GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Şili Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin 1/2013 Sayılı Kararın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:35
Tarih:29.01.2016

HDP GRUBU ADINA TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Van) - Gözler çok canlı bakıyor Başkan, hiç bitmeye niyeti yokmuş gibi. O yüzden, tam takım devam.

Öncelikle hassasiyetiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; evet, orada bir Şili var uzakta, gitmesek de görmesek de bir Şili gerçekliği var. Güney Amerika'nın, biliyorsunuz, kuzey ve güney doğrultusu boyunca Antarktika'ya kadar uzanan bir ülkedir ama en son bağlayacağım Van'a, bilginiz olsun.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ben şunu ilave edeyim: Şili sırf Arjantinliler denize girmesin diye üretilmiş bir ülke.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Başkenti, biliyorsunuz, Santiago, resmî dili İspanyolca ve etnik grup olarak Şili Kızılderilileri vardır. Yönetim şekli -hepimiz bilelim diye, genel kültür iyidir- üniter başkanlık sistemiyle yönetiliyor.

HASAN TURAN (İstanbul) - Hem üniter hem de başkanlık.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - İlk anayasası 1810'da yapılmış ve 17 milyon 500'e yakın bir nüfusu var. Temel geçim kaynakları, ekonomik kaynakları bakır, şarap, balıkçılıktır ve bakır üretimi hâlâ devletin denetimindedir. Gayrisafi yurt içi hasılası 243,357 milyar dolar ve kişi başına düşen gelir 14.525 dolardır.

Evet, değerli arkadaşlar, sıradaki şehrimiz Van'dır.

Şimdi, yıl 2011 ve 23 Ekim tarihinde...

AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Şelaleyi unuttun.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Onu da sizden alırız başka bir zaman.

2011 senesinde 23 Ekim tarihinde Van'da ne yazık ki acı bir felaket yaşandı, deprem yaşandı, biliyorsunuz 7,2 büyüklüğünde bir deprem oldu ve biz yüzlerce...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ama şehri nasıl inşa ettik!

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Ona da geleceğim.

...insanımızı kaybettik. Evet, yani o süreçle ilgili bir Vanlı ve bir Van Milletvekili olarak özellikle ikinci depremin vurduğu Ercişli biri olarak birtakım yaşadıklarımız da oldu, gördüklerimiz de oldu ve bununla ilgili doğalında yaşanan sıkıntılarla alakalı olarak mevcut Hükûmete de tabii ki birtakım eleştirilerimiz de var bu anlamda, bunları dile getirmek istiyorum ben.

Şimdi, değerli arkadaşlar, o depremde, biliyorsunuz, deprem olduğu andan itibaren uluslararası yardım kuruluşları ya da ülkeler, devletler yardım teklifinde bulundular, arama kurtarma -AKUT- etkinliğinde, o şekilde bir teklifte bulundular ancak Hükûmet, o dönemin mevcut Hükûmeti ki yani aynı şu an AKP Hükûmeti şunu söyledi: "Biz kendi gücümüzü görmek adına yardım kabul etmeyeceğiz." Ve ne yazık ki arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kalmasından kaynaklı birçok insan hayatını kaybetti. Yani şunu samimiyetimle söyleyeyim arkadaşlar, sırf aman, ben muhalefetim, Hükûmeti eleştireyim de ne olursa olsun değil bu. Bakın, bu gerçekten de bire bir o bölgede yaşayan, gören, tanıklık eden ve aynı zamanda, orada, deprem sürecinde yardım amaçlı, gönüllü olarak bulunan biriydim ben, üniversite öğrencisiydim o süreçte. Neyse ki evet, yaralılar kurtarılan kurtarıldı, hayatını kaybeden kaybetti.

Sonraki süreçte, inşaat... Evet, inşaat süreci başladı ve ne yazık ki o inşa sürecinin yaralarını bizler hâlâ yaşıyoruz, gerçekten de yaşıyoruz. Van'da TOKİ eliyle yaklaşık 20 bin konut inşa edildi, 20 bin.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Teşekkür edin, teşekkür...

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Yaklaşık 20 bin konut inşa edildi. Ben anlatayım teşekkür mü değil mi, bütün Parlamento, takdir onlardadır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bizim de araştırmalarımız oldu ve TOKİ'lerin bir dairesinin maliyetinin ne kadar olabileceği, vatandaşa ne kadarının yüklenebileceği ve şunu da belirtmemiz gerekir: Bir deprem yaşanmış, evi yıkılmış kiracı veya ev sahibi mağdur. Yani "Yeniden ben kendime bir ev satın alayım." hayalinde olan biri değil. Mecbur bir şekilde barınma ihtiyacını karşılamak zorunda olduğumuz depremzedelerden bahsediyoruz.

