GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:33
Tarih:27.01.2016

OSMAN BAYDEMİR (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün Cizre'de, bugün Diyarbakır Sur'da yaşanan insanlık trajedisi, yaşanan insanlık ailesine karşı suçlara her gün, her dakika, her saniye yenileri ekleniyor. Bir kez daha son söylemem gereken sözü ilk başta söyleyeceğim: Savaş çözüm değildir, çatışma çözüm değildir, silah çözüm değildir; otuz beş yıl boyunca çözüm olmadı, bundan böyle de çözüm olmayacaktır. Her patlayan silah, her ateş eden tank ve top yeni travmaların, yeni acıların ve bir daha bir arada yaşamama zemininin inşasına hizmet etmekte, katkı sunmaktadır. Her ne olursa olsun, her ne olursa olsun, çocukların korunması hepimizin ahlaki, insani, vicdani görevidir. Her ne olursa olsun, kadınların, sivillerin korunması hepimizin ahlaki, insani, vicdani görevimizdir.

(Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar tarafından fotoğraf gösterilmesi)

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Çocuk bunlar.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Çınar'da çocukları katledenler, çok açık ve net söylüyorum, Sur'da çocukları katledenler, Silopi'de çocukları, kadınları katledenler...

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Osman Bey, "..."(x)

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - ...bir gün gelecek mutlaka hukukun, mutlaka yargının karşısına çıkacaklar. Dün Sayın Cumhurbaşkanı kaymakamlara hitap ederken şöyle bir cümle kurdu: "Gerekirse mevzuatı bir kenara bırakın." İşte, şu anda olan tam da budur. Gırtlağımızı patlatıyoruz, feryat figan ediyoruz, savaş çözüm değildir diyoruz. Gücümüz yetmiyorsa savaşı durdurmaya ki yetmiyor, HDP Grubunun gücü yetmiyor savaşı durdurmaya, elinde silah tutanlara HDP Grubunun gücü yetmiyor, evet, bunu kabul ediyoruz, gücümüz yetmiyor, gücümüz yetse bir saniyede durdururuz. Ama savaşın da bir ahlakı var, bir haysiyeti var; savaşta çocuklara dokunulmaz, kadınlara dokunulmaz, yaralılar ölüme terk edilmez. Bu, aynı zamanda ulusal hukukun, uluslararası hukukun da bir gereğidir.

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin imzalayıcısı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargılama yetkisini tanıyan bir ülkedir. İç hukuk işlemediği için, yerelde idare mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi işlemediği için zorunlu olarak insanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine tedbir kararı için başvuruda bulundular. Ve tedbir kararları ne zaman veriliyordu biliyor musunuz? İç hukuk yolları tüketilmeden bireysel başvuru hakkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 1990'lı yıllarda -1992, 1993- kabul ediliyordu. Bugün, bugünün Türkiyesi'nde bir kez daha Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iç hukuk yolları tüketilmeden tedbir kararını aldı. Tedbir kararının alınmış olmasının anlamı şudur: İç hukuk yolları artık işlevsizdir yani Cumhurbaşkanın ifade etmiş olduğu yasalar, mevzuatlar, haklar, hukuk, özgürlükler bir kenara bırakılmıştır ve şu anda orada başka bir realite, başka bir dünya, başka bir yaşam, hayat sürüyor.

Bakın, şu ana kadar Cizre'de uygulanan kırk üç günlük sokağa çıkma yasağı içerisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde 5 tedbir kararı alındı; Cihan Kahraman, Hüseyin Paksoy, Serhat Altun, Orhan Tunç ve Helin Öncü. Bunlardan Cihan Kahraman, Hüseyin Paksoy ve Serhat Altun isimli siviller AİHM kararının gereğinin yerine getirilmemesinden kaynaklı hayatını yitirdiler, yaşamlarını yitirdiler. Sabah 10.00'dan beri Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken, Adana Milletvekilimiz Meral Danış Beştaş'la birlikte İçişleri Bakanlığındayız. Tek bir gayemiz var. Orada bulunan 24 sivilin ölmeden, öldürülmeden yaralıların hastaneye taşınması, güvenlikli bir ortama taşınması. Birlikte koordine etmeye çalışıyoruz. Ambulanslar yola çıktı ama şu anda gelen haberler o bina ateş altında ve binanın çökme riski var. Allah aşkına, Muhammed aşkına, her neye inanıyorsanız, onun aşkına, o binada ölenler sizsiniz, siz, siz. O binada ölenler MHP sırasıdır, HDP sırasıdır, CHP sırasıdır, AKP sırasıdır, Allah'tan korkmuyor musunuz! "..."(x) Daha ne kadar ölüme sessiz...(HDP sıralarından alkışlar)

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Ya, tiyatro yapmayalım.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - PKK'lı teröristlere söyle de teslim olsunlar.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Şiddet çözüm değil.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - PKK'lı teröristlere söyle de teslim olsunlar madem öyle.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Silah çözüm değil, ölmek çözüm değil, öldürmek çözüm değil. Gelin...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sen bunu terör örgütüne söyle.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Git, bunu PKK'ya söyle. Teröristlere söyle bunu.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin bütün hükümleri şu anda ihlal ediliyor.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Ne sivili? PKK teröristleri çekilsin madem, teslim olsunlar.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Çıksınlar oradan, defolup gitsinler oradan.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Şu anda ihlal ediliyor.

