GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:41
Tarih:18.02.2016

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

HDP grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Ancak, sözlerime başlamadan önce, dün, hemen yanı başımızda menfur terör saldırısıyla hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara Rabb'imin El Şafi ismiyle en yakın zamanda şifalar diliyorum ve unutulmasın ki bu terör olaylarıyla bizim sadece sakalımız kesilir. Kesilen sakalın yerine daha gürü muhakkak ki çıkacaktır.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sakallar ölmüyor, anaların evlatları ölüyor!

ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Devamla) - Hepimizin bildiği gibi, yaşanan ekonomik gelişmeler, uluslararası rekabetin gelişmesi, hizmet sektörünün giderek gelişmesi, ekonominin büyümesi, teknolojik ilerlemeler ve gelişmeler sonucu üretim biçimlerinde ve istihdam kaynaklarında farklılıklar ve gelişmeler meydana gelmiştir. Özellikle iş dünyası 1970'li yıllardan itibaren esnek çalışma modeliyle tanışmaya başlamış ve özel istihdam bürolarıyla da esnek çalışma sisteminin güvence altına alınması sağlanmıştır. Esnek çalışma biçimine geçilmesinde, iş gücü maliyetlerini azaltmak değil, aksine, iş gücüne katılımın artması hedeflenmektedir. İşsizliği azaltabilmek amacıyla çıkarılan esnek çalışma sistemiyle hem ekonomilerdeki büyüme hedeflenmiş hem de istihdamın gelişmesiyle işverenin rekabet gücünün artırılarak ekonomilerin derinleşmesine ve gelişmesine katkı yapması amaçlanmıştır. Esnek çalışma sistemi, aynı zamanda kayıt dışı istihdamı azaltmakta, sosyal güvenlik sistemi içine de bireylerin alınmasını sağlamaktadır. Yapılan düzenlemelerle, özellikle bizim çıkarmaya çalışacağımız yasayla, mevsimlik tarım işçilerinin, evde ev işi yapan hanımların özel istihdam bürolarıyla kayıt altına alınması sağlanmakta ve onların kayıtlı istihdam bireyleri hâline gelmesi hedeflenmektedir.

Peki, Avrupa Birliği gibi bir sürecin içerisindeyken "Avrupa Birliğindeki durum nedir?" diye baktığımızda, Avrupa Birliğinde çalışan kadınların yaklaşık yüzde 56'sı ve özellikle hizmet sektöründe çalışan kadınların yüzde 82'si esnek çalışma sistemiyle karşı karşıyadır. Yine, Avrupa Birliği çalışma sistemi içerisinde 2002 yılında yüzde 16,1 olan esnek çalışma sistemi içindeki birey sayısı 2015 yılında yüzde 19,1'e çıkmıştır. Bu da gösteriyor ki gelişen ve büyüyen ekonomilerde esnek çalışma sistemi özellikle önemli bir istihdam modeli olarak kabul edilmektedir.

1970'li yıllardan itibaren esnek çalışma modelini kabul eden Avrupa Birliği, bu anlamda farklı 5 tane direktif çıkarmış ve bu direktifler bugün Avrupa Birliğinin çalışma hayatını düzenleyen önemli direktifler hâline gelmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliğinin temel dokümanları olan Beyaz Kitap, Amsterdam Antlaşması, Lüksemburg Sözleşmesi gibi sözleşmelerle esnek çalışma sistemleri ve özel istihdam büroları birer model olarak ülkelere tavsiye edilmektedir.

Dünya Bankasının 2013 yılında ülkemiz için hazırlamış olduğu Türkiye İşbirliği Ülke Profili Görünümü Raporu'nda da belirttiği gibi, iş gücü piyasasındaki esnek çalışma sistemine geçilmesiyle ülkemizde katı olarak kabul edilen iş gücü piyasasına bu katılımın azaltılması sağlanacak, aynı zamanda iş gücü maliyetlerinde dengelemeler meydana getirilerek istihdam ortamının gelişmesine ve büyümesine katkı yapacaktır.