Ortalama maliyeti -daire başı diyorum- 35 bin-40 bin lira olacak daireler, ne yazık ki... Bu, öylesine söylediğimiz bir rakam değil. Bakın, 20 bin TOKİ konutu var ve içlerinde yaşayan insanlar var. Çok fazla onlarla bir araya geldik. "Bu daire için ne kadar para ödüyorsunuz?" ve benzeri konuşmalarımız çok oldu yani. Bire bir bölgeden gelen biri olarak söylüyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Bayındırlık birim fiyatı nedir?

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - 35 bin, 40 bin, 50 bin, 60 bin ve benzeri aralıkta maliyetle yapılan TOKİ konutları, sizce, halka ne kadara satıldı? Ben söyleyeyim: 80 bin ile 120 bin lira arası ve bunlar depremzede. Bakın, depremzede...

Ayrıca, o TOKİ'lerin yapılan alanın, arsanın bir kısmı da kamu arazisiydi; kamu, kamuya ait. Yani bir kâra dönüştürmeden, bir kâr noktasına getirmeden... Evet, orada depremzedeler var, biz sosyal devlet olmanın sorumluluğuyla üstümüze düşeni yapmamız gerekir noktasında, ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak ciddi anlamda eksik kaldık.

SALİH CORA (Trabzon) - Geri verin... Geri verin...

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Hâlâ o evlerin, o dairelerin parasını ödeyemediği için, ne yazık ki her an o evlerden çıkarılmak zorunda olan bir halk gerçekliği var.

Daha acı bir tarafı -yine, belirtiyorum- bu bahsettiğim depremzedeler... Bakın, depremzedeler, ortak gideri ödemedikleri takdirde faize bindirilerek icraya sevk ediliyorlar. Şu ana kadar 10 binin üzerinde şahıs icralık olmuştur ortak giderlerin faize bindirilmesinden kaynaklı. Bahsettiğimiz kişiler ise depremden bir yere bırakılmış ve o durumu olmayan, aylık asgari ücret bile alamayacak insanlar.

ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Yirmi yıl vadeli veriyor ya! Faizsiz yirmi yıl vadeli ya!

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Dolayısıyla, tamam, şunu anlıyorum: Mevcut bağlı olduğunuz partiye dair eleştiriler kabul edilemez olabilir ama her şeyimiz doğru olmayabilir, her şeyimiz doğru değildir de, değil mi? Dolayısıyla, biraz gerçekten de bunu kabul etmek gerekir.

ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Bedava verse yine aynı şeyi söyleyecek.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, bunlar, bahsettiğimiz rakamlar bir yerlerden aman söyleyeyim dediğim rakamlar değil. Gidin, Van'ın Edremit TOKİ'sine, Erciş TOKİ'lerine tek tek bir görüşün, biz bunu yaptık çünkü.

ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Bak, güç birliği toplantısına niye gelmediniz geçen hafta?

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Ve Van Milletvekilimiz Sayın Burhan Kayatürk de burada olsaydı, muhtemelen ne demek istediğimi çok da iyi anlayacaktı çünkü o da bölgeden biri.

SALİH CORA (Trabzon) - Hepsi kötü oldu, öyle mi?

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Ve sonuç olarak, bizler, bir tercih yapmak zorundayız eğer bir siyaset yürütüyorsak ve siyasi iktidar olmanın sorumluluğu varsa bizde. Siyasi tercihlerimiz vardır; ya, evet, toplumun faydasını en önde tutup kâr mekanizmasını da geride bırakacağız ya da kârı önde tutarak halkı mağdur edeceğiz. O dönemde Hükûmetin tercihi ne yazık ki kârdan ve mağdur etmekten yana oldu.

Çok daha acı bir durum var: Şu an bile 28 aile konteyner kentte yaşıyorlar, 28 aile, şu an. Yıl olmuş 2016, deprem 2011 yılıydı, 5 aile... Edremit TOKİ'lerde boş daire olmasına karşılık hâlâ bu aileler ne yazık ki dışarıdalar.

FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Şili'ye gel!

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Şili'yle ilgiliyse bir yıla kadar yetecek kadar bilgi verdim, onunla yetinin siz.

Ve ben, gerçekten, burada, ciddi, belki birçok milletvekilimizin bilmediği bir konu hakkında, Van'ın bu durumu hakkında bilgi vermek istiyorum.

Dediğimiz gibi, evet, biliyoruz, birazdan bu tasarı yasalaşacak. Biz de muhalefet olarak mümkün mertebe kendimizi ifade edebileceğimiz her yerde ifade etmeye hazırız ve bunu en net şekilde gösteriyoruz.

