Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 35 |
Tarih: | 29.01.2016 |
HDP GRUBU ADINA TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Van) - Sizi kırmayacağım, on dakika konuşacağım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; evet, ben de IŞİD üzerine konuşmak istiyorum.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Somali konumuz.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Konumuz Somali biliyorum ama şöyle söyleyebilirim: Ne zaman ki uluslararası bağlantılar, diyaloglar, diplomasi söz konusu olduğu zaman açıkçası tüylerimiz ürperiyor ve hemen şu an, bu dönemde sıcaklığını yaşadığımız bir Orta Doğu gerçekliğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla -ben biliyorum, yani bu Somali'yle ilgili olan tasarı yasalaşacaktır- bir muhalefet partisi üyesi olarak da bahsettiğim konuda düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Şimdi, bu ülkenin Başbakanı "bir grup öfkeli insan" diyerek Ankara'yı, Suruç'u, Diyarbakır'ı, o katliamları yaşatanlara bir tahammül gösterdi ama öte taraftan, sadece bir "tweet" attığı için -ifade özgürlüğü kapsamında ele aldığımız bu durumda- tahammül gösteremeyip hemen tutuklayabildik insanları. Öte taraftan, yine, "bir grup öfkeli insan" dediğimiz ve o kadar katliamlarına, bütün dünyanın lanet ettiği bu vahşet ordusuna, bu örgüte Türkiye yine tahammül ederek dedi ki: "Elimizde canlı bomba listeleri var ama kendilerini patlatmadan biz nasıl ele geçirelim, nasıl eyleme geçelim?" Yani, diyor ki patlasın da biz parçalarını toplarız. Bu şekilde de IŞİD'le mücadele ederiz diyor. Kusura bakmayın, IŞİD'in parçalanmış parçalarıyla mücadele olmuyor.
Daha vahim olanı, biliyorsunuz, Rojava'da IŞİD'e karşı büyük bir mücadele söz konusu ve bu mücadele temelde PYD'nin, YPG'nin ve YPJ'nin öncülüğünde ilerliyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten siyasal iktidar ise şunu söylüyor, daha doğrusu uygulamalarıyla şunu gösteriyor: Şimdi, biliyorsunuz, orada IŞİD'le mücadele edip hayatını kaybedenlerin bir kısmının -daha sonradan birçok ülkeden ve Türkiye'den de katılım olmuştu- cenazeleri günlerce -ki basına yansıyan kısmıyla Aziz Güler'in cenazesi elli dokuz gün boyunca- sınırda bekletildi. Yani, hepimizin lanet ettiği bir örgüt var ve bizler bu örgüte karşı savaşanların ölüsüne bile karşı koyuyoruz. Bu, aslında önümüzde çok net olarak şunu gösteriyor: Mevcut siyasal iktidarın IŞİD'e, bırakın göz yummasını, göz kırpmasıdır bu; bu kadar açık ve nettir. Siz bu vahşet ordusuna karşı savaşanların ölüsüne bile karşı koyuyorsanız, bu, bunun kanıtıdır.
Sadece onun üzerinden kanıt zaten aramıyoruz. Antep'te, Kilis'te, Adıyaman'da birçok yerde yuvalandılar, büyüdükçe büyüdüler. Türkiye üzerinden geçmedikleri ülke, eylem yapmadıkları yer neredeyse kalmadı ve bizler hâlâ "bir grup öfkeli insan" diyebiliyoruz. İsmini değiştirdik, DEAŞ yaptık ama hâlâ parçalarının peşinden koşuyoruz, "Patlasınlar da kendilerini toplarız." diye uğraşmaya çalışıyoruz. Kusura bakmayın, bu, IŞİD'le mücadelenin samimiyeti değil, IŞİD'le kol kola gezmenin açık bir ifadesidir; bunu bu şekilde kabul etmek zorundayız.
Bakın, size ben somut şeyler söylüyorum. Türkiyeli askerlerle IŞİD'in kol kola fotoğrafları, telefon görüşmeleri var.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Nereden aldın?
TUĞBA HEREZ ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, basının, teknolojinin...
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Hangi basın, hangi basın? Tek cenahlı basın!
TUĞBA HEREZ ÖZTÜRK (Devamla) - ...bu noktaya geldiği yerde, bu soruyu sormanız gündemi bu kadar geriden takip ettiğinizi gösteriyor.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sen mi ileriden takip ediyorsun?
TUĞBA HEREZ ÖZTÜRK (Devamla) - Bizim sizin satın aldığınız kalemşorlardan takip etmediğimiz kesindir.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Biz kimseyi satın almayız.
OKTAY ÇANAK (Ordu) - Sen nereden takip ediyorsun, kaynağını bir açıklasana. Rusya'dan mı alıyorsunuz?
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bu yüzden Türkiye şu an ısrarla Orta Doğu'da bir hesap peşinde, bir arayış peşinde ve bunu da IŞİD üzerinden ve benzeri, türevleri olan çeteler üzerinden gerçekleştirmek üzere adım adım hareket etmeye çalışıyor.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Biz, hiçbir zaman, hiçbir terör örgütüne yakın falan olmadık. Sözlerini geri alacaksın!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Sırf bunu meşrulaştırmak adına da "PYD bizim için terör örgütüdür, dolayısıyla biz PYD'yi kabul edemeyiz." diyorlar.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - PYD'de de bizim için terör örgütüdür, KCK da, IŞİD de, DEAŞ da. IŞİD demeyin, DEAŞ.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Niyetiniz nedir peki? Sanki orada IŞİD ile PYD mücadele etmezse sizin ısrarla hayalini kurup da aslında hiçbir şekilde bununla ilgili bir icraata geçmediğiniz ılımlı bir grup oluşacak mı orada? Hayır. Niyetiniz tastamam, orada, Rojava'da, Kürtlerle birlikte oradaki halkların kuracağı demokratik yaşamın temizlenmesi ve IŞİD'e bırakılmasıdır.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Saçmalama ya!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Adıyaman'a, Antep'e, Kilis'e bakın, saçmalığın ağzınızdan çıkan laf olduğunu anlarsınız Beyefendi.
