| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 20.01.2016 |
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz düzenlemeyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum.
Tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış olanlara verilecek pasaportlardan harç alınmamasını öngören bu düzenleme kaç kişiyi ilgilendiriyor?
7 Haziran seçimlerinde unuttuğunuz ama 1 Kasım seçimlerine giderken bizim seçim vaatlerimizden "copy"lediğiniz, gençleri hatırlamanız üzerine vaatlerde bulundunuz. Bu da onlardan birisi. Sanki geçlere çok önemli bir şeyler veriyormuş gibi yapıyorsunuz ama gerçekte çok az sayıda gencimizin bu düzenlemeden yararlandığını ifade etmek isterim.
Evet, bu yerinde bir düzenlemedir, biz buna tarafız ama bu eksik bir düzenlemedir.
İktidara geldiğinizde gençlerimizin, genç nüfusumuzun yılda yüzde 11,7'si yurt dışına çıkarken bugün gelinen noktada 10'lu rakamların altına düşmüştür, yani gençlerimiz çok daha az yurt dışına seyahat yapmak zorundalar.
Peki, bu önerge herkesi kapsıyor mu? Hayır. Çok önemli bir teknik yanlış var, dikkatinizi çekiyorum. "Tahsilde olanlar" diyorsunuz. Yani, 7 yaşında okula başlayacak ve ücretsiz olarak pasaport edinme hakkını kazanacak. Peki, 6 yaşındaki çocuklar ne olacak, 5 yaşındakiler? Küçükleri ne yapacağız? Onların günahı ne? İlkokula başla, ondan sonra mı gel diyeceğiz? Bunun mutlaka düzeltilmesi lazım arkadaşlar, bu temel bir eksikliktir. Bunun yanında, işsizler ne olacak? Tahsilde olanlara veriyorsunuz bunu, peki ya okuma olanağı bulamayanlar ne olacak? Onlar yurt dışına gitmesinler mi? Zaten okuma olanağını elinden almışsınız. Ülkemizde yükseköğrenim oranının nerelerde olduğu ortada. Yükseköğrenim seviyemizi yukarılara çekememişsiniz, bir de yükseköğrenimde okumayanlara eğer pasaport istiyorsan para vereceksin diyorsunuz. Bu da bence vicdanla açıklanabilir bir durum değil.
1 milyon genç işsizimiz var. Genç nüfusumuzda çalışabilir nüfus oranımız 5 milyon ama bunlardan 1 milyonu işsiz. Bu temel sorun varken, işsizlik her evde, neredeyse her 3 gençten 1'inde ağır bir yara olarak varken siz küçük bir miktarda, az sayıda genci ilgilendiren küçük bir düzenlemeyle sanki gençlere çok büyük bir şey yapmış havasıyla iş yapıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, gençlerin sorunları saymakla bitmez, elimden geldiğince dillendirmeye çalışacağım. Çocuklarımızın, gençlerimizin, üniversite çağındakilerin kaç tane sınava girdiğini, iddia ediyorum, Millî Eğitim Bakanı dâhil hiç kimse irticalen sayamaz. Sayabilecek varsa gelsin saysın. Sayamayacağını hepimiz biliyoruz. Eğitim sistemiyle kaç defa oynadığınızın sayısını siz de bilmiyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, içinizden bir kişi bile çıkıp "Evet, biz çok iyi bir eğitim sistemi getirdik ve kurduk ve artık Türkiye'nin iyi bir eğitim sistemi vardır." diyemez.
Gençlerimizin çok önemli bir barınma sorunu var, özellikle üniversiteli gençlerimizin. Bugün, tahminî rakamlarla, 2016 yılı itibarıyla 3,5 milyon civarında üniversite öğrencisi var. Peki, bunlardan ne kadarı yurtlarda kalmak durumunda derseniz, en az yarısı. Yani, 1 milyon 700 bin genciniz yurt ihtiyacında bulunuyor. Peki, kaç kişilik yurdumuz var? 500 bin bile değil arkadaşlar. 1 milyon 200 bin gencimiz yurtsuzdur. Peki, bu çocuklarımızı nereye yönlendiriyoruz dersiniz? Bu çocuklarımızı biz tarikat yurtlarına ve özel yurtlara yönlendiriyoruz. Tabii, tarikat yurtları deyince TÜRGEV'den bahsetmeden olmaz. TÜRGEV, biliyorsunuz, geniş kamu olanaklarıyla belediyelerin, illerin bu vakfa kaynaklarını, arsalarını peşkeş çekmesiyle büyümüş bir vakıftır. Bu vakfın en önemli özelliğinin de Yönetim Kurulundaki kişinin Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Bilal Erdoğan olduğunu hepimiz biliyoruz. TÜRGEV'in, yeni ismiyle "götürgev"in nasıl bağışlarla -hatta biliyorsunuz, gündeme geldi- Suudi Kralının bağışlarıyla zenginleştiğini ortaya koymuştuk.
Bu anlayışları bir yana bırakmak zorundayız. Gençliğe, gençlere ideolojik yaklaşıyoruz. Kindar ve dindar bir gençlik yetiştirme iddiasıyla yola çıktık ve toplumu özellikle gençler üzerinden bölüyoruz.
Burada sözlerime son verirken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)