldaki ortalama kalkınma hızı yüzde 4,7; son beş yılda yüzde 3,4; hem de bu kadar büyük imkânlara rağmen.

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Hangi imkânlar?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Siz buna muhalefet diyorsunuz değil mi, bu anlayışa? Hanımefendi'yi eleştirerek, hakaret ederek, yalan atarak...

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Arkadaşlar, Türkiye zor günlerde kurulmuştur. O Türkiye'den bugünlere gelmişiz. Bu ülkenin semasında Türk Bayrağı'nı dalgalandıranlara, ezanı okutanlara, semah döndürenlere teşekkür edeceğinize ihanet içerisindesiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Ezanı susturanlara...

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Geçmişten husumet çıkarıyorsunuz. Bu gurur duyduklarımızı küçülterek kurmak istediğiniz tek adam rejimini meşrulaştıramazsınız. Bu eserler öyle büyüktür ki kaldırım taşı yapsanız olmaz, yüzüğe de sığdıramazsınız.

Değerli üyeler, sonuç olarak, AKP iktidarı bir enkaz filan kaldırmadı, önümüzdeki doksan yılda enkaz kaldırmakla biz uğraşacağız. Buna inanmıyorsanız eğer Sayın Gül'e kulak verin, o "Cumhuriyet tarihinin en zor günlerinden geçiyoruz." dedi.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)