GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YARGI HİZMETLERİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI VE BASIN YAYIN YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARA İLİŞKİN DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:128
Tarih:30.06.2012

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuoyunda "3'üncü Yargı Paketi" olarak bilinen, yargı hizmetlerinin daha etkin kullanımını amaçlayan kanun tasarısının birinci bölümü hakkında şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ, milletimizin teveccühüyle 2002 Kasımından bugüne kadar gelen süre içerisinde, şu an konuştuğumuz konu üzerinde çok ciddi değişiklikler yaptı. Adaletin bir vicdan meselesi olduğunun, bir saygınlık meselesi olduğunun ve mülkün temeli olduğunun bilinciyle, çok ciddi sıkıntıları olan bu süre içerisinde "reform paketleri" adıyla, arka arkaya birçok yasal düzenlemeyi hayata geçirdi. Bugün görüştüğümüz, hepinizin yakından takip ettiği, kamuoyunun da yakından takip ettiği 3'üncü Yargı Paketi de aynı şekilde, bu bahsettiğim sorunlu alanın düzeltilmesine ilişkin ciddi bir adımı düzenlemekte.

Değerli arkadaşlarım, en başta, 2002 yılında 1 milyar civarında olan Adalet Bakanlığı bütçesini AK PARTİ İktidarıyla bugün 5 milyarın üzerine çıkarmış durumdayız. 2002 yılında birçok yerde âdeta bodrum katında görev yapan mahkemelerin, hâkimlerin olduğu bir adliye sisteminden bugün 150'nin üzerinde, "saray" diye ifade edilen, çok farklı mekânların hayata geçirildiğini hep beraber görüyoruz. AK PARTİ döneminde, adalet hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla, hâkim ve savcı sayısında yüzde 20 artış olduğunu, personel ihtiyacının yüzde 50 oranında artırıldığını hep beraber takip ettik.

Ayrıca, âdeta uluslararası alanda da örnek gösterilen UYAP adıyla ifade ettiğimiz Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin hayata geçmesiyle çok ciddi anlamda hızlandırma sağlandığını ama daha da iyi işler yapacağımızı hep beraber göreceğiz.

Değerli arkadaşlarım, bunların örneklerinin daha çok artırılacağını fiziksel örnekler olarak aktarabileceğimi söylemek isterim. Fakat bunun yanında, AK PARTİ'nin kararlılıkla, tüm engelleme gayretlerine rağmen bu Meclisi sabahlara kadar çalıştırarak çıkarılan yasal düzenlemeler konuya ilişkin hassasiyetimize en iyi örnektir. Örneğin, adliyelerin önünde sıralar oluşturan, çok fazla mağduriyet ortaya koyan adli sicil kayıtlarına ulaşım imkânı verilmesinden tutun da Arabuluculuk Yasası'na kadar, kamu denetçiliğinden tutun da adli kontrol sistemine kadar birçok alanda iddialı, köklü yeni sistemler kuruldu şimdiye kadar. Bugün de Genel Kurulda görüşmekte olduğumuz bu kanun, adalet hizmetlerinin daha etkinleştirilmesi, hızlandırılması için yapılan önemli bir çalışmadır.

3'üncü yargı paketine önyargısız, tarafsız baktığımızda dört tane ana unsur olduğunu göreceğiz: Bunlardan bir tanesi icra iflas mevzuatı hakkında, diğeri ceza mevzuatı hakkında, idari yargı mevzuatı hakkında ve basın hürriyeti hakkında yapılan çalışma olduğunu görüyoruz.

Konuşmamın bu bölümünde, genel itibarıyla İcra ve İflas Kanunu'nu kapsayan birinci bölüm üzerinde söz aldım. Bu değişiklikler ile daha modern bir icra teşkilatı, daha hızlı ve sonuç alan bir sistem, para ile ilişkin zorunlu olmadıkça asla gündeme gelmeyeceği bir yeni icra teşkilatı hepimizin hedefi oldu bu süre içerisinde. Örneğin, icra faaliyetlerinde kullanılan tüm bilgi ve belgelerin UYAP sistemine dâhil edilmesi, icra takiplerinin elektronik ortamda yapılması, satışı zor olan ev eşyaları gibi, bireylerin ve ailenin kullanımında olan eşyaların haczedilememesi gibi, icra satışlarında elektronik ortamın artık mümkün hâle gelmesi gibi, asgari ücret altındaki alacakların ilamsız takibe geçmeden önce uyarı mektubuyla sonuçlandırılması gibi yeni düzenlemeler yapılmakta.

Değerli milletvekilleri, 1999 yılında, Oxford'da hukuk profesörü olan Adrian Zuckerman öncülüğünde Amerika, İngiltere, Fransa, İsviçre gibi önemli on üç tane ülkenin öncülüğünde bir çalışma yapıldı. Bu çalışmaya göre, Medeni Yargı Krizi isimli kitapta yayınlanmış rapora göre üç tane temel sorundan bahsedildi: Bir tanesi, adalete erişimin zor olması; diğeri, yargılama giderlerinin yüksek olması; üçüncüsü de, adalete, reform hareketine karşı direnişler.

Bizler şimdiye kadar AK PARTİ iktidarı olarak adalete erişimin zor olmasının aşılması ve yargılama giderlerinin yüksek olmasıyla ilgili çok önemli adımlar attık fakat şimdiye kadar -hepinizin malumu- her türlü adalet reformunda çok ciddi dirençlerle karşılaştık. İçeriği boş önergelerle, bizleri yorma gayretiyle, sabahlara kadar Meclisi meşgul etme gayretiyle, önemli sıkıntılarla karşılaştık.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Muhalefete böyle bakıyorsunuz siz zaten, böyle bakıyorsunuz!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama bir iddiamız var: Biz 75 milyon insanın tüm vicdanının?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Muhalefet olmasa daha iyi olacak size göre. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun sana!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Şu üslup bir yıldan beri devam ediyor ama biz biliyoruz ki aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek makul insanın tavrı değildir.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Muhalefete böyle bakıyorsan yazıklar olsun sana!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Aynı şeyleri yapıyorsunuz farklı sonuç bekliyorsunuz, on yıldan beri değişmedi, değişmeyecek.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Demokrasi anlayışın bu senin işte! Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!

BÜLENT TURAN (Devamla) - İsteriz ki hep beraber, muhalefetiyle iktidarıyla adalet sorununun ülkemizde daha güzel çözülmesi, daha güzel sonuçların alınması ve adaletin bir vicdan, sızı meselesi olmaktan çıkarılmasını hep beraber hayata geçirmek istiyoruz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Adaleti bozan sizsiniz!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Siz bağırdıkça biz yürüyeceğiz, siz kızdıkça biz iş yapacağız.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yazıklar olsun size!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bu önemli kanunun da ülkemize hayırlar getirmesini, adalet sistemimizin hızlanmasına vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.  (Ak PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Turan.