GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan'ın, Avrupa Birliği müktesebatında kişisel verilerin korunmasıyla ilgili tüzüğün henüz kabul edilmemesi nedeniyle 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın geri çekilmesiyle ilgili talebi yerine getirmemesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:43
Tarih:24.02.2016

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; açılan usul görüşmesinde, Başkanlığımızın bu kanun görüşmelerine devam edilmesi gerektiği noktasındaki görüşüne, tutumuna katıldığımı belirterek lehinde görüşlerimi ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, 117 sıra sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı, aslında hikâyesi çok eski bir tasarı. 1981'de uluslararası bir anlaşma imzalanmış. Onun gereği olarak aslında bugüne kadar bu yasa çoktan, iç mevzuatta, uyum yasası bağlamında çıkarılması gereken bir yasaydı. Bugüne kadar kalmış. Aslında üç yıldır da Mecliste bekleyen bir kanundu bu. Şu anda, Avrupa Birliğiyle gelinen son noktada, bu kanun, özellikle alandaki boşluğun da son yıllarda birtakım suistimallere açık olmasından kaynaklı olarak, kişisel verilerin korunması, bunların aktarılmasına yönelik hukuki güvenlik tedbirlerinin alınması bakımından herhâlde bütün muhalefetimizin de mutlaka çıkması gerektiği noktasında hemfikir olduğu bir kanun.

Şimdi, Sayın Gök, bu tasarının Avrupa Birliğinin 1995 tarihli bir direktifine atıfla hazırlandığından hareketle, yeni direktifin 2016'da çıkacağından bahisle kanun görüşmelerinin o tarihe kadar ertelenmesini... Bunu ben aslında bir temenni olarak kabul ederim. Bu, asla hukuki bir öneri olarak Anayasa ve İç Tüzük bağlamında ele alınamaz. Çünkü Anayasa'nın 87'nci maddesine göre, kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak salt milletin temsilcilerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Zaten egemenliğin de kayıtsız şartsız millete ait olmasının anlamı, kanun gerekiyorsa millet adına temsilcilerin bu kanunu istediği anda çıkarmasıdır. Anayasa Mahkemesinin kararlarına bakıldığı zaman da "Yasa koyucu, düzenleme alanı sınırsızdır, kamu yararı olmak kaydıyla her alanda düzenleme yapabilir." denmektedir.

Şimdi, aslında bu direktifin, 2016'da çıkacak direktifin taslak metni muhalefet temsilcilerinin elinde olduğu gibi, bizim Bakanlığımızın bu konulara derin vukufiyeti olan bürokratlarının elinde de var. Zaten bu tasarı hazırlanırken de, özellikle yeni önergelerle, biraz önce içeride muhalefet temsilcileriyle yaptığımız görüşmeler neticesinde belli bir olgunluğa kavuşturduğumuz bu önergelerle kanun daha da mükemmel hâle getiriliyor. Birkaç maddede aslında problem var ve bunun önemli bir aşamasını geçmiş durumdayız. Şimdi, durum bu hâldeyken kanunun görüşmelerine ara verilmesi İç Tüzük'e de aykırı. İç Tüzük'ün 75'inci maddesine göre, hükûmet veya teklif sahibi ancak kanun tasarısı veya tekliflerini gündeme alınmadan evvel Genel Kurula bilgi vererek geri alabilir, ancak bu hâlde.

İki: Eğer gündeme alınmışsa, o zaman bu geri alma, tasarının tümünün çekilmesi, belli maddelerin çekilmesi noktasındaki kararı Genel Kurula bırakmış.

Yine 88'inci maddeye göre, Hükûmet, esas Komisyon, bu tasarının tümünün veya birden fazla maddesinin de çekilmesini yeniden görüşüp belki tezekkür etmek için yeniden isteyebilir. Bu hâlde de uyulacak usul 88'inci maddede açık biçimde... Ki burada da uygulamasını yaptık bunun, Sayın Gök de çok iyi biliyor.

Buna ilaveten, İç Tüzük'ün 87'nci maddesi bağlamında bu tasarının Anayasa'ya aykırı gördüğünüz yönleri varsa değişiklik önergesi, Anayasa'ya aykırılık önergeleri verirsiniz, 84'üncü maddeye göre burada onları öncelikle görüşürüz, yüce Genel Kurul ne takdir ederse ona göre işlem yapılır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye'nin bir iç hukuk normunu oluştururken çıkıp çıkmayacağı belli olmayan bir genelgeye bu görüşmelerin talik edilmesini talep etmek Anayasa'ya, bırakın Anayasa'yı, millî iradeye aykırılık teşkil eden bir durumdur. Bu nedenle, Sayın Başkanımızın bu kanun görüşmelerinin devamına yönelik tutumunun Anayasa'ya, İç Tüzük'e ve teamüllere uygun olduğunu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)