AHMET UZER (Gaziantep) - Hadi oradan!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen... İstirham ediyorum.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - O yüzden şu an ben burada mevcut siyasal iktidarın yaptıklarını bir muhalefet partisi üyesi olarak eleştiriyorum, bu hakkımın da olduğunu zaten düşünüyorum.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sen ne konuştuğunu biliyor musun?
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Dolayısıyla, seviyeli bir şekilde cevap verirseniz, en azından, ısrarla "Biz bu kadar oy aldık." dediğiniz o halka, halklara saygı ifadesi olacaktır.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Teröre, "terör örgütü" demeye hakkın yok ama değil mi? Her şeye hakkın var, ona yok değil mi?
FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Senin bir kere bu millete saygın yok, millete.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - İşte sizin kelime hazineniz bu: "Terör, hendek; terör, hendek."
FARUK ÖZLÜ (Düzce) -Senin bir kere ağzından PKK'ya dair bir tane aleyhte cümle çıksın da öyle konuş burada.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Gelin buraya konuşun o zaman.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - PKK terör örgütüdür.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın grup başkan vekili dışında gelip burada bir konuşanı görmedik çok fazla. Gelin burada konuşun. Bakın, birçok madde var. Yirmi dakika, on dakika konuşun. Niye buraya çıkıp gelemiyorsunuz? Söyleyin, niye gelemiyorsunuz? (HDP sıralarından alkışlar)
FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Papağan gibisiniz, papağan. Hep aynı şeyi konuşuyorsunuz, bıktık.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - "Hendek" diyorsunuz ya, evet, bu ülkede bir hendek var.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Çukur, çukur. Düzeltiyorum, çukur.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Çukur var, evet; haydi, dediğinizi, çukuru kabul edelim, tamam.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Çukur siyaseti. Oradaki Kürt kardeşlerim çukur siyasetinin üstünü kapatıyor.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - O çukur nerede biliyor musunuz? AKP'nin kendi zihninde yarattığı çukurdur, bu kadar nettir. Bunu kabul edin. Sizler Kürtlerin ülkeyi bölme gibi bir talebi yokken halkları kutuplaştırarak...
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Hem bölüyorsunuz hem de konuşuyorsunuz ya! Hayret bir şey!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - ...birbirinden uzaklaştırarak, tam da bu gayeyle geliyorsunuz. Ama, muhtemelen sizlerin haberi yok bundan.
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Yapma ya!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Çünkü, saray ne diyorsa, el kaldır indir, başka bir şey yok.
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Hadi be!
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Siz öyle olmasını çok isterdiniz ama değil, öyle değil.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - O yüzden, size oy veren halklara sonsuz saygımız var ama gecenin bu saatinde sizlerin şu anki duruşunuzu, tarzınızı, olgunluğunuzu görmelerini açıkçası sırf bu saygıdan dolayı istemeyiz biz.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sen aynaya bak, aynaya! Sen kendin ilk önce bir aynaya bak!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Biz aynaya değil, halkın kendisine bakıyoruz.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Kendine bak, kendine!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - "HDP sıraları nerede?" diyorsunuz ya, şu an o tanklar, toplar şehirleri bombalarken o vekiller halkının yanındadır.
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Hadi be! Ne bombalaması!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Gel, gel, burada konuş. Gel burada konuş. Gel, gel, burada konuş. Şov yapma bize, şov yapma oturduğun yerden.
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Sizler katlediyorsunuz onları!
NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Ne konuştuğunu bilmiyor!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bu şekilde devam ederlerse bireysel konuşmak zorunda kalacağım.
Bakın, daha gece uzun. Bizler HDP olarak aşağı yukarı her maddede de konuşmaya niyetliyiz.
FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Boş konuşuyorsunuz, boş!
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - O yüzden, eğer iktidar olmanın ağırlığını çoğunluğa dayandırmadan, politikalarınıza güvenerek söylüyorsanız...
SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) - Halk sizi ciddiye almıyor.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - ...her biriniz çıkıp teker teker bu söylediklerinizi, sataşmanın ötesine geçerek samimiyetle konuşursunuz. Ama, aylardır buradayız, sadece...
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Kendin bile inanmıyorsun konuştuğuna!
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Senin adın ne?
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Bakın, sizi ilk defa görüyorum ha, ilk defa görmüş oluyorum.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Ben de seni ilk defa görüyorum. Görmez olaydım.
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Yazık! Size oy veren o ildeki halklara yazıktır bu anlamda. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sizin kastınız teröristler mi?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK (Devamla) - Velev ki sizlerin bu bahsettiğim ve bahsetmediğim, zamanımın yetmediği, mevcut bütün kirli politikalarınız o kendi açtığınız hendeğe girecek ve o hendek o şekilde kapatılacaktır.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)