GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:28
Tarih:14.01.2016

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Bölüm üzerine yaptığım konuşmamda da söylediğim gibi, Sayıştay Kanunu'nda yine denetimden kaçışı öngören bir düzenleme yapılmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisinin de destek verdiği 6085 sayılı Sayıştay Kanunu 2010 yılında çıkmış ancak AKP iktidarı bu kanunu bir türlü hazmedememiştir. AKP bu kanunu çıkardığına bin pişman olmuştur. Sayıştaya âdeta savaş açmış, denetimden kaçmaya, hesap vermemeye, Sayıştayı susturmaya dönük peş peşe girişimlerde bulunmuştur.

2 Kasım 2011 tarihli, 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle sermayesindeki kamu payı yüzde 50'nin altında olan şirketlerin, ortaklık hakları yönüyle, Sayıştay denetimini öngören hükümleri kaldırılmıştır. Bu düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 3 Nisan 2013 tarihli Karar'ıyla iptal edilmiştir. Bu defa 12 Temmuz 2013 tarihli ve 6495 sayılı torba Kanun'la sermayesindeki kamu payı yüzde 50'nin altında olan şirketleri yine Sayıştay denetiminden kaçıran düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesinin 4 Aralık 2014 tarihli Karar'ıyla iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinde, Sayıştayın kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin denetim yetkisini ortadan kaldırdığı, dolayısıyla yasama organının, yürütmenin bütçeyle ilgili işlemlerini kanunlara uygun bir şekilde yürütüp yürütmediğini denetleme imkânını sınırlayacak demokratik devlet ilkesine zarar verdiği belirtilmiştir. Şimdi de kamu payı yüzde 50'den az olan ve Borsa İstanbulda işlem gören şirketler ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının denetimini bağımsız denetim raporlarını esas alarak yapması, diğerlerinin ise hâliyle yine denetim dışına çıkarılması öngörülmektedir.

Anayasa'mıza göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yetkisi Sayıştayındır. Bu yetki bağımsız denetime verilemez, devredilemez, kullandırılamaz. Dolayısıyla, bu düzenleme de Anayasa'ya ve Anayasa Mahkemesi kararına uygun değildir.

Vicdanlarına güvendiğim özellikle iktidar partisi milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum: Bu Hükûmet, neden denetimden kaçmak için ısrarla düzenleme yapıyor? Lütfen siz de sorgulayın. Birilerinin kapalı kapılar arkasında gizli kapaklı işler yapmasına fırsat vermeyin, onların karanlık işlerine ortak olmayın, bu vebalin altına girmeyin. Sizleri samimi bir şekilde uyarıyor, bu maddenin tasarıdan çıkarılmasına dair önergemize destek vermenizi bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere AKP, 4 Temmuz 2012 tarihli ve 6353 sayılı torba Kanun'la Sayıştayı tümüyle işlevsiz ve etkisiz hâle getirmeye yönelik darbe niteliğinde operasyon da yapmıştır. Sayıştay denetimini göstermelik bir hâle dönüştüren, denetlenen idarelerin uygun görmediği bir denetim raporu düzenlenmesini imkânsız hâle getiren, Sayıştayı bağımsız kurum olmaktan çıkarıp âdeta denetlenen kurumun birimi konumuna sokan, Sayıştayın bağımsız daire ve kurullarının yapması gereken rapor değerlendirme işlevini komisyonlara devreden, denetimde fiilen yer almayan kişilerden süzgeç komisyonlar oluşturan, denetimin bağımsızlığını bitiren bir düzenleme yapılmıştır. Ancak bu düzenleme de Anayasa Mahkemesinin 27 Aralık 2012 tarihli Kararı'yla iptal edilmiştir. Bugüne kadar yaptığı düzenlemeler şunu net bir şekilde ortaya koymaktadır ki AKP Hükûmeti şeffaflıktan, denetimden ve hesap vermekten kaçmaktadır, denetlenmekten ödü kopmaktadır. Değerli arkadaşlar, sizce bunun sebebi nedir? Takdirlerinize bırakıyorum.

Sayıştay, AKP iktidarının yoğun baskısı altında görev yapmaktadır. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 6353 sayılı Kanun'un yarattığı travmanın etkisi geçmeden 2013 yılında çok daha ağır bir kanun teklifi gündeme getirilerek, Sayıştay üzerinde oluşturulan baskı sonucunda iktidarın hoşuna gitmeyecek raporların Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmesinin bir anlamda önüne geçilmiştir. Nitekim, Sayıştay denetim raporları içeriği daraltılmış ve ekleri çıkarılmış olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmektedir. Sayıştay denetçileri tarafından tespit edilen kamu zararına ilişkin bilgilere denetim raporlarında yer verilmemektedir.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)