| Konu: | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 12.01.2016 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Önce, Sayın Aksu'nun "Erken emekliliği teşvik ediyorsunuz, bu diğer kurumlara kötü emsal olmuyor mu ve başkalarına kapısını açmaz mı?" diye... Öncelikle, bunun normal bir uygulama olduğunu söylemiyorum ama hukuk realiteden kaynaklanır. Daha önce TRT için böyle bir kanun çıkarıldı mı? Çıkarıldı. Daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisi personeli için böyle bir kanun çıkarıldı mı? Çıkarıldı. Demek ki daha önce yapılmış. Peki "Su-i misal emsal olmaz" ona da katılıyoruz, ancak bir ihtiyaçtan kaynaklandı. İhtiyaçtan kaynaklandı, bu çıkarıldı. Yanında mıyız? Yanında değiliz ama ihtiyacı karşılamak için daha önce başka kurumlar için çıkarıldığı gibi şimdi de Türk Silahlı Kuvvetleri için çıkarılmakta.
Bir başka hususu, Sayın Usta söyledi "Gelir, gerçekten orta vadeli planda 10.256 dolar olarak öngörülüyor. Daha önce 16 bin dolar öngörülmüştü, 5.350 dolar düşürüldü, dolayısıyla da buradan sıkıntıya girildi." diye. Gerçekten de daha önceki dönemlerde orta vadeli planda Türkiye'nin büyüme oranlarında daha büyük bir rakam ifade edilmişti. Ancak Türkiye bir ateş çemberinin içerisinde. En son çeyrekte bile Türkiye yüzde 4 gibi bir büyüme oranını yakaladı, gelişmekte olan ülkelere bakınca -Çin'le Hindistan'ı çıkardıktan sonra- onların içinde bile en hızlı büyüyen ülkelerden birisi. Muhakkak ki daha iyisi var, daha yapmamız gerekenler var, ancak biz de çalışıyoruz. 2023'teki kişi başına 25 bin dolar hedefini yakalayabilir miyiz? E, niyetimiz bu. Peki, bunu sağlayabilecek miyiz? Bu gerçekten çok zor, kolay demiyorum. Hep beraber, birlik içerisinde, enerjimizi birbirimize harcamadan, bu ülkenin kalkındırılması, refahı için 80 