| Konu: | Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 24.02.2016 |
CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; işte tasarının en önemli maddesine, kamuoyu ve grubumuz tarafından bu yasanın "fişleme yasası" olarak nitelendirilmesine sebep olan maddeye geldik, 6'ncı madde. Bu maddeyle ilgili, biz, biraz önce bir Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunduk. Gerçekten de 2010 senesinde Anayasa'mızın 20'nci maddesine eklenen fıkraya çok aykırı bir şekilde geçirilmek isteniyor ama herkesin de hakkını teslim etmek gerek, Sayın Bakan ve Adalet Komisyonu Başkanıyla uzun süren müzakereler sonucunda bu maddede bir değişiklik önergesi vereceklerini öğrenmiş bulunuyoruz.
Önerge metnine baktığımızda, olumlu buluyoruz fakat kesinlikle yeterli değil, şöyle ki: Bu kanun tasarısı gündeme gelmeden önce Ceza Yasamızın 135'inci maddesi kişisel verilerle ilgili mutlak bir koruma getirdi. İzninizle ben bu maddeyi aynen okumak istiyorum. 135'inci madde der ki: "Kişilerin siyasi, felsefi veya dinî görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına ve sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır." Bunun cezası bir ila üç yıldır ve mutlak bir yasaklamayı getirir; güzel, iyi bir gelişme.
Şimdi, elimizdeki tasarının 6'ncı maddesine dikkatinizi çekmek istiyorum. 6'ncı maddenin birinci fıkrasında diyor ki: "Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ve diğer inançları, kılık kıyafeti -devam ediyor- cinsel hayatı gibi biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel verilerdir." Evet, güzel, tanımlama iyi. Sonra da diyor ki: "Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmadan işlenmesi yasaktır." Bu da olumlu. Fakat bu kanun istisnalardan yamalı bohçaya döndüğü için... Parantez içinde söylüyorum, hukukçu olmayan milletvekilleri için; istisnalar, o kanunla korunmak istenen hukuki yararın kalbine saplanmış hançerlerdir. Bir kanunda ne kadar çok istisna olursa o hukuki yarar o kadar korumasız kalır. Sonra altında bu istisnasını getiriyor, diyor ki mana olarak: "Kişinin açık rızası olmasa dahi kurul yeterli önlemleri alırsa bu bilgiler işlenebilir." Hangi kurul? Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından atanan kurul. Hangi yeterli önlemler? Tanımı yok. İşte bu, fişlemeye neden olacak maddedir arkadaşlar.
Hangi birimiz kılık kıyafetimizin, dinimizin, mezhebimizin ya da cinsel hayatımızın bir yerlere veri olarak kaydedilmesini kabul eder? Bunu kabul eden arkadaşımızın kendi özeline saygısı yoktur. Bu yasa bu madde yüzünden bir fişleme kanunudur ve bununla ilgili verdiğimiz değişiklik önergesinde, mutlak nitelikteki kişisel veriler olarak dinimizin, mezhebimizin, kılık kıyafetimizin, cinsel hayatımızın kişinin açık rızası olsa dahi işlenemeyeceğini teklif ettik.
Sevgili arkadaşlar, bunu sadece biz söylemiyoruz. Bir vatandaşımız Genel Başkanımıza bir e-mail atmış, vatandaşımız aynen şunu söylüyor, okuyorum: "Sayın Başkanım, sizden öncelikle arz ediyorum, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'na elinizden geldiği kadar karşı çıkın lütfen. Bunlar, siz 'Anayasa'ya aykırı.' deseniz bile ve mahkemeye gitseniz de hepimizi "aykırıdır" kararı çıkana kadar fişleyecekler, sonrası başkanlık hayallerinin gerçekleşmesidir.
Sizden ricam, 2 pırlanta gibi yetişmiş çocuğum var, ne olur bir şeyler yapın da onlara karanlık bir gelecek bırakmayalım."
Sevgili milletvekilleri, keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Bir an düşünün, bu kurul üç sene önce kurulmuş olsaydı, başında da sizin "paralel yapı" diye tabir ettiğiniz yapıdan bir kişi olmuş olsaydı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum, bir dakika...
BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız Sayın Yüksel.
CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - ...şimdi her birinizi un ufak ederdi. (CHP sıralarından alkışlar) Cinsel yaşamınızdan, kılık kıyafetinizden, mezhebinizden hiçbir şey kalmazdı, bu sıralarda oturamazdınız, halkın içine çıkacak yüzünüz olmazdı, aynı şekilde bizim de olmazdı.
Derler ya, "Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?" Bu iktidar size sonsuza kadar nasip değil, yarın başkası gelir, sizin çıkardığınız kanundan sizi fişler, işte, o zaman da sizin hakkınızı korumak Cumhuriyet Halk Partisine düşer.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)