| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 28.02.2016 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Sayın Başkan, millî iradenin temsilcisi kıymetli milletvekilleri; sizleri hürmetle ve saygıyla selamlıyorum.
2016 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hazırlamakta olduğumuz bütçemizin milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
Bugün, demokrasiye balans ayarı verme işgüzarlığı içerisinde milletin iradesine, tarihine ve gerçekliğine karşı topyekûn bir kalkışmanın 19'uncu yıl dönümünü yaşıyoruz. Bu Meclis çatısı altında müşahhas hâle gelmiş millet iradesini vesayet altına almak için, bundan on dokuz sene önce Ankara sokaklarında milletin üzerine tankları yürüttüler. 27 Mayıs ve 12 Eylülde olduğu gibi milletin meşru iktidarını yok sayıp sözde aydın, sözde üniversite hocası, sözde sendika, sözde meslek kuruluşu, sözde birçok akademisyen tarafından demokrasiye darbenin alkışlandığı bir günü yaşadık. "Postmodern" tanımlaması altında da bu darbeyi sevimlileştirmeye çalışan, bu darbenin günün şartlarında gereğini savunan birçok televizyonu, birçok haber kanalını bu ülke yaşadı. Şükürler olsun ki milletimiz bu fetret devrinden yine kendi iradesiyle çıkmasını bilmiştir. 28 Şubatın acıları ve hukuk dışı uygulamaları geride kalmıştır. Milletimizin iradesiyse bugün dimdik ayaktadır.
Milletimiz, Anadolu ve Rumeli topraklarında bin yıllık tarihine sahip çıkmış ve darbecileri, darbe sevicileri tarihin çöplüğüne gömerek hiçliğe mahkûm etmiştir. 28 Şubat, sadece siyasal alanda yapılmış bir darbe değil, Türkiye'nin dünya üzerindeki varlığına da kasteden bir darbeydi; Türkiye'yi içine kapatan, Özal'ın getirmiş olduğu yüksek açılımların önünü kapatan, dünyanın yeniden dizayn edildiği bir dönemde Türkiye'yi kendi iç işleriyle meşgul edip kendi içine kapatan bir süreçti. Bugün de buna benzer şeyleri yapmaya kalkanlara karşı AK PARTİ iktidarı o günkü oyunlara gelmeyecek, milletimiz de inşallah, AK PARTİ'ye vermiş olduğu destekle bunu her zaman gösterecektir. 7 Haziran ve 1 Kasımın anlamı, aslında 28 Şubatın da bir nevi rövanşı anlamına gelir.
Mustafa Kemal, Türk Tarih Kurumunun kuruluşunda şu düsturu bir görev olarak vermişti: "Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Anadolu tarihinin insanlık tarihi içindeki yeri şu dört temelde ele alınması gerekiyor: Tarihî ve coğrafi süreklilik; işte, bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz. Zaman ve mekân idraki; yani, bulunduğumuz çağın gereği neyse buna göre kendi millî birliğimizi, millî bütünlüğümüzü korumak için yapmamız gerekenler. Çevresinde bulunan medeniyet havzalarıyla etkileşim; işte bizim, bugün, sadece Avrupa Birliğiyle değil, hem Çin'le hem Hint hem de Rus bölgeleriyle etkileşim içerisinde yürütmüş olduğumuz geniş dış politika.
Tarih şuurundan yoksun bir bakış açısıyla ne ortak bir dil kurulabilir ne de kültürel sürekliliğimiz sağlanabilir. Kendi tarihî hakikatinden ve bilimsel gerçeklikten ayrılmadan yazılmayan bir tarih ancak yalan ve yanlıştan ibarettir. Kendi tarihini yazmayan toplumlarsa o tarihin öznesi değil, ancak başkaları tarafından yazılmış bir tarihin nesnesi hâline gelirler.
Henüz eğitim sürecinin ilk safhalarından itibaren kendi medeniyet birikimini tarihin edilgen bir nesnesi olarak gören bir anlayışın etkisi altında yetiştirilecek nesillerin geleceğe dair söyleyecek bir sözleri, yaşamakta olduğumuz çağa dair bir iddiaları asla ve asla mümkün olmayacaktır.
Bizim medeniyetimiz kurucu bir medeniyettir. Süleyman Şah da Ertuğrul Gazi de Anadolu'ya, burayı yurt edinmek, yeni bir medeniyet kurmak için geldiler. Onun karşısında ise Moğol barbarlığı yıkıcı bir iradeyi temsil ediyordu. Selahattin Eyyubi yine bu coğrafyada kurucu bir iradenin temsilcisiydi, Haçlıların yıkıcı iradesine karşı kurucu bir iradeyi temsil ediyordu. Fatih ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk yine bu kurucu iradenin temsilcileri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN BASRİ KURT (Devamla) - Biz eğer kurucu bir iradeyle yolumuza devam etmek istiyorsak tarihimizi çok daha iyi noktalara taşımamız gerekiyor.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)