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Başkan, süreyi ekle.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin bütün hükümleri ihlal ediliyor ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin altında Türkiye Büyük Millet Meclisinin imzası var.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Avrupa'da böyle bir durum olsa ne yapardı acaba?

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ihlal ediliyor, altında Türkiye Büyük Millet Meclisinin imzası var. Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Dair Sözleşme ihlal ediliyor; bunun altında Türkiye Büyük Millet Meclisinin milletvekillerinin, parlamenterlerin imzası var. Çiğnenen, yere serilen, sadece gencecik bedenler değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de imzasıdır, onurudur, haysiyetidir. Sizlere, gelin, birlikte bu yere düşürülen onuru, haysiyeti ayağa kaldıralım çağrısında bulunuyoruz. Gelin, bir kez daha, şiddet ortamının, çatışma ortamının, ölmenin ve öldürmenin Kürt'e de Türk'e de hayır getirmeyeceği bilincinden hareketle 2013-2015 dönemi içerisindeki hatalarla, eksiklerle yüzleşerek bir kez daha 2015'in, 2014'ün, 2013'ün ruhuna geri dönelim çağrısında bulunuyoruz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Onu fırsat bildiniz. Yer altına tünel kazın, bütün tuzaklamaları yapın, ondan sonra "Gelin..."

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Bakın, şu anda İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme'de bu Parlamentonun imzası var ve iç hukuk da olduğu gibi uluslararası hukuk da ayaklar altına alınmış durumda. Peki, ne olacak, böyle giderse ne olacak? Böyle giderse olacağı şudur: Türkiye, Avrupa Konseyinden ihraç edilme riskiyle karşı karşıyadır.

MURAT BAYBATUR (Manisa) - İstediğiniz o değil mi?

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Çok açık ve net söylüyorum. Bugün bir yandan müzakereler sürerken, Avrupa Birliğiyle fasıllar açılmış, müzakereler yürürken öte yandan çocuk ölümleri, kadın ölümleri, kentlerin, şehirlerin, kasabaların yerle bir edilmesi süreci eş başlı yürüyemez. 18 yaşının altındaki, 16 yaşındaki, 15 yaşındaki hiçbir çocuğun silah altına alınmasını reddediyoruz, kabul etmiyoruz, kabul edilemez buluyoruz.

ZİHNİ AÇBA (Sakarya) - PKK silah altına alıyor onları, PKK.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Bizim gücümüz var olduğu sürece, nefesimiz çıktığı müddetçe silaha, çatışmaya, öldürmeye karşı çıkmaya devam edeceğiz.

ZİHNİ AÇBA (Sakarya) - PKK silah altına alıyor onları. Kürt'ü kendinize zırh yapmayın! Kürt sizin zırhınız olamaz! Kürt, PKK'yla özdeş değildir.

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Başkan, böyle bir oturum olamaz yani.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Sayın Grup Başkan Vekili, demin konuşmanızda "Bin yıldır et ve tırnak olmuşuz." demiştiniz. Ben Kürt olarak tırnak olmayı reddediyorum, Kürtler tırnak değildir çünkü tırnak mekruhtur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Zaten, yetmiş yıl boyunca uygulamış olduğunuz muamele de bu muameleydi. Eşit yurttaşlar, özgür yurttaşlar, birlikte yaşam, eşitçe yaşam, kardeşçe yaşam! Ama, şu anda uygulanan politika bir vahşet politikasıdır, şu anda uygulanan politika birlikte yaşamı ve zeminini zehirleyen bir ortamdır. Bakın, bir bardağı kırmak çok kolaydır, yere bırakırım, kırılır ama bunu inşa etmek çok zordur. Bardak kırılır, yeni bir bardak alırsınız...

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - İşte, terör örgütü onu yapmaya çalışıyor, biz de onu yapmasına müsaade etmeyeceğiz.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - ...ama can gittiğinde o canın yerine başka bir canı getiremezsiniz ve şu anda canlar yitiyor, bu coğrafyada canlar yitiyor. Bugün Bakanlıkla yürütmüş olduğumuz diyalogda, ambulanslar gitmesi gerekirken, bize "Ambulans gidiyor ve ateş edilmeyecek." taahhüdü verilmesine rağmen, zırhlı araçlar şu anda 24 sivilin bulunduğu, yaralının bulunduğu mekânı kurşunluyorlar.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - PKK'yı kurşunluyorlar, PKK'yı!

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Ve bir kez daha söylüyorum: Oradan çıkacak her ölü, bu Meclisin ölmesi anlamına gelmektedir.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - Vatandaşı değil, PKK'yı kurşunluyorlar.

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Meclis, onuruna sahip çıksın, Meclis, imzasına sahip çıksın.

RUHİ ERSOY (Osmaniye) - PKK çekilsin oradan, PKK! Onlara seslenin önce!

OSMAN BAYDEMİR (Devamla) - Meclis birlikte yaşama sahip çıksın. Meclis, savaşa karşı barışa sahip çıksın. (HDP sıralarından alkışlar)