GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:28
Tarih:14.01.2016

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir yasama çalışmasının sonuna geldik. Gecenin bu ilerleyen saatlerinde ben de bu yasamayla ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmek üzere kürsüdeyim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis Başkanımız Sayın İsmail Kahraman'ın Genel Başkanımıza yazmış olduğu 8 Ocak 2016 tarihli yazıya cevap vererek Mecliste kurulmasına karar verilen Anayasa Uzlaşma Komisyonuyla ilgili düşüncelerimizi ve bu Komisyona katılma irademizi ve bu Komisyonda görev yapacak arkadaşlarımızın isimlerini Meclis Başkanlığımıza bugün sunmuş bulunuyoruz. Umuyor ve diliyorum ki hepimizin gönlünden ve yüreğinden geçen eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasayı inşallah hep beraber yapma fırsatını buluruz, elbette anayasayla beraber, paralel olarak ülkemizin gündeminde bulunan ve darbe hukukunun ürünü olan pek çok yasa ve antidemokratik hükümlerin çıkartılması kaydıyla.

Değerli milletvekilleri, şimdi, bu Anayasa Komisyonuna biz elbette üyelerimizi verirken ve irademizi belirtirken ülkemizin bir kurallar içerisinde yönetilmesini istiyoruz yani bir kuralsızlığın hâkim olduğu her yerde anarşi doğar. Kurallar olacak ki ve kurallara da herkes uyacak ki demokrasi işlesin, herkes bulunduğu konumu tarif etsin, yetkilerini bilsin, herkesin Meclisteki yetkisi belli olsun, Cumhurbaşkanının yetkisi belli olsun, Parlamentonun yetkisi belli olsun. Eğer, bu kuralsızlığı biz yenebilirsek başarılı olabiliriz. Ama, sayın milletvekilleri, bugün yaptığımız bu yasama çalışmasında, örneğin, çok açık bir Anayasa hükmünü ihlal ediyoruz, ettik 19'uncu maddeyle yani Anayasa'ya göre Sayıştayın denetiminde olması gereken sermayesinin tamamı, yüzde 50'den fazlası olsun, aşağısı olsun, kuruluşlarının denetimi Meclis adına Sayıştay denetimindeyken şimdi, Anayasa hükmünü, bu amir hükmünü, 160'ıncı maddeyi dolanarak bir kanunla Anayasa'yı aşmaya çalışmak tam anlamıyla bir kuralsızlıktır. Yasama çalışmaları için de ciddi bir sakatlıktır. Elbette biz bunu Anayasa Mahkemesine götüreceğiz çünkü açıkça Anayasa'ya aykırı. Yani baştan Meclisin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu bir konuyu benimsemesi, karar alması ve bunu taşıması mümkün değildir. Kararsızlık ve kuralsızlık bir aşamaya gelince bir bakıyorsunuz mahkeme kararına rağmen, yürütmeyi durdurma kararına rağmen Cumhurbaşkanı, ben sarayda oturmaya devam ederim, mahkeme kararını tanımam, diyebiliyor. Kuralsızlık oradan başlayınca aşağılara kadar her şeye iniyor. Ondan sonra eğer bir kuralsızlık böyle başladıysa ben de kendi kuralsızlığımı tayin ederim diyerek herkes kendisini ayrıştırmaya, sınıflandırmaya ve gruplaştırmaya çalışıyor ve sonuçta gelinen noktada Türk-Kürt ayrımı, Alevi-Sünni ayrımı ortaya çıkıyor ve bir saflaşmalar başlıyor değerli arkadaşlarım. Bunların hepsini şiddetle reddediyoruz. Türkiye'de 78 milyon insanımızın kökeni ne olursa olsun herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit birer yurttaşıdır. Bunu böyle kabul ediyoruz. Herkesin kendi kimliğini özgürce yaşadığı ve ifade ettiği ama bir yurttaş hukukunun da herkes tarafından benimsendiği bir ülke bizim ülkemiz olmalıdır.

Değerli arkadaşlarım, son derece sıcak günlerden geçiyoruz, tarihî günlerden geçiyoruz. Bu konuda çok soğukkanlı ve serinkanlı olmamız ve gerçekten ne yaptığımızı hepimizin söylemleriyle belirlememiz gerekiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreçte Türkiye'nin önündeki engelleri aşmasında işte kuralların işlemesini herkesin bir kurallara tabi olarak demokrasinin sınırları içerisinde insan haklarının temel hak ve özgürlüklerin daha ileri gitmesini istiyoruz. Bu bakımdan bugün ülkemizde yaşananlara son vermek hepimizin elindedir. Doğu ve güneydoğuda yaşanan olaylar Meclisin gündeminde olmalıdır. Oradaki ölümler, masum insanlar, polisler, askerler hepimizin insanıdır. Bunlara seyirci kalmamamız gerekiyor. Bu olayların yarattığı travma başka yerlere de sıçrayabilir endişesini taşıyoruz. Bu nedenle, Meclisimiz, her konuda olduğu gibi bu konuda da son derece olağanüstü bir duyarlılığı sergilemelidir ve bu sorunu ortadan kaldıracak, gündemimizden çıkaracak çalışmaları hep beraber gerçekleştirmelidir.

Bu saatte beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)