GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:30
Tarih:20.01.2016

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada "Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta süre ile izin verilir." diyor.

Bakın, Türk Medeni Kanunu'na göre evlat edinmede resmî nikâhlı eşler birbirlerinin rızasıyla ve ancak birlikte evlat edinebiliyorlar. Fakat, bu yasanın yürürlüğe girmesiyle beraber bir eş diğerinin rızasını aramaksızın, hatta ona haber dahi vermeksizin çocuğu evlat edinebilecek. Şimdi, bu durumda nerede kaldı sizin aile kurumuna olan saygınız? Evlilik birliği yönünden oldukça sakıncalı bir hüküm. Düşünebiliyor musunuz, eşiniz sizden habersiz olarak bir çocuğu evlat edinebilecek ve bu yasanın yürürlüğe bu şekilde girmesiyle birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 306'ncı maddesinde aranan o resmî nikâhlı eşlerin her ikisinin birlikte rızasının alınması maddesi de mülga edilmiş olacak. Bu yönden kesinlikle sakıncalıdır. Kaldı ki kötü niyetli olarak suistimal de edilebilecektir bu madde. Neden? Çünkü bir eş, diğerinden mal kaçırmak için dahi, gidip habersizce, onun rızasına ihtiyaç duymaksızın, evlat edinme müessesini gerçekleştirebilecektir.

Burada kadın memurlara analık izni sonrasında ilk doğumda iki ay, ikinci doğumda dört ay, sonraki doğumlarda altı ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışma imkânı tanıyorsunuz. Güzel ama bunu neden birinci doğumda iki ay, ikinci doğumda dört ay, diğer doğumlarda altı ay olarak veriyorsunuz? Bütün doğumlarda eşit bir süre verilemez mi? Örneğin, hepsinde dört ay, beş ay, altı ay gibi bir süre verilemez mi? Burada bir adaletsizlik söz konusu. Kaldı ki kadın memurlara tanınan bu izinlerin tüm kamu çalışanlarını kapsayıp kapsamadığı, yarım çalışma süresinde çalışan görevlilerin eksik çalışmalarının nasıl telafi edileceğinin belirtilmemesi de maddedeki eksikliktir. Bunun da ayrıca gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Doğum sonrası yarı zamanlı çalışmayı getiriyorsunuz fakat kadınların yıllarca mücadele ederek elde etmiş oldukları süt izni hakkını ortadan kaldırıyorsunuz. Bu kazanılmış hakkı kadınlarımızın elinden alıyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, ilk doğumunu yapmış, birinci doğumunu yapmış bir kadın iki ay yarım zamanlı çalışma süresine sahip oluyor ama süt izni olmuyor. Kaldı ki yasada belirtilen yarım zamanlı çalışmanın hangi süreler içerisinde yapılacağını da yani gün içerisinde hangi zamanlarda çalışılıp çalışılmayacağı konusunda da bir belirsizlik mevcut. Orada bu konu muhtemelen idari amirin inisiyatifine bırakılmış durumda. Şimdi, oradaki amir, kadına "İşte, efendim, saat on birde yarım zamanlı çalışma için evine gidebileceksin. Saat üçte geleceksin." dediğinde böyle bir çalışma kadın için o çocuğun bakımı açısından ne kadar verimli olabilecektir? Bunun da, bu yarım çalışma zamanının da hangi saatlerde olduğunun, günün hangi saatlerinde olması gerektiğinin mutlaka, bir şekilde netlik kazanması gerekiyor. Bu konuda özellikle birim amirlerine, oradaki idare amirine bir keyfilik bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz.

Kadınlar için bu yarım çalışma zamanlı çalışmayı getiriyorsunuz da bir şeyi merak ediyorum: Bu kadınların çocuklarının eğitimi ve geleceği için ne yapıyorsunuz? Bu çocuklara neden kreş desteği sağlamıyorsunuz? Yoksulluk sınırının 4 kişilik bir ailede 2015 yılı Aralık ayı verilerine göre 4.512 lira olduğu yurdumuzda, asgari ücretle çalışan eşlerin 3 çocuk okutması ve geçinimi temin etmesi, hak ettiği şekilde insanca yaşayabilmesi sizce mümkün müdür? Bunu soruyorum.

Sizin büyük ustanız hani diyor ya "3 çocuk yapın." Bu çocuklar eğer size biat ederse tamam ama yanlışlarınızı söylerse...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hadi, hadi oradan...

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Hadi, hadi, tamam, geç onları.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - ...sizi eleştirirse işte o zaman baskıyla, tehditle sindirmeye çalışıyorsunuz, olmadı tutukluyorsunuz.

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Çocukları da korumak lazım, nesli korumak lazım.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Artık işe girmeleri bile, o çocukların eğitimden geçip işe girmeleri bile ancak size itaatle, size biat etmekle mümkün.

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - CHP'lilerden de korumak lazım bu çocukları.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Siz ki belediyelerinizde dahi CHP'li olanları işten çıkartıyorsunuz. Artık bu ülkede liyakat diye bir şey bırakmadınız. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - Bütün çocukları CHP'lilerden kurtarmak lazım, korumak lazım.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Kendinizden olmayana yaşama hakkı tanımıyorsunuz.

Herkese iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)