GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:43
Tarih:24.02.2016

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; turizm sektöründe çalışanların sorunlarının araştırılması konulu araştırma önergemizin gündeme alınmasıyla ilgili grup önerimiz üzerine söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Efendim, 7 Haziran sonrası ülkemizde ciddi bir travma dönemi ve ciddi travmaların yaşandığı bir dönem olarak görüyoruz. Türkiye 7 Hazirandan itibaren özellikle terör olaylarıyla karşı karşıya. Aşağı yukarı 300 şehidimiz, 300'ün üzerinde şehidimiz bugüne kadar gelmiş ve arka arkaya patlayan bombalarla ülkemizde, Suruç'ta, Sultanahmet'te, ondan öncesinde Ankara'da ve şimdi de tekrar Ankara'da geçtiğimiz hafta bombalar patlamış, burada da 175 vatandaşımızı kaybetmişiz.

Şimdi, burada aslında bu zor, ağır koşullarda reel sektörden bahsetmenin de zorluğunu bilerek söz aldım.

Efendim, ben burada şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Terörü ve terörü destekleyenleri lanetliyorum. Bu ağır ortamda özellikle büyük bir soruna da dikkatinizi çekmek istiyorum. Burada da özellikle işsizlik sorunuyla ilgili tespitlerim olacak fakat tabii konu turizm ve turizmde çalışanların işsizliği.

Özellikle bu son yaşanan terör olayları, 24 Kasımda düşürülen Rus uçağı ve bunun ardından gelen birçok terör olayı... Şimdi, sadece olayın 24 Kasımda yaşanan Rus uçağının düşürülmesi olayı olmadığının da burada bir altını çizeyim önce. 2015 yılında özellikle Rusya'daki ekonomik krizden dolayı birtakım tedbirler ülkemiz almıştı. Fakat, Türkiye'ye 4,5 milyon civarında 2014 yılında gelen turist sayısının geçtiğimiz yılda 3 milyon 800 binler civarında kapandığını biliyoruz. Buradaki kaybımız aşağı yukarı 1 milyona yakın turist ve geçtiğimiz yıllarda da biz bunu söylemiştik, 2014 yılının başlarında demiştik ki: "Bu turizm bu şekilde sürdürülemez." Fakat, dikkate alınmadı ve geçtiğimiz günlerde, pazartesi günü bir paket açıklandı. Bu pakete "Turizm Destek Paketi" dendi ama biraz sonra ben size izah edeceğim; destek paketinin içinde neler var, nerelere destek veriliyor ve nerelere destek verilmiyor, bunları anlatacağım.

Şimdi, bir kere, turizm sektöründe altı ay çalışan ve altı ay da işsiz gezen çok büyük bir kitle var. Bu kitle 1 milyon 400 bin seviyesindeki çalışan, emekçi tarafından bahsediyoruz, 1 milyon 400 bin kişi Türkiye genelinde. Bunu nereden alıyoruz? Sosyal Sigortalar Kurumunda -ki bunun da düzeltilmesi lazım- konaklama sektörü, restoranlar, kafe, bar kalemine baktığınız zaman 1 milyon 400 bin kişiyi buluyorsunuz. Eğer turizmde düşünüldüğü gibi, sektör mensuplarının söylediği gibi yüzde 25-30 civarında bir kayıp söz konusu olursa buradaki aşağı yukarı tahminimiz 400 bin ila 500 bin civarında insanın işsiz kalması, 400 bin-500 bin. Bakın, Türkiye'deki işsizlik oranları da yüzde 10,5 seviyesinde. Yüzde 10,5 seviyesi de 3 milyon 125 bin kişiye denk geliyor. Biz sadece rakam söyleyip geçiyoruz. Yani Türkiye'de 3 milyonun üzerinde insan işsiz ve bunlar evlerine ekmek götüremiyorlar. Bir de bunun üzerine eğer turizmdeki krizden dolayı bir büyük işsiz ordusu da gelirse ülkedeki sosyal sıkıntıları da değerlendirmeniz gerekiyor.

Peki, Rusya krizi, 24 Kasımda uçağın düşürülmesi; sadece sorun bu mu? Hayır. Bakın, Avrupa'dan ocak ayında gelen turist sayısında yüzde 45 eksi var. Sadece Antalya'da Rusya'dan gelen turist sayısında yüzde 81 azalma var. Son on yılda Antalya'ya gelen turist sayısında hiç 100 binin altı ocak ayında görülmemişti.

Şimdi, bunu şöyle de değerlendirebilirsiniz arkadaşlar: Bir kere, Türkiye'de hukuk ve demokrasiyle ilgili ciddi zaaf var, birincisi bu. Terör olaylarının yarattığı bir algı var. Avrupa'dan Türkiye'ye bakıldığı zaman -bunu ben söylemiyorum- biz Türkiye'den Suriye'yi nasıl görüyorsak oradaki tatil yapacaklar ya da oradaki vatandaşların, halkın söylediği bu. Türkiye'de ağır bir tablo var, hukuk ve demokrasiyle ilgili ciddi zaaflar var, özgürlüklerle ilgili ciddi zaaflar var ve Türkiye'yle ilgili çekincelerini açıklıyorlar.

Buradaki önerim: Birincisi, hızla, dış politikayla ilgili Hükûmetimizin, bizi yönetenlerin bu şiddet dilini, öfke dilini bir tarafa bırakması. Bu, burada iç politika malzemesi yapılırken, burada siz iç politika malzemesi bunu yaparken anında, on saniye sonra Avrupa ajanslarında, Amerika ajanslarında, dünyanın bütün ajanslarında bu sözlerin oraya gittiğini düşüneceksiniz. Siz bu dili kullandığınız sürece oradaki bakış da bu şekilde olmaya devam edecek. İlk etkisini de tabii ki tatil düşüncesiyle hareket eden insanların üzerinde göreceksiniz.

O yüzden, şimdi paketle ilgili eleştirilerimi şöyle açıklayacağım: Paketin ilk iki maddesinde, birincisi 6 bin dolar uçak desteği var. 6 bin dolar uçak desteği geçtiğimiz yıl da zaten verilen bir destekti çünkü ekonomik kriz vardı Rusya'da, verilmişti. Şimdi, tabii ki olumlu, 6 bin dolar uçak desteğinin, uçak yakıt desteğinin verilmesi olumlu. Fakat burada, şimdi, küçük gövdeli uçaklar 100 kişi getirirken büyük gövdeli uçaklar da 350 kişi getiriyor. Bakın, bir hesap yapın: 6 bin doları 100 kişilik uçağa verdiniz, kişi başına 60 dolar yapıyor; 300 kişilik bir uçakla yolcu getirdiler, kişi başına 20 dolara düşüyor. Şimdi, bu özendirici değil bir kere. Ya boş koltuğa vereceksiniz ya promosyon yapacaksınız. Yani 20 dolar, 30 dolar ya da euro, turiste bir hediye çeki verseniz pazara gidecek bu.

İkincisi, kredi garanti fonu. Geçtiğimiz sene kredi garanti fonuyla ilgili zaten bir destek verildi. Bakın, arkadaşlar, bir firma bundan faydalandı; bir tanesine de yarım diyelim, iki firma yararlandı kredi garanti fonu desteğinden. Kredi garanti fonunda teminat desteğidir. Şimdi, burada, yine 400 bin kişinin üzerinde turist getiren seyahat acentelerine veriyorsunuz. E, 50 bin getiren ne olacak, 100 bin kişi getiren ne olacak? Yani Türkiye'ye zaten 50 bin, 100 bin, 300 bin turist getirenlerle biz Türkiye'ye aşağı yukarı 40 milyon turisti sağladık. O yüzden, burada da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda acenteye, tur operatörüne destek veriliyor.

Ben çok uzatmayacağım, süre de daraldı.

Biz, peki, bu önerileri ne yaptık? Sayın Bakan da burada. Sayın Bakana da, ben, bu bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz raporu sunmuştum kendilerine.

Birincisi, istihdam üzerindeki etkiden bahsettik. İstihdam üzerinde 500 bin kişinin işsiz kalma ihtimalinden bahsettik. Burada istihdam üzerindeki yüklerle ilgili en ufak bir şey yapılmamış ve bunu önleyebilecek tedbirler değil buradaki tedbirler. 2 madde böyleydi, alttaki 3 madde de...

Eğer kırk dokuz yıllığına otelleri kiralamış olanlar varsa, onlara bir destek veriyorsunuz ama o destek de direkt bu yılı pas geçmiyorsunuz, üç yıla dağıtıyorsunuz; o destek de değil. Tapulu olanlar ne yapacak? Bunlara da bir destek yok.

Bir üçüncüsü, Türkiye'de esnaf işsizliğinden bahsettik. Yıllardır bunu da dile getiriyoruz. Esnaf işsiz. Esnaf eğer dükkânını kapatırsa hiçbir yerde iş bulamaz değerli arkadaşlar ve şu ana kadar Türkiye'de aşağı yukarı bir on yıldır 350 bin esnaf dükkânını kapattı ve işsiz.

Bakın, sadece normal işsizlikten bahsetmiyoruz, esnaf da işsiz. Bunun sebebi de, yıllarca üzerinde durduğumuz Perakende Ticareti Düzenleme Kanunu. En son değiştiği şekliyle o da bir fayda olmadı. En az 8 defa kanun teklifi verdik sivil toplum örgütleri olarak geçmişte ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Esnaf işsizliği burada hiç öngörülmemiş. Esnaflara bir destek yok.

Özetle ben buradaki desteği şöyle tanımlamaya çalışacağım: Tarım sektöründe faiz destekleri veriliyor biliyorsunuz. Devletimiz faiz desteğini veriyor, Ziraat Bankası kanalıyla düşük faizli kredi veriliyor. Esnafa da Halk Bankası aracılığıyla düşük faizli bir kredi öngörülebilir; artı, bu yetmez, düşük faizli kredi yetmez, aynı zamanda bir de kefalet sistemi getirilmesi lazım. Esnafa kefalet sistemi. Esnafa bir kefalet vereceksiniz, bu büyük kâbus hâlinde olan şu anki...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Budak, bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) - Evet, konuyu ancak bu kadar özetleyebiliyorum. Sorun çok derindir, çok ağırdır. Bu sorunla ilgili ben bu paketin içeriğini son derece yetersiz buluyorum ve özellikle istihdamla ilgili bölümde bir çalışmanın olduğunu umuyorum ve aynı zamanda da hiç düşünülmeyen tedarikçi tarafını düşünmenizi, değerlendirmenizi istirham ediyorum.

Önergemize de destek vermenizi umuyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)