| Konu: | Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.02.2016 |
EREN ERDEM (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri... (AK PARTİ sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, "Yuh!" sesleri ve gürültüler)
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - İrancı hoş geldin, İrancı!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri... Sayın milletvekilleri...
Sayın Erdem, bir saniye efendim.
Sayın milletvekilleri, lütfen, sizi sükûnete davet ediyorum.
HARUN KARACA (İstanbul) - Başkan, biz yerli olmayanları dinlemek zorunda değiliz.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Dinlemek istemeyen çıkar. Bu kürsü milletin kürsüsü. Çık dışarı o zaman, dinlemek istemiyorsan.
BAŞKAN - Hatiplere şunu tavsiye ediyorum... (AK PARTİ sıralarından "İran'a git!" sesleri)
Sayın milletvekilleri, kürsüdeki hatibin daha ne konuşacağını bilmeden kendisine tepki gösteriyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sayın milletvekilleri, hayır, bu tutumunuzu asla kabul etmiyorum. Hatipler kürsüye çıkarlar, konuşmalarını yaparlar. Bu konuşmaya karşı eleştiri cümleleri var ise eleştiri yapacak olan milletvekillerimiz de İç Tüzük çerçevesinde söz isterler. Ben bu talepleri değerlendiririm, gereğini yerine getiririm.
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - İran ordusunda savaşacak adam bu kürsüde konuşamaz.
BAŞKAN - Bir saniye efendim, bir saniye, sözlerim bitmedi daha.
Hatiplerden ben şunu rica ediyorum: Genel Kurulun tansiyonunu kürsüdeki hatibin konuşması belirler, daima böyledir bu. O hatip isterse bu tansiyonu aşağı indirir, o hatip isterse bu tansiyonu yukarı çıkarır. Laf atmak bizim Parlamento geleneğimizde vardır. Bu, bir dereceye kadar Başkanlık Divanı tarafından tolere edilir, gayet doğaldır. Ama kürsüdeki hatip eğer laf atanlarla karşılıklı ilişkiye girerse bunun önünü almamız mümkün değildir.
Ben şimdi, bakın, tüm milletvekillerinden şunu rica ediyorum: Dün acı bir olay yaşadık, bugün şehit haberlerimiz geldi. Biz, şimdi, burada kürsüdeki konuşmacılara eğer bu şekilde davranır isek, herhâlde, dün ve bugün yaşadığımız bu acıyı bir kenara atmış oluruz diye düşünüyorum. Bu acıya saygı duyalım, kürsüdeki hatipleri dinleyelim.
Hatiplerden de ricam, lütfen Genel Kurulda tansiyonu yükseltmeyecek şekilde konuşmalarınızı yapınız, düşüncelerinizi ifade ediniz.
Sayın Erdem, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - İran ordusunda savaşacak adam bu kürsüde konuşamaz!
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Bunu dinlemek zorunda değiliz Sayın Başkan.
EREN ERDEM (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda burada... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Rica ediyorum değerli milletvekilleri...
EREN ERDEM (Devamla) - Şu anda burada sataşarak... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Erdem, devam edin efendim.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Yazıklar olsun sana!
EREN ERDEM (Devamla) - Yerinden konuşarak çeşitli ithamlarda bulunan iktidar partisinin milletvekillerine... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bakınız, şimdi, Sayın Tayyar, Sayın Eren Erdem'in ismini birkaç kere tekrarlamak suretiyle kendisine sataşmada bulundu, görüşler ifade etti.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Keşke anmaya değer bulmasaydı!
BAŞKAN - Sayın Metiner, rica ediyorum.
Sayın Erdem de İç Tüzük'ün kendisine verdiği hakkı kullanmak için söz talep etti, ben de bu hakkı kendisine verdim. Burası demokrasinin merkezi olan bir kurum ise herhâlde kürsüdeki hatibi hepimiz dinlemeliyiz değerli arkadaşlar.
HARUN KARACA (İstanbul) - Hayır, dinlemek zorunda değiliz.
BAŞKAN - Kürsüdeki hatibi ne kadar olgunlukla dinlersek demokrasi seviyemiz o kadar yüksek olur diye düşünüyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çıkın dışarı ya.
HARUN KARACA (İstanbul) - Haydar konuşma, önce Türkiyeli olsun, önce Türkiyeli olsun!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Senden daha sağlam Türkiyeli.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Erdem.
EREN ERDEM (Devamla) - Süreyi eklerseniz...
BAŞKAN - Sürenizi yeniden başlatıyorum.
Buyurunuz.
HARUN KARACA (İstanbul) - Önce Türkiyeli olsun! Rusya'yla, İran'la konuşmasın burada.
EREN ERDEM (Devamla) - Değerli milletvekilleri...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Hikmetyar'ın dizinin dibinde fotoğraf çektirdi, ne yaptınız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
EREN ERDEM (Devamla) - Değerli milletvekilleri...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Hikmetyar'ın dizinin dibinde fotoğraf çektirdi, ne yaptınız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
EREN ERDEM (Devamla) - Şu an... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Fotoğraf çektirenlere bakın!
EREN ERDEM (Devamla) - Arkadaşlar, lütfen, bir saniye...
BAŞKAN - Eren Erdem, buyurun efendim.
EREN ERDEM (Devamla) - Arkadaşlar, bir saniye...
İSMAİL AYDIN (Bursa) - İran'ın Meclisinde söz al!
EREN ERDEM (Devamla) - Şu anda burada ağzına "İran" kelimesini alan arkadaşların bana itham ettiği cümlelerin tümünü, sadece bir kişinin çıkıp o cümleyi benim nerede, hangi tarihte söylediğimi burada ispat etmesini istiyorum.
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Al, işte, burada, bak,!
EREN ERDEM (Devamla) - İspat etmezse...
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Al, bak, burada!
EREN ERDEM (Devamla) - İspat etmezse...
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Al, işte, al!
EREN ERDEM (Devamla) - Bir dakika...
İspat etmezse...
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Al, işte!
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Burada gösteriyor işte!
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bu senin mi, bu?
EREN ERDEM (Devamla) - Ben bu kürsüde...
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bu senin mi?
(İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın cep telefonunu hatibe göstererek kürsüye yürümesi)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Otur yerine!
BAŞKAN - Bir saniye...
Sayın milletvekili, lütfen...
EREN ERDEM (Devamla) - Onunla alakalı... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Bak, bu kimin? Senin mi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Otur yerine!
EREN ERDEM (Devamla) - Onunla alakalı...
(Kürsü önünde toplanmalar, gürültüler)
BAŞKAN - Lütfen efendim...
EREN ERDEM (Devamla) - Bakın, onunla alakalı gerekenleri söyledim.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Biraz utanma olur insanda!
BAŞKAN - Lütfen efendim... (Gürültüler)
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.