GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:48
Tarih:29.02.2016

CHP GRUBU ADINA ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; küresel anlamda pek çok gelişmenin yaşandığı günümüzde ulaştırma sektörünün önemi de giderek artmaktadır. Modern ekonomilerde millî gelirin üçte 2'si hizmet sektöründen yaratılır, her şehir aslında hizmet üreten dev bir fabrikadır. Bu fabrika ulaşımsız işlemez. Bu nedenle, ekonomide verimlilik ulaşımda verimlilikten geçer.

Kapitalizmin gelişmesine paralel olarak kentlerin büyümesi, uluslararası ulaşımla birlikte kent içi ulaşım ve konuyla ilgili tartışmalar da gündeme taşınmış, kent içi ulaşım kentsel sorunlar listesinin ilk sıralarında yer almıştır. Kentlerde trafik yükü, zaman ve ekonomik kayıp artmış, pek çok ekolojik alan da tahribata uğramıştır. Bugün ne yazık ki kentlerimizde erişebilirlik, uygulanabilirlik, sürdürebilirlik sağlayan, kültürel mirası, ekolojik sistemi, çevre duyarlılığını gözeten ulaşım ana planlarına rastlamak mümkün değildir. Çevre koruma ve geliştirme üzerine kurulu olmayan, kentsel değerleri yok sayan, insanı odak noktasına almayan bir ulaşım sistemi sürdürülebilir olamaz. Günümüzde kentlerimizin var olan ulaşım dinamikleri bir yenilenmeyi zorunlu kılmaktadır. Oysa, bizdeki yenilenme ve dönüşüm konusu bütünlüklü bir planlamanın sonucu olarak değil, rant eksenli bir anlayışla eş değer hâle gelmiştir. Üstelik sadece mekânsal ölçekte yapılan düzenlemeler de ortak akıldan, estetikten, yaşanılabilir ve sürdürülebilir olmaktan uzaktır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında, cumhuriyetin çağdaşlaşma hedefine ve dönemin sosyoekonomik ihtiyaçlarına dayanarak uygulanan programlı kalkınma modelleriyle gerçekleştirilen kara ve demir yolu atılımları dışında ulaşım hiçbir zaman bir program dâhilinde ele alınmamış, ulaşım yatırımlarına kapitalizmin ruhuna ve ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yön vermiştir. Hemen bütün özelleştirmelerde kamu zarara uğramakta, sermaye gruplarının yüksek kâr beklentisi özelleştirmeyi gündeme taşımakta, sermaye grupları yüksek kâr beklentisi yoksa özelleştirme işine girmekten imtina etmektedir.

Değerli arkadaşlar, plansız kentleşme, bireysel taşımacılığın ön plana çıkmasını sağlayan yatırımlar, köklü çözümlerin ertelenmesine, hem kentlerimiz hem de ülkemizi maliyeti yüksek, güvensiz, çevreye ve ekolojiye saygısız bir taşıma sistemine mahkûm etmiştir. Kentsel ulaştırma planlaması ve politikaları, araçlara değil, insanlara odaklanmalıdır. Yatırımlar, araç trafiğiyle tıkanan yolları açmak yerine, insanların erişebilirliklerini kolaylaştırmalı, ulaştırma yatırımları tekil olarak değerlendirilmemeli, bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu nedenle, bir süre için noktasal çözümler getiren ancak sonuçta sorun yaratan katlı kavşak, yol genişletmeleri gibi yatırımlardan kaçınılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Adana'daki raylı toplu taşıma sisteminde olduğu gibi, kentin geleceğine ilişkin önemli ve büyük projelerin karar verme süreçlerinde ve uygulama aşamalarında geri dönülmez yanlışlar yapılmamalı, kamu kaynakları doğru kullanılmalıdır. Aslında, toplu taşımacılığın en önemli ve işlevsel araçlarından biri de metro ya da hafif raylı sistemdir. Dünyanın bütün gelişmiş kentlerinde metro âdeta bir ağ gibi kenti örmektedir. Bir başka ifadeyle, kentin gelişmişliğinde ilk ölçütlerden biri metrodur. Paris'in, Londra'nın, Moskova'nın metro sistemlerinin eskiliği ve yaygınlığı bu kentlerin neden gelişmiş sayıldığının kanıtıdır.

Adana hafif raylı sistem süreci, proje ve finansman sorunlarıyla başlamış, güzergâh yanlışlığıyla devam etmiş, öğrenci ve personelin yoğun olarak yaşadığı bölgelere ve Çukurova Üniversitesi yerleşkesine ulaşamamıştır. İşletmedeki ciddi sorunlarla bir başka kulvara evrilmiştir. 2014-2018 yıllarını kapsayan 10'uncu Kalkınma Programı'nda "Belediyelerin uygun raylı sistem projelerini Ulaştırma Bakanlığının üstlenmesine de imkân tanınmıştır." denmektedir.

Adana hafif raylı sisteminin yükü Adanalıların üzerinden alınmalıdır. Yapımına bir türlü başlanamayan 2'nci etap için de bir an önce çalışma başlatılmalı; Akıncılar, Çukurova Üniversitesi, Sarıçam'daki yeni stadyumu da kapsayan 2'nci etap raylı sistem güzergâhı bir an önce hayata geçirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına karşın ekonomide itici güç konumuna gelebilecek denizcilik sektöründe de deniz taşımacılığında da büyük sorunlarla karşı karşıyayız. Türkiye'nin gemi ihracatı 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 19 gerilemiştir. Öte yandan, gerek yolcu gerekse yük taşımacılığına elverişli olan ülkemizde liman yetersizliği, düzensizlikler ve sektörün entegrasyonunda yaşanan sorunlar gemi taşımacılığında istenen noktaya ulaşmamıza engel olmaktadır. Doğal kaynaklarımız olan kıyılara saldırılar sürmekte, kıyılarımız talan edilmektedir. Bakanlığın kıyı talanını önlemek için tek yapması gereken şey, kendi hazırladığı ulaştırma kıyı master plan çalışmaları ile 2010 yılında yayınladığı Turizm Kıyı Yapıları Master Plan Sonuç Raporu'na uymasıdır.

Sayın milletvekilleri, Türkiye, mobil geniş bant teknoloji pazar ve eğilimlerini karşılamakta geç kalmış, 2009 yılından bu yana 3G'den öteye geçememiş, daha ileri teknolojiye sahip mobil iletişim altyapısının kurulmasına yönelik düzenlemeleri yapmakta ağır aksak ilerlemiştir.

Türkiye'de radyo frekansı ile baz istasyonlarının oluşturduğu elektromanyetik alanların uygulama sorunları da giderilmelidir. Baz istasyonlarının hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından son derece risklidir. Bu bağlamda, elektrik alan limit değerleri, bilimsel veriler, uluslararası uygulamalar, Birleşmiş Milletler ihtiyatlılık ilkesi de dikkate alınarak, öncelikli olarak, sürekli yaşam alanları için yeniden belirlenmelidir. Yeni kurulacak cihazların hücreleri küçültülmeli, cihaz güçleri düşürülmelidir. Mevcut cihazların hücreleri ise süre verilerek küçültülmeye gidilmeli, operatörlerin ortak istasyon kullanım zorunluluğu getirilmelidir.

Son olarak, muasır medeniyet seviyesini işaret eden Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün gelişimi esas alan ilkeleri ışığında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2016 bütçesinin halk için, halktan yana ve etkin kullanılması ve sürdürülebilir olması gerekmektedir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)