GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:31
Tarih:21.01.2016

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 68 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce, polislerle alakalı, Emniyetle alakalı bu sorun görüşülüyorken Komisyon sıralarında Millî Eğitim Bakanının oturmasına şaşırmıştım. Aslında bunun muhatabının İçişleri Bakanı olduğunu düşünüyordum ama bu ülkede, atanamayan öğretmenlerin polis olduğu bir ülkede Komisyon sıralarında Millî Eğitim Bakanının oturması da gayet doğaldır diye düşünüyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar) O anlamda Sayın Millî Eğitim Bakanını kutluyorum. Atanamayan öğretmelerin göreve başlamadığı bir ülkede polislerin sorunlarını Millî Eğitim Bakanımızın nasıl halledeceğini merakla bekliyorum.

Değerli arkadaşlar, bu sorun 2 milyon aileyi ilgilendiren bir sorun, eşleri, polis memurları, emekliler, 2 milyon aile. Bakın, dikkat edin, biraz önce değerli milletvekili arkadaşlarım da ileri sürdüler, biz polislerle alakalı sorunları düşünüyoruz, burada bazı maddeler geliyor, iyileştirmeler yapılmaya çalışılıyor, buna karşı değiliz, önce onu ifade edeyim ama bu yüzde 25'lik iyileştirme gerçek anlamda polislerin, Emniyet mensuplarının sorunlarını halleder mi halletmez mi, önce onu tartışmak istiyoruz.

Bakın, bir şey var, seçim kampanyalarında anlatmaya çalıştık ama ne yazık ki bu karşılık bulmadı, bunu anlatamadık. Biraz önce değerli milletvekili de söyledi, bakın, ek göstergeyle alakalı 3600'ü bütün polis memurları, Türkiye'nin her tarafında polis memurları bunu bekliyor değerli arkadaşlarım. Polis memurları al bayraklı tabutlarla getirildikleri zaman o cenazelerin önünde konuşmak kolay, mühim olan onların dirilerinin yaşadığı sorunları bu Parlamentoya getirebilmek, o çok önemli Sayın Bakan. Bakın, 3000'le alakalı biraz sonra 9'uncu maddede getireceksiniz, 40 lira, 45 lira bir fark geliyor. Bunu kime anlatacağız biz? Ama 3600'la alakalı, bakın, bütün polis memurları, bütün Emniyet mensupları bu şekilde bir iyileştirmeyi bekliyor değerli milletvekilleri. Ben Parlamentoya bu dönem geldiğimde, 26'ncı Dönemde ilk vermiş olduğum kanun tekliflerinden bir tanesi özellikle bu 3600'a ilişkin bir düzenlemenin yapılması, 3 no.lu sırada bekliyor.

Bakın, polis memurlarında mesai diye bir ücret yok değerli arkadaşlarım, fazla mesai diye bir ücret polis memurunun alfabesinde yok. Yani, Uluslararası Çalışma Örgütü bir standart belirlemiş çalışanlarla alakalı. Diyor ki: "Yüz seksen saat çalışması gerekiyor." Türkiye'ye gidin, Türkiye'nin her tarafında, özellikle terör bölgesinde terörle mücadelede fazla çalışmayla alakalı bir şey yok. Yeri geliyor iki yüz kırk saat çalışıyor, yeri geliyor iki yüz elli saat çalışıyor, üç yüz saat çalışan polis memuru var. Biz ne yapıyoruz? "Angarya yasaktır." diyoruz, biz onu zorla çalıştırıyoruz, ek mesai ücreti vermiyoruz. Bu anlamda bunu düzeltmemiz gerekiyor ama nasıl düzelteceğiz değerli arkadaşlarım?

Bakın, polisle alakalı yasanın tarihi kaç? Emniyet mensuplarına ilişkin yasanın tarihi 1937. 1937'den bugüne kadar birçok düzenlemeler yapılmış, doğru, aradan epey yıllar geçmiş ama ne yazık ki bu düzenlemeler bugünün koşullarını karşılayamıyor değerli arkadaşlarım.

Şimdi, burada getirilen düzenlemelerle biz sanki çalışan polislerle alakalı bir iyileştirme yapacağımızı öngörüyoruz ama bir şeyi yadsımayalım değerli arkadaşlarım: Emeklilerle alakalı herhangi bir düzenleme yok. Evet, kısmi bir düzenleme geliyor çalışan polislerle alakalı. Peki, emeklilere "Biz zamanında sizleri çalıştırdık, kullandık, sizleri kenara mı koyalım?" diyoruz değerli arkadaşlarım. Türkiye'nin her tarafında polis dostlarımız var, kardeşlerimiz var, onlar halk çocukları. Emekli olduktan sonra 3.000, 3. 200 lira maaş alanların, bir bakıyorsunuz ki, maaşları yüzde 60 oranında düşmüş. Kime ne anlatacaklar? Bakın, burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bu Atatürk'ün mabedinde, bu kapıdan çıktığımız an bizi bu polis memurları koruyor değerli arkadaşlarım. Emekli oldukları zaman 1.500 lira, 1.600 lira maaş alan polis memuru arkadaşlarımız var. Onların ne yaptığını merak ediyor musunuz? Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Ya özel güvenlik şirketlerinde herhangi bir iş adamının yanına gidiyorlar, ek ücretle çalışmaya çalışıyorlar veya gidiyorlar asgari ücretle en olmadık yerlerde, onurlarına yakışmayacak yerde çalışmaya çalışıyorlar değerli arkadaşlarım. O nedenle, Başbakanın 7 Haziran seçimlerinden sonra -ondan sonra aklına geldi- "3000 ek gösterge yapacağız." dediği bir olay aslında hiçbir şey değildir, bir ütopyadır. Sayın Bakan bunu düzeltmemiz gerekiyor. Ben, aslında, biraz önce siz burada oturduğunuz zaman en başta da söyledim, dedim ki: Madem böyle bir düzenleme var, burada niye İçişleri Bakanı oturmuyor? Kendi iç dünyamda dedim ki: Haklı bir anlamda İçişleri Bakanı, oturmuyor. Bir kere daha söylüyorum: Atanamayan öğretmenlerin polis olduğu bir ülkede, onların sorunlarını eğer Parlamentoda konuşuyorsak, evet, oraya oturmak da size yakışır Sayın Bakan. Hükûmet bir an evvel bu düzenlemeyi yapmak durumda. Bakın, biraz önce de ifade ettiğim gibi, 2 milyona yakın aile -aktif görevde olan, emekli olan, çocukları- şu anda Parlamentoya bakıyorlar biz ne yapacağız diye.

8'inci maddede yüzde 25'le alakalı düzenleme kamu rejimiyle alakalı bütünselliği bir anlamda inkâr ediyor ama 9'uncu maddede bütün Parlamento Grubu bir araya gelelim, burada bir devrim yapalım, polislerden başlayalım. Rejimin bütünselliğini bir kenara atalım, 3600'le alakalı katsayı düzenlemesini ortaya koyalım, insanca, onurlu yaşayacağı cumhuriyetin polislerine cumhuriyetin Parlamentosunda bir el uzatalım diyorum değerli arkadaşlarım.

Bu düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)