GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çiftçilerin yaşadığı mağduriyetlere ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:42
Tarih:23.02.2016

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım adına gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimize ve bizleri ekran başında izleyen tüm vatandaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, maalesef kötü bir dönemden geçiyor. Ülkede terör olayları azalacağına her geçen gün şiddetli bir şekilde çoğalıyor. "Analar ağlamasın." diye çıkılan çözüm süreci maalesef ölüm sürecine dönmüştür. Ölen kardeşlerimizin kerpiçten ve tuğladan yapılı saraylarından her geçen gün ağıtlar yükseliyor. Bu düşüncelerle, terörü ve teröre zemin hazırlayanları, çıkar ve menfaat için terörü besleyenleri milletin kürsüsünden şiddetle ve nefretle kınıyor ve aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bugünkü konuşmamda birinci önceliğim Suriyeliler olacaktır. Evet, değerli arkadaşlarım, şu ana kadar Suriyelilere 8,5 milyar dolar para harcadık. Peki, ne duruma geldik? Sınırlardan gelen Suriyeli vatandaşlar hiçbir kontrol altına alınmadan, hiçbir güvenlik sorgulamasına alınmadan ülkemize bırakıldı ve geldiler. Şu anda da hem sağlık hizmetlerinden hem de sosyal faaliyetlerden, her türlü etkinliklerden faydalanıyorlar ve de -Sağlık Bakanımız da burada- ücretsiz bir şekilde sağlık hizmetlerinden gerekenleri alıyorlar. Hatta ilaçlarına 1 TL katkı ödemeden, gözlüklerine 1 TL para ödemeden -hatta yabancı marka gözlük çerçevesini bile- almaktadırlar ücretsiz bir şekilde. Ama bizim vatandaşımız iki ay sigortasını ödeyemediğinde sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor, ilacını alamıyor vesaire vesaire... Bunların hepsini daha önce anlattım, yine de anlatıyorum. Yani parası varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sağlığına baktırabiliyor, hastalığına baktırabiliyor ama yoksa maalesef ölümle karşı karşıya geliyor.

Ben şunu özellikle sizlere anlatmak istiyorum, özellikle beni ekranlardan dinleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza ve bizi izleyen bütün seyircilerimize: Değerli milletvekili arkadaşlarım, bir memlekette savaş var diye kendi memleketinden kaçıp gelen vatandaştan bize ne hayır gelir? Bunu özellikle sizlere sormak istiyorum. Onun için bu konuda tekrar tekrar hassasiyetimi özellikle belirtiyorum ve Suriyelilerin şu ana kadar bizler için, ülkemizde yarattığı birkaç tane olaydan da örnek vermek istiyorum. Elbette ki hepsi kötü değil, on parmak bir değil ancak maalesef, kontrolsüz bir şekilde alındıkları için ülkemizde ciddi problem yaratıyorlar. Antep'te bir ev sahibini öldürdüler, 2 kişiyi öldürdüler, Konya'da otoparkçıyı öldürdüler. Bunları sizler biliyorsunuz. Daha bir sürü ilimizde... Bunlar küçük olaylardı ama bunlardan önce, maalesef, turizmimize darbe vuran Sultanahmet patlamasında canlı bomba biliyorsunuz Suriyeliydi.

Oradan, geçiyorum, geçen hafta çarşamba günü saat 18.30'daki patlama -biz de bu sıralardaydık biliyorsunuz- 29 vatandaşımızın ölmesine sebep oldu, şehit olmasına sebep oldu. Maalesef bugün 1 kişi daha şehit oldu. Bundan dolayı da üzüntümüz gerçekten büyük. Tekrar altından, yine bir Suriyeli çıktı. Onun için, gelen Suriyeli vatandaşlar kontrollü bir şekilde alınmalı, hatta tampon bölgede tutulup, orada ta ki kendi memleketlerindeki sorun bitinceye kadar bakılıp, zaruri ihtiyaçları verilip ondan sonra kendi memleketlerine gönderilmelidir. Eğer alınan her Suriyeli kontrolsüz bir şekilde alınmaya devam edilirse bizler daha çok şehit vereceğiz arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlarım, maalesef sürem çok az kaldı ancak şunu da çiftçilerimizle ilgili söyleyeceğim: Çiftçilerimiz şu anda tarım krediden aldıkları kredilerini ödeyemiyorlar ve hacizle karşı karşıyalar; ürünleri, hatta aldıkları primler, destekler kendilerine gelmeden bankada haczoluyor. Bakın, bir örnek vereceğim. Bundan on yıl önce -tütün üreticisinden bahsediyorum- 1 kilogram tütünle 10 paket yabancı marka sigara alınıyordu. Bugün ne oldu? 1 kilogram tütünle sadece 1 paket yabancı marka sigara alınabiliyor. Maalesef, değerli arkadaşlarım, sizler on üç yıldır iktidardasınız, çiftçinin geldiği durum bu.

Başkanım, ben sizden bir dakika rica edeceğim, lütfen.

BAŞKAN - Sayın Yalım, toparlamanız için, buyurunuz.

ÖZKAN YALIM (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Sonuç itibarıyla, bu, çiftçinin, tütün üreticisinin sıkıntılarından bir tanesiydi.

Gelelim buğdaya yani çiftçimizin ürettiği buğdaya. Buğdayın kilosu sadece 58 kuruş. Mazotun litresi 3,45 TL. Yani çiftçim 6 kilogram buğday satacak, 1 litre mazot alabilecek. Bunun neresinde adalet?

Diğer taraftan, biraz önce dediğim gibi, çiftçimiz tarım kredi kooperatifinden aldığı krediden dolayı tamamen haciz altında ve de ipotek altında. Çünkü ödeyemiyor, kaldırdığı ürünü sattığı zaman masraflarını karşılamıyor.

Gelelim en önemli üreticilerimizden, bizim de sağlığımızı ilgilendiren süt üreticisine. Değerli arkadaşlarım, 1 litre süt 95 kuruş. Peki, 1 litre su ne kadar? 1,2 TL. Yani, 1 litre süt sudan ucuz. Artık bundan sonra bu atasözünü değiştiriyoruz, bir şeyi ucuz gördüğümüz anda "Sütten ucuz." diyeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZKAN YALIM (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, sayın milletvekilleri, iktidar partili arkadaşlarım, Sayın Bakanım; çiftçimizin yakasından düşün.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)