| Konu: | İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'nın 86 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 25.02.2016 |
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, AK PARTİ'nin darbeyle ilgili tutumu açıktır. Kuruluşundan bugüne kadar geçen on dört yıllık süre içerisinde yapmış olduğu mücadeleyi özetlemeye kalkıştığımızda, esas itibarıyla bu mücadelenin özet kavramlarından birisi darbeyle ve darbecilerle mücadele etmek olmuştur ve bu konuda da daha düne kadar yapıp ettiğini hatırlarsanız, 12 Eylül dâhil olmak üzere, Kenan Evren dâhil olmak üzere, meseleyi nereye taşıdığını, getirdiğini hepimiz gördük.
Değerli arkadaşlar, konuşmacı hanımefendi burada konuşurken 28 Şubatta ve ondan önce bu ülkede yaşanan başörtüsü zulmüyle ilgili bir hikâye nakletti, doğrudur. O hikâyenin mağdurlarındandır, doğrudur. O hikâyenin başka mağdurlarından benim de arkadaşım olan Macide Hanım gibi arkadaşlardan bahsetti, doğrudur. Ben de o hikâyede geçenlere, sağ olanlara sıhhat, afiyet ve esenlik, ölenlere -Macide Hanım gibi- rahmet diliyorum. Fakat, sayın konuşmacı başka zamanda yaptığı gibi, elmalar ile armutları karıştırıyor, sapı samana karıştırıyor, Hüda Hanım bunu hep yapıyor. Niye biliyor musunuz arkadaşlar? Sosyal bilimlerde, yöntem biliminde -hukukçu arkadaşlar bilir- hukuk biliminde mukayese ve kıyasın bir kuralı vardır; iki şeyi, iki nesneyi, iki entiteyi, iki varlığı karşılaştırdığınızda bir alakasının, ilgisinin olması lazım. Eğer siz başörtüsü zulmüne uğrayan bir insan ile güneydoğuda elinde silahla, roketle terörize faaliyette bulunan bir insanı karşılaştırdığınızda, böyle bir mukayese yaptığınızda işte benim dediğim şey gerçekleşmiş olur, sapı samana karıştırmış olursunuz.
Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)