GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül'le ilgili verdiği kararı tanımadığına ve saygı duymadığına yönelik ifadelerinin kuvvetler ayrılığını tanımamak anlamına geldiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:47
Tarih:28.02.2016

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Öncelikle, biraz evvelki hatırlatmanıza katılarak sözlerime başlayacaktım. Tabii, konuyu da sorunca, doğrusu, biraz tereddüt de ettim.

Şimdi, biraz evvel 28 Şubatla ilgili konuşmalar yapılırken bir hususu özellikle vurgulamıştım: Tutarlı olma gereği. Herkesin bu tür değerlendirmelerini yaparken tutarlı olma mecburiyeti var. Bunun asgari bir siyasi şart olduğunu düşünüyorum.

AKP Grup Başkan Vekili Sayın Turan'ın sözlerini, bir hukukçu olduğunu da bildiğimden, yadırgadığımı da ifade ediyorum. Ne demek yani "Anayasa Mahkemesine bu yetkiyi AKP verdi?" Yani, burada bir parti devleti zihniyetine sahip olunduğu ortaya çıkıyor ki Adalet ve Kalkınma Partisini bu zihniyetten bir an evvel kurtulmaya davet ediyorum. Hakikaten, maalesef "Türkiye Cumhuriyeti devleti bir parti devletine dönüştürülmüştür." dahi denilebilir, bunun tartışması ayrıca yapılır.

Bir Cumhurbaşkanı "Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum." diyor.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - "Uymuyorum." demiyor.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Zaten saygı duyduğunu bu ülkenin, devletin kurumlarına saygı duyduğunu hiç ifade etmedi.

Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, eğer siz "Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymuyorum ve uymuyorum." derseniz, aslında siz kendinize de saygı duymadığınızı göstermiş olursunuz böylelikle. Asgari tutarlılık... Siz bu Anayasa'ya göre seçildiniz ve bu anayasaya uymak zorundasınız ve saygı da duymak zorundasınız. Devletin başı olarak eğer, siz bu asgari saygıyı ve uymayı yapmazsanız, o zaman biz başkalarının hukuksuzluğundan, anarşiden, terörden nasıl şikâyet edeceğiz. Yani, eline silahı alıp teröristler yolgeçen hanına döndürmüş. Çukur kazanlara hak mı verdirecek? O zaman kendi mazeretlerini ortaya koyuyorlar. Hatırlayalım lütfen: Ne zaman bir eleştiriye sahip olsalar kamuoyunda, ya Başbakandan ya Cumhurbaşkanından referanslar çıkararak gerekçelerini oluşturmuş durumdalar. Bu sözler, Türkiye Cumhuriyeti'ne, kurumlarına, kurallarına darbe üstüne darbedir ve anarşiye, hukuksuzluğa cesaret vermektedir, kuvvetler ayrılığını tanımamaktır ve bir devletin başı olma, Cumhurbaşkanı olma şuurunu taşımamak demektir. Bu Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanının kesinlikle görüş ve yorum yapmaması gerekir yani bunu kamuoyunda herkes tartışabilir belki ama Sayın Cumhurbaşkanının tartışmamasında fayda var. Bu da geniş toplum kesimlerinde, Sayın Cumhurbaşkanının kendisine duyulacak, duyulması gereken saygıda ve kendisinin bu sözlerinin, verdiği demeçlerin, beyanatların dikkate alınıp ciddiye alınmasında da ciddi bir müşkülat çıkarmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamalarını doğru bulmadığımı ifade ediyor, saygılar sunuyorum.