Şunu da unutmamak lazım: AK PARTİ iktidarı, iktidara geldiği günden bugüne kadar kadınların özellikle istihdam alanında varlığını ve gelişimini sağlamak amacıyla gerek ulusal gerekse uluslararası alanda birtakım çalışmalar ve çabalar yürütmüştür. Uluslararası alanda yapılan en önemli çalışma, G20 Dönem Başkanlığımız içerisinde -G19 ülkenin hiçbirisi bugüne kadar yapmamışken- Türkiye Cumhuriyeti tarafından Kadın 20 gibi önemli bir madde gündeme getirilmiş ve ekonominin en önemli maddesi olan kapsayıcılık ilkesinde özellikle kadın istihdamının artırılması yine G20 Sonuç Belgesi'nde önemli bir madde olarak kabul edilmiş ve 20 ülke tarafından da imzalanmıştır.

2002 yılında ülkemizdeki kadın istihdam oranına baktığımızda, yüzde 18'lerde olan bu oran, 2014 yılında yüzde 33,3 gibi önemli bir seviyeye çıkmıştır. İşte, bu da bizim kadın istihdamıyla ilgili yaptığımız önemli düzenlemelerin neticesindedir.

Özellikle, 2010 yılı referandumuyla Anayasa'da yaptığımız değişiklikle, "Kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu" ifadesi getirilerek kadınların ve erkeklerin her alanda, çalışma hayatı da dâhil olmak üzere, devlet güvencesi altına alınması sağlanmıştır.

2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu'nda da özellikle işçi-işveren ilişkilerinde, cinsiyet dâhil olmak üzere, hiçbir nedenle temel insan hakları bakımından ayrım yapılmayacağı felsefesi, tüm bu maddelerde, 4857'nin tüm maddelerinde kendini göstermiştir. Yapacağımız düzenlemeyle, özellikle sistemin içindeki mevcut çalışanların sadece yüzde 2'sinin esnek istihdamda olacağı ifadesi vardır. Yani bir iş yerinde çalışan kadınların ya da çalışanların yüzde 2'sinin bu esneklik içinde olduğunu düşünürsek aslında amacımız, biraz önce de söylediğim gibi, mevsimlik tarım işçilerinin, evde çalışmak zorunda olan kadınların kayıt altına alınması bu sayede sağlanmış olacaktır.

Yine yapacağımız düzenlemeyle, geçici çalışanların yeni işe alınanlarına göre sadece dörtte 1'i olmasına özen gösterilecek, aynı iş yerinde daimî çalışanların geçici çalışanlar olması için ayrılmasıyla ilgili en az altı ay geçtikten sonra kendi iş yerinde kabul edilmesi güvence altına alınacaktır. Eğer geçici çalışma süresi dolmuşsa, geçici çalışma süresi dolduğu hâlde işveren işçiyle bu anlamda çalışmaya devam ediyorsa artık bunun geçici değil, daimî işçi statüsüne alınması da yine aynı kanunla güvence altına alınacaktır. Uzaktan çalışma ve geçici çalışma sistemi içinde yer almak isteyenlerin bu özel istihdam bürolarıyla çalışacağı ve bunların da altı ay ile sekiz ay arasında sınırlı kalacağı ifade ediliyor.

Saygıdeğer milletvekilleri, bugün bu öneriyi veren HDP'nin, uluslararası hak ihlalleri izleme raporu kayıtlarına da giren PKK tarafından kaçırılan 2 binden fazla kişi -yaklaşık bunun yüzde 30'unun kız çocuğu olduğu dikkate alınırsa- hakkında da bir şeyler yapmasını ve özellikle "Diyarbakır Anneleri" diye bilinen 350 çocuğun -88'i kız çocuğu, 18 yaş altı kız çocuğu- anneleri için de bir şeyler yapmasını ve onların yalvarmalarını, göz yaşlarını dindirmeleri amacıyla da eyleme geçmelerini arzu ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Belki onlardan birileri; belki Berivanlar, belki Berfinler, belki Mizginler, belki Ayşeler, belki Fatmalar, biz bugün özel istihdam bürolarıyla ilgili konuşurken onlardan her birisi belki bu özel istihdam bürolarının sahibi olacaktı. Ya da belki Berivan doktor olup bu ülkeye faydalı olacaktı. Ya da belki Mizgin iyi bir balerin olup Türkiye'nin adını başka yerlerde daha güçlü bir ses olmasını sağlayacaktı. Ya da belki bir Mizgin gerçekten sevinç olup -adının anlamı gibi- bu ülkede yeni çığırlar açılmasını sağlayacak, NASA'da iyi bir astronot olacaktı. O yüzden biz sadece zarflarla ilgilenmeyelim, biraz içindekilerle de ilgilenelim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)