GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan'ın, Avrupa Birliği müktesebatında kişisel verilerin korunmasıyla ilgili tüzüğün henüz kabul edilmemesi nedeniyle 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın geri çekilmesiyle ilgili talebi yerine getirmemesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:43
Tarih:24.02.2016

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başkanın tutumunun aleyhinde söz almış bulunuyorum.

Esasen, şu anda bu kürsüye her türlü siyasi düşünceden ari olarak, bir hukukçu olarak çıktım ve söyleyeceklerim hiç kimseyi rencide etmek amacıyla da değil. Sayın Kubat bizim hem hukukçu kişiliğinin hem beyefendiliğinin hakkını verdiğimiz ve grup başkan vekili olarak da söyledikleri AKP Grubunu bağlayan bir milletvekilimizdir.

Şimdi, ilk önce şu açıdan çok teşekkür ediyorum: Bu kanunun birkaç maddesinde sorun olduğunu söylemeniz gerçekten bunda bir paydaş olacağınız ve çözümüne katkı sağlayacağınız anlamına geliyor fakat bir bilgi yanlışlığınızı da düzeltmek isterim. Avrupa Birliği direktifleri üye ve aday ülkeleri bağlayan hukuki metinlerdir yani sizin söylediğiniz gibi, genelge değildir. Nitekim, bu kanunun gerekçesinde -aynen okuyorum- Sayın Bakanlık demiş ki: "Yine ülkemizle ilgili olarak devam etmekte olan Avrupa Birliği tam üyelik sürecinde, müzakere fasıllarından dördü doğrudan kişisel verilerle ilgilidir. Bu fasıllarla ilgili sürecin ilerleyebilmesi için ülkemizde kişisel verilerin korunmasına ilişkin temel bir kanunun yürürlüğe girmesi gerekmektedir." Bunu diyerek aslında, Avrupa Birliği tam üyelik süreciyle ilgili çıkardığınızı söylüyorsunuz.

Biraz önce bir kelam ettiniz, dediniz ki: "Bu yeni direktif hepimizin elinde var." Ben bu yeni direktifin size bir hikâyesini anlatayım. Sayın Bakan, sizi rencide etmek için söylemiyorum ama olmadıysa "Olmadı." deyin buna, lütfen. Biz, komisyon çalışmaları çok hızlı bir şekilde ilerleyince, alt komisyondan bir buçuk günde bu kanun üst komisyona sevk edilince "Ne oldu?" diye baktık ve araştırmamızda Avrupa Birliğinin bir basın açıklamasını bulduk. Bu basın açıklaması elimde, Aralık 2015 tarihli ve diyor ki: "1995 tarihli direktif güncelliğini yitirdi. Ben 2016'nın Mart ayında yeni bir tüzük hazırlıyorum. Kanuni koruması olmayan üye ülkeler yeni tasarılarını, yeni kanunlarını buna göre yapacak ama eğer bir kanun zaten varsa iki sene süreniz var." Biz bu tüzüğü ele geçiremedik.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ama çarpıtıyorsun, ayıp, ayıp!

CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Komisyon toplantısında "Sayın Bakan, belki sizin de haberiniz yok. Böyle bir tüzük varmış, bunu Avrupa Birliğinden getirelim, tercüme ettirelim, inceleyelim." dedik, Sayın Bakanın bürokratları çantalarından çıkardılar, "Bizde bu tüzük var." dediler.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Saklıyorlar mı?

CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - O zaman sen bunu Adalet Komisyonu üyelerinden niye saklıyorsun?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Kanunu buna göre hazırladık.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Tüzüğü edindik, niye sakladıklarını anladık. Mesele şudur, rencide etmek için söylemiyorum, yanlışsam lütfen düzeltin efendim.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Yanlış.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Devamla) - Bakın, bu yeni tüzüğün yürürlüğünde şu deniliyor: "Ben bu tüzükle 1995 tarihli direktifi yürürlükten kaldırıyorum." Yani, elimizdeki şu tasarı, yürürlükten kalkmış bir direktife uygun hazırlandı. Evet, Sayın Kubat, pek tabii ki söylediğiniz gibi, biz yeniden bir yasal değişiklikle bunu yapabiliriz, doğrudur ama doğrusunu yapmak varken niye eğrisini yapalım?

Şimdi, çok önemli bir sınavla karşı karşıya AKP Grubu. Biz çıkıyoruz ve açıklıkla diyoruz ki: Bu kanun bir fişleme kanunudur, Sayın Bakan da diyor ki "Hayır, fişlemenin panzehiridir." Eğer ısrarlıysa... Yangından mal kaçırır gibi, bunu geçirmeye gerek var mı sayın arkadaşlar? O zaman gelin, bütçe görüşmelerinin sonuna bunu erteleyelim. Sayın Komisyon Başkanım, Sayın Bakanım, lütfen, bu tasarıyı geri çekin. Bakın, biraz önce Sayın Meclis Başkanının odasında -daha önce de olduğu gibi- müzakere ettik CHP'yle ve belli bir yerlerde buluşabildik ama şu anda böyle bir zaman vermiyorsunuz, bir maddede konuştuk, 33 madde var, ek fıkralarla 40 madde. Şunu da söylemem farz oldu, bir genelge olarak siz bu tüzüğü nitelendirdiniz Sayın Kubat, aynen okuyorum tüzükten: "Bu tüzük, tüm üye ve aday devletlerde tamamen bağlayıcıdır ve doğrudan uygulanır." Dolayısıyla, kanunun başında bahsettiğiniz gerekçeyle ve tüzüğün son maddesi bir arada değerlendirildiğinde kendinizle çelişiyorsunuz. Eğer bu bir fişleme kanunu değilse Sayın Bakan, bu tasarıyı geri çekersiniz, layıkıyla bir hafta, iki hafta içinde yayımlanacak yeni tüzüğe göre tekrar düzenlersiniz.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)