| Konu: | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın 4'üncü ölüm yıl dönümüne, İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda yapılan terör saldırısını lanetlediğine, AKP'nin iç ve dış politikalarının ülkemizi terör saldırılarının bir alanı hâline getirdiğine ve Hükûmeti kararlı ve tavizsiz bir tutum takınmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 13.01.2016 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Kıbrıs Türklüğünün mümtaz lideri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ın vefatının 4'üncü seneidevriyesindeyiz. Türk milletinin bu büyük şahsiyetini rahmet, saygı ve minnetle anıyorum.
Denktaş, Kıbrıs Türklüğü uğruna harcadığı ömründe dava, aksiyon ve fikir insanı olarak aziz milletimizin gönlüne taht kurmuştur. Kıbrıs'ta Türklüğün hak ve menfaatleri için büyük gayretler göstermiştir. Denktaş, Kıbrıs Türklüğünün varoluş haklarının yılmaz bir savunucusuydu.
Denktaş'ın davasına bugün AKP Hükûmeti maalesef sahip çıkmamaktadır. AKP'nin "Çözümsüzlük çözüm değildir." diyerek başlattığı çözüm süreci Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin çözülmesine ve tasfiyesine giden bir sürece doğru ilerlemektedir. AKP, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığının arkasında kararlı bir şekilde durmamaktadır. Bu kararlılığı göstermesini bekliyoruz ve diliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Kıbrıs Türklüğünün istiklal ve gelecek mücadelesinin savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Bu düşüncelerle ebediyete intikal eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.
Ayrıca, malumunuz olduğu üzere, Türkiye'nin tarihî, kültürel, sosyal ve mimari sembollerinden Sultanahmet Meydanı'nda dün gerçekleştirilen canlı bomba saldırısıyla 10 kişi hayatını kaybetmiş, 11 kişi de yaralanmıştır. Terörizmin hain ve kanlı eylemleri ülkemizin dört bir köşesinde can almaya, kan dökmeye devam etmektedir. AKP'nin şahsi ve keyfî iç ve dış politikaları ülkemizin terör saldırılarının bir alanı hâline gelmesine yol açmıştır. On yıllarca başarılı dış politika hamleleriyle Orta Doğu'daki keşmekeşten uzak durmayı başaran Türkiye bu yönetimle terör saldırılarının âdeta ilk hedefi hâline gelmiştir.
Sınır güvenliğimiz kaybolmuştur. Suriye sınırından mültecilerle birlikte giren teröristler dahi tespit edilememektedir. Bir taraftan IŞİD, diğer taraftan PKK birer cinayet şebekesi olarak ülkemizde saldırılar düzenlemeye devam etmektedir. İstanbul'un en merkezî yerlerinden birisinde bu denli bir saldırının gerçekleşmesi ileri düzeyde bir emniyet ve istihbarat zafiyetine işaret etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Teşekkür ederim.
Bu gerçeğe rağmen Hükûmetin bir bakanı güvenlik zafiyetinin olmadığından bahsetmektedir. Bir taraftan kamu güvenliği için iktidar yetkisine sahip olacaksınız, diğer taraftan İstanbul'un merkezinde, Ankara'nın merkezinde, Suruç'ta ve diğer yerlerde patlayan canlı bombalardan ve güvenlikten kendinizi sorumlu hissetmeyeceksiniz. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Bir hükûmetin birinci öncelikli görevi, halkın can ve mal güvenliğini, asayişi sağlamak, terörle etkin ve önleyici bir şekilde mücadele etmektir. Peki, Hükûmet kendisini sorumlu hissetmiyorsa sorumlu kim? Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı bu sefer de sorumluluğu Alman İçişleri Bakanına mı atacak yani Alman İçişleri Bakanının istifasını mı isteyeceğiz?
Değerli milletvekilleri, ülkemize yönelik tehdidin boyutu çok yüksektir, Türkiye terör örgütlerinin çemberindedir. Bu badirelerden kurtulmak için Hükûmeti mücadeleci, kararlı ve tavizsiz bir tutum takınmaya davet ediyoruz. Bu düşüncelerle İstanbul Sultanahmet Meydanı'ndaki terör saldırısını bir kez daha lanetliyoruz. Ülkemizi ziyaretleri sırasında hayatlarını kaybeden yabancı ülke vatandaşları için ailelerine ve ülkelerine taziyelerimizi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.