| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan'ın Hükümetin yaptığı açıklamadan sonra siyasi parti gruplarına onar dakika söz hakkı vermemesinin İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 21.01.2016 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Baluken'in herhâlde dili sürçtü. Sayın Buldan'ın kendi partisinden olmakla birlikte İç Tüzük'e uygun hareket ettiğini, kendi partisinin taleplerini de İç Tüzük'e göre değerlendirerek tarafsız olduğunu söyledi.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Söylediğimi tam dinleyemediniz galiba.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Doğru, bir şey demiyorum da şimdi AKP menşeli Meclis başkan vekilleri...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İç Tüzük'ü yanlış yorumladı ama talep bizden geldiği için bizim lehimizde tavır koymadı.
ENGİN ALTAY (Devamla) - Evet, yorumu ayrı tartışacağız, benim söylediğim o değil. AKP menşeli Meclis başkan vekillerinin kendi partilerinden gelen talepler doğrultusunda iş ve işlem yaptığını söylediniz, bu doğru, kabul ediyorum ama siz "AKP" demediniz, "diğer Meclis başkan vekilleri" deyince Sayın Akif Hamzaçebi'yi de bu kategoriye soktunuz. Biraz haksızlık oldu diye düşünüyorum işin doğrusu. Onu bir düzeltmemiz lazım.
Tabii, arzu ederiz ki bütün Meclis başkan vekillerimiz, geldikleri partinin görüş ve kanaatlerine değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'ne göre iş yapsınlar. Elbette İç Tüzük, zaman zaman yoruma dayalı olarak sayın başkanlar tarafından değişik şekillerde yorumlanabilir.
Şimdi, Sayın Başkan, bir izahat istedik, bir bilgi istedik, Sayın Nabi Avcı bizim talebimiz üzerine Genel Kurula iki cümlelik bir bilgi verdi ama daha sonra Sayın Türkeş'e neye göre söz verdiniz? Sayın Türkeş neye göre söz istedi? İstedi de ne söyledi? 59'a göre istediyse durum başkadır, 60'a göre istediyse durum başkadır. Şimdi, 60'a göre istediyse bizim onar dakika kullanmamız diye bir şey söz konusu olmaz ama Sayın Türkeş 59'a göre istediyse talepleri hâlinde gruplara... Biliyorsunuz tabii, bunu şey diye söylemiyorum. Bu hâl böyle. Şimdi, demek ki Sayın Türkeş buraya niye çıktığını bilmiyor. Ne sebeple, İç Tüzük'ün hangi maddesi çerçevesinde çıktığına dair de bir bilgiye sahip değil. Sonra bize "Korsan bildiriyi okuyorsunuz." diyor. İşin özü bu. Bu ciddi meseleleri burada polemik yapmamamız lazım.
Yani "Memleketin sınırına Rus askeri dayandı." diye gazeteler manşet atıyor, biz çok doğal olarak, bir vatanseverlik refleksiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuda Hükûmetten izahat istedik, tatmin edici olmayan bir izahat da aldık. Sayın Türkeş sonra çıktı, kendince burada polemik yapmaya başladı. Sayın Türkeş polemik yapacağına gitsin içine... Yani çok kötü bir hâle getirdikleri Türk dış politikasına biraz yön ve olumluluk sağlamaya çalışsın, bunu söylüyorum. Yani, Hükûmet burada muhalefete laf yetiştirmek yerine Orta Doğu sorunlarında, Orta Doğu politikalarında, özellikle de Suriye özelinde niçin denklem dışı bırakıldığımızın hesabını verebiliyorsa versin, yoksa bu konuyu kapatıp gündeme geçelim diye öneriyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)