Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 33 |
Tarih: | 27.01.2016 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tasarının bu bölümünde, emekli olduktan sonra BAĞ-KUR kapsamında çalışan esnafın emekli aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin kaldırılması da düzenlenmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak yıllardır kanun teklifleri ve önergelerle bu konuyu gündeme getirdik. AKP de her seferinde karşı çıkmıştır. Ama AKP geç de olsa yanlışını anlayabilmiş, böylelikle, önce yüzde 15 kesinti oranı geçen yıl yüzde 10'a düşürülmüş, şimdi de tümden kaldırılmaktadır.
AKP, emekli iken çalışan esnafımızın emekli aylığından, karşılığında hiçbir ilave hak ya da hizmet vermeksizin, haraç alır gibi yıllarca kesinti yapmıştır. SGK, birçok esnafa geçmişe dönük faiziyle birlikte yüklü borçlar çıkarmıştır. Bankalardan kredi alarak, hatta aracını, iş yerini, ekmek teknesini satarak bu borçları ödeyen insanımızın haklarını acaba nasıl ödeyeceksiniz?
Ayrıca, bu düzenlemeyle prim kesintisi kaldırılmasına rağmen esnafımızın borçlarının silinmemesi büyük haksızlıktır. Esnafımıza çıkarılmış prim borçları da mutlaka silinmelidir.
Bu tasarıyla yapılan bir başka düzenlemede lise ve dengi okul mezunlarına en fazla 20 yaşını, yükseköğretim mezunlarına ise en fazla 25 yaşını geçmemek şartıyla, mezuniyet tarihinden itibaren iki yıl süreyle ücretsiz sağlık hizmeti verilmesi öngörülmektedir. Ancak, bu düzenlemede de SGK'nın milyonlarca gencimize çıkardığı borçlar silinmemektedir. Gençlerimiz iş bulamamanın sıkıntısını yaşarken bir de genel sağlık sigortası primiyle karşı karşıya kalmaktadır. Getirilen düzenleme, sorunu çözmemektedir.
Soruyorum; ilkokul ve ilköğretim okulu mezunları, 20 yaşını geçen lise mezunları, 25 yaşını geçen üniversite mezunları iş bulamadıysa ne olacak, GSS primlerini nasıl ödeyecekler? İşsiz gençlerimize "GSS primi ödeyeceksin." diye dayatmanın ne anlamı var? Hükûmetin öncelikli görevi gençlerimize iş imkânları sunmaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi, belli bir geliri olmayan gençlerimizin iş bulana kadar ailelerinin sağlık sigortasından yararlandırılmasını ve bu gençlerimize çıkarılmış borçların silinmesini savunmaktadır.
Bu tasarıyla, doğum sonrası ve evlat edinme hâlinde haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresinde yarım çalışma ödeneği verilmesine ilişkin düzenleme de yapılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu düzenlemeleri destekliyoruz.
Kadınların önemli bir beklentisi de sigortalılık öncesi doğumları borçlanabilmektir. Doğum borçlanması yapılabilmesi için doğumdan önce sigortalı olarak tescil edilmiş olma şartı aranmaktadır. Bu nedenle kadınlar işe girmeden evvel yaptıkları doğum nedeniyle çalışma hayatından ayrı kaldıkları süreyi borçlanamamaktadır.
Halbuki, sigortalı olarak işe başlayıp daha sonra işten ayrılan kadınlar, bu esnada yaptıkları doğumları ve hizmete sayılmayan staj süresinde yapılan doğumları borçlanabilmektedir. Ayrıca, erkekler sigortalılık öncesi askerlikte geçen süreleri borçlanabilmektedir. Anayasa'nın eşitlik ilkesi uyarınca kadınların sigortalılık başlangıç tarihinden önce yaptığı doğumları da borçlanabilmesi için gerekli düzenleme yapılmadır.
Çıraklık ve staj sürelerinin emeklilik hizmetine sayılması konusunda da çok yoğun ve haklı talepler bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda da birçok kanun teklifi verdik.
Uygulamada doğum, askerlik, aylıksız izin, doktora, avukatlık stajı gibi bazıları bir çalışma ya da sigortalılık olmaksızın geçen süreler borçlanılabilmekte iken fiili bir çalışmaya dayanan çıraklık ve staj sürelerinin sadece kısa vadeli sigorta kollarıyla sınırlı tutulması haksızlığa, eşitsizliğe ve dolayısıyla mağduriyete neden olmaktadır.
Yaşanan mağduriyetin giderilmesinin yanında meslekî eğitimin özendirilmesine de katkıda bulunmak amacıyla staja veya çırak olarak çalışmaya başlanılan tarih uzun vadeli sigorta kolları bakımından da sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalı, çıraklık ve staj süreleri hizmetten sayılmalı ve geçmiş hizmetler için borçlanma hakkı verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, bu tasarıyla İşsizlik Sigortası Kanunu'nda da değişiklik yapılarak doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği ödemeleri ve prim giderleri ile İŞKUR tarafından düzenlenen İşbaşı Eğitim Programı giderleri İşsizlik Sigortası Fonu'nun giderleri arasına eklenmektedir.
İŞKUR tarafından yürütülen aktif iş gücü programları için fondan karşılanan harcamalar 2015 yılında anormal bir şekilde artmıştır. Bu harcamalar 2014 yılında 1 milyar 359 milyon lira iken 2015 yılının on bir aylık döneminde 2 milyar 536 milyon liraya ulaşmıştır.
İki defa milletvekili seçimlerinin yapıldığı 2015 yılında bu harcamaların 2 kat artması dikkat çekicidir. Özellikle işbaşı eğitim ve toplum yararına program sayılarında patlama yaşanmıştır.
İşbaşı eğitimle ilgili 2014 yılında yapılan 26.283 programa 59.456 kişi katılmış iken 2015 yılında yaklaşık 3 kat artışla program sayısı 76.934'e, katılımcı sayısı ise 159.076 kişiye yükselmiştir. Kurum, Türkiye geneli için hedeflediği sayının 1,5 katına ulaşmış olup bazı illerde bu durum 8 katına varmaktadır. Bu durumu Hükümet nasıl izah edebilecektir?
Diğer taraftan da, toplum yararına programlardan 2013 yılında 197.182 kişi, 2014 yılında 216.108 kişi yararlanmış iken 2015 yılında yararlanıcı sayısı yaklaşık 2,5 kat artarak 523.225 kişiye ulaşmıştır. Bu durumla ilgili, dönemin Çalışma Bakanı ve kurum yöneticileriyle görüşmeler yaptım. İstatistiklerin sağlıklı olmadığı ifade edilmiş ancak daha sonra istatistik bültenlerinden bu programların illere göre dağılım tabloları kaldırılarak gerçekler gizlenmeye çalışılmıştır.
Programların ayrıntılarına ve illerde yaşanan gelişmelere bakıldığında büyük bir rezalet ortaya çıkmaktadır. İllere göre dağılım tablolarının yer aldığı Ekim 2014 ayına kadar yayınlanan bültenlere bakıldığında en fazla işe almanın Şanlıurfa'da olduğu, örneğin 2013 yılında 16.897 kişinin işe alındığı görülmektedir.
Diğer taraftan, işsizliğin yoğun olduğu yerler için öngörülen bu programlardan işsizlik oranı ülke genelinin çok altında olan Rize'de 5.528, Artvin'de 4.195 kişinin yararlanmış olması dikkat çekmektedir. Bakan ve üst yöneticilerin illerindeki bu tablo sizce tesadüf müdür?
Bakınız, 2 defa milletvekili seçimlerinin yapıldığı 2015 yılının ilk üç ayında bu şekilde işe alınan 22 bin kişi iken bu sayı haziran ayında 249 bin kişiye, aralık ayında 523 bin kişiye çıkmıştır. Dolayısıyla bu programların toplum yararından ziyade AKP yararına, AKP çıkarına düzenlendiği açıkça görülmektedir. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin yapıldığı 2015 yılında 523 bin kişinin bu şekilde işe alınmış olmasının başka türlü bir izahı var mıdır? İşe alınanların AKP teşkilatlarınca belirlendiğini de cümle âlem biliyor.
Bu uygulama kurumun çıkardığı bir yönetmeliğe göre yürütülmekte olup yönetmelikte dayanak olarak gösterilen kanunlar da böylesine bir yetki vermemektedir. Zaten sınırları belli olmayan şekilde geniş bir yetki verilmesi de hukuken söz konusu olamaz. İstediğin idareyle program yapacaksın, istediğin kişileri işe alacaksın, istediğin gibi ihale usulü belirleyeceksin, yok öyle yağma. Böyle bir yetki, böyle bir düzen olamaz.
Esasen, toplum yararına diye yaptırılan işler, kamu idarelerinin görev alanına giren sürekli işlerdir. Dolayısıyla, Anayasa'mızda öngörülmeyen ve kamu personel mevzuatında olmayan yeni bir istihdam modeli uydurulmuştur.
Bu programlara katılanlar. Millî Eğitim, Orman, belediyeler gibi kurumlarda dokuz aya varan sürelerde çalıştırılmaktadır. Bu idarelerde personel ihtiyacı varsa neden kadrolu personel alınmıyor? Tabii, hem işsizlik fırsata dönüştürülüp insanlar ucuza çalıştırılarak sömürülüyor hem de çaresiz insanımızın kendilerine minnet duymaları sağlanıp oyları alınıyor. Bu şekilde hem işsizlik oranı olduğundan düşük gösteriliyor hem de kayıt dışılık azalmış görünüyor.
Ayrıca, illerde ortaya çıkan bazı aracıların işe aldırdığı kişilerden komisyon aldığı, işe alma karşılığında çalışanların aylığının bir kısmını onlara verdiği yönünde de çok ciddi iddialar bulunmaktadır.
Bu uygulamanın her yönüyle mutlaka soruşturulması gerekmektedir.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)