| Konu: | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 27.02.2016 |
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; aslında bütçenin ilk gününün son konuşmasını yaparken rakamsal bir sunum yapmayı düşündüm fakat elimizde rakam kalmadı yani gördüğüm kadarıyla burada rakama dair herhangi bir soru maalesef Hükûmet tarafından devlet sırrı olarak kabul ediliyor, devlet sırrı olarak kabul edilen meselelere dokunan eski meslektaşlarımın da nerede yattığına dair zaten hepinizin yeterince kanaati var. Dolayısıyla ben bu işin siyasi ve iktisadi mantığını, Magna Carta'dan Fransız Devrimi'ne kadar yani bütçe hakkı olan bir Meclisin bu hâle düştüğünü görerek ve üzülerek Sayın Bakana, özellikle Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş'un önerisi üzerine Mecliste bulunan en yaşlı ve en kıdemli, belki de eski gazeteci sıfatıyla kendisine bir iki konuda yapıcı olduğunu düşündüğüm önerilerde bulunmak istiyorum.
Öncelikle medyayla ilgili konuşurken verdiğiniz rakamlar, içerideki insanların sayısı veya bu sayıya itirazdan ibaret. Biraz daha başa gelelim, mesela Lütfi Bey'in, Sayın Bakanımın, özür dilemeye başladığı andan itibaren şu anda Meclis Genel Kurulunda oturan ve millî irade tarafından buraya -tıpkı sizin ve benim gibi- gönderilen Tuncay Özkan'dan özür dileyerek başlayalım, kendisi beş yıl yattı. Basın kartı hamilidir, sürekli basın kartı vardır, şu anda onu içeri atanları içeri atmakla meşgulsünüz. Devam ediyorum, Mustafa Balbay'dan özür dileyelim, kendisi sarı basın kartı hamilidir...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz niye özür diliyoruz ya?
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Niye içeriye atıyorsunuz diye soruyorum ben size başkasını? Onları içeri atanları niye atıyorsunuz?
AHMET UZER (Gaziantep) - Hükûmetle ne ilgisi var?
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Niye "Kumpas kuruldu." diyorsunuz, niye "Kandırıldık." diyorsunuz Beyefendi?
MEHMET METİNER (İstanbul) - Paralel sevicilik yapıyorsunuz.
AHMET UZER (Gaziantep) - Hükûmetle ilgisini izah eder misiniz?
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Yahu boş verin. Kim, hangisi, Cumhuriyet Halk Partisi zamanında mı girdi Tuncay Özkan?
MEHMET METİNER (İstanbul) - Cemaat halk partisi oldunuz.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Yoksa Mustafa Balbay zamanında mı girdi?
MEHMET METİNER (İstanbul) - Kendi celladınıza aşıksınız ya.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Vallahi biz celladımızı içeri atacağız inşallah kısmetse.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Kim attı onları içeriye?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, müdahale etmeyelim.
Buyurun Sayın Berberoğlu...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Deminden beri paralel sevicilik yapıyorsunuz.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Yahu devam edin, devam edin siz, boş verin.
İSMET UÇMA (İstanbul) - Genel Kurula dönün, Genel Kurula Enis Bey.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - İkincisi Sayın Bakana önerim: Medyanın her şeyinden bahsediyorsunuz, bir tek reklam gelirlerinden, kapılarında bekleyen vergi memurlarından, kayyumlarından bahsetmiyorsunuz, gelin onları da tartışalım.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Bu kadar pişkinliğe pes ya!
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Bir gecede kapatılan gazetelerden bahsedelim, bir gecede karartılan ekranlardan bahsedelim, kapısında her gün vergi müfettişi bekleyen büyük medya kuruluşlarından bahsedelim.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Onlar sizi içeri tıktılar, paralelin savcıları tıktı sizi içeri.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Ne yapıyoruz, bir dakika; neyden bahsediyoruz, hangi medyadan bahsediyoruz? Bugün, 10 bin satan gazetenin içimizde olan yazarının bağırtılarına, çığlıklarına kanmayın.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Hadi oradan, nasıl gazeteci olduğunu biliriz senin!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen; lütfen sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Güzel. Ben de senin nasıl gazeteci olduğunu bilirim. Konuşmaya başladığımdan beri bana sataşıyorsun. Sen gel buraya, cevabını bana ver ya, niye oturduğun yerden laf atıyorsun? Ben Sayın Bakanla muhatabım, seninle değilim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET METİNER (İstanbul) - Genel Kurulla muhatapsınız.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Efendim, Genel Kurula hitap edin.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Devam ediyoruz efendim.
TRT konusunun, son derece basit bir mantığı var Sayın Bakanım meselenin, o da şudur: TRT, zatıalinizin mantığına göre Meclis aritmetiğine göre söz hakkı veriyor. Doğru anladıysam, özetle söylenen bu. E, ben de diyorum ki o zaman, TRT'nin dış haberlerinin Çin Parlamentosu haberleriyle başlaması, Hint Parlamentosu haberleriyle devam etmesi ve böyle devam etmesi lazım, dünya nüfusuna mütenasip bir yayıncılık yapması lazım, olur mu böyle mantık? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - On dört yıl önce bunları söylüyor muydunuz?
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - TRT sizin, benim, hepimizin vergileriyle, özellikle seçim dönemlerinde, bu ülkede adil seçim yapılması üzerine kurulu bir yayın yapmalıdır. Eğer bunda anlaşamıyorsak yayıncılıktan sizin ile benim anladığım şey aynı değildir zaten olmamasını da deminden beri gelen parazitten anlıyorum. Öyle olması da mümkün değil.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz Hürriyet'teki yayıncılığı da biliriz, tetikçiliğinizi de biliriz.
KADRİ ENİS BERBEROĞLU (Devamla) - Son olarak, yine Sayın Bakana hitaben konuşmak istiyorum ve konuşmamı bitirmek istiyorum: Bakın, 1982'de tesadüfen aynı yerde bulunmuşuz fakat o yer bugün sizi 317 milletvekiliyle gönderen millî iradenin tam aksi yöndü. Sakın unutmayın, biz yüzde 7,5'tuk, onlar yüzde 92,5'tu; ben de Anayasa'ya "hayır" dedim, zatıaliniz de Anayasa'ya "hayır" demişsiniz. Ben hâlâ aynı yerdeyim, siz nerede olduğunuzu bir daha düşünün efendim.
Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)