Dolayısıyla, başka bir tarafıyla da birçok depremde terkin edilen vergi borçları vardı ama Van'da bu yapılmadı ve Van esnafı dükkânını kapatmaya mahkûm edildi. Genel gelişmişlik ve benzeri seviyelere baktığımız zaman şu an Van Türkiye'de 76'ncı sırada. Dolayısıyla, Van'ı belki birçoğunuz biliyordur. Gerçekten de turizmiyle, ekonomisiyle, hayvancılığıyla, tarımıyla bu konumu hak etmeyen bir kent ama...

SALİH CORA (Trabzon) - Belediye çalışmıyor.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Hangi işleri belediyenin yaptığını, hangisini yapmadığını çok iyi biliyoruz Sayın Vekilim. O yüzden, biz ikisini ayırt edecek düzeydeyiz, o birikimdeyiz, merak etmeyin siz.

SALİH CORA (Trabzon) - Hiç şüphemiz yok, hiç şüphemiz yok!

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Ve şu an TOKİ'ler demişken, aynı şekilde, hâlihazırda Sur'da devam eden çatışmalı süreçte gene aynı rant hırsıyla yola çıkmış Hükûmet, "Biz Sur'u TOKİ'nin emin ellerine emanet edeceğiz." diyor. Aman el sürmeyin. Van'dan ağzımız yandı, el sürmeyin.

SALİH CORA (Trabzon) - Yöresel mimariye uygun evler yapacağız oraya.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - TOKİ'nin siyasi ve parasal rantına bırakacak kadar artık gaddarlaşmayın, yapmayın.

SALİH CORA (Trabzon) - Kentsel dönüşüm yapacağız. Çukurlar kapanacak.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Hâlâ borç batağında olup o TOKİ'lerin borcunu ödeyemeyen bir halktan bahsediyoruz.

ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Faizsiz, yirmi yıl ödemeyle, bir evi, sana yüzde 80'ini ödemeyle veriyorlar, yine kabul etmiyorsunuz.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, hâlâ dokuz dakikam var, sataştığınız sürece dokuz dakikayı burada doldururum. (AK PARTİ sıralarından "Hiç problem yok." sesi)

Ve bizler de diyoruz ki: Hiçbir vatandaşımız, bakın, hiçbir vatandaşımız, eğer bizler bu koltuklarda onlara, hepsine... Eminim her biriniz seçildiğiniz illerde kendi seçmeninize sözler verdiniz. Kendi illerimize hepimiz sözler verdik. Buna yakışır bir duruş sergilemek durumundayız. Ve bizler Parlamentoya girdikten sonra artık sadece kendi seçildiğimiz illerden sorumlu değiliz, zaten biliyorsunuz, Türkiye'nin bütün illerinden sorumluyuz. Dolayısıyla, bu mevcut sorunları ben söyleyeyim de yerinde kalsın diye söylemiyorum. Bir şekilde bütün bunları bir çözüme kavuşturmamız gerektiğini söylüyorum ben. Çünkü bakın, 20 bin TOKİ'den bahsettiğimiz zaman, her bir TOKİ'de ortalama 4-5 kişinin yaşadığını da hesapladığımız zaman bu bir kentin nüfusu ediyor. Kolay, basit bir rakam değil; değil mi, Sayın Burhan Bey? Bilirsiniz.

Yani o yüzden bizler halkın, vatandaşın, yurttaşın refahı, huzuru ve gerçekten de iyi yaşaması için burada olduğumuzu hepimiz o vicdan ve gönül rahatlığıyla kabul ediyorsak mevcut bu ve olmayacak sorunlar, çözülmeyecek şeyler değil bunlar. Dolayısıyla bunların çözümünün hep birlikte sağlanması gerekmektedir.

Şimdi, eğer gerçekten de bu ciddi bir şekilde...

AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Kendine eziyet ediyorsun ama hadi...

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, ciddi bir şekilde...

AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Kendine eziyet ediyorsun.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Ciddi bir şekilde anlattığım sorunları "eziyet" olarak algılarsanız ben kendime karşı saygısızlık olarak düşünürüm, konuşmama karşı saygısızlık olarak düşünürüm ve size yakıştırmam bunu.

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Yakıştırmam.

BAŞKAN - Bu işi bitirelim, inşallah, Allah'ın izniyle. Az kaldı.

TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Özellikle bu ülkenin bütün sorunları sizin sorumluluğunuzdadır ve bu şekilde konuşuyorsanız bütün vatandaşa karşı gösterdiğiniz ciddiyeti gösterir bu.

O yüzden, son söz olarak bir kez dönüp kendinize bakın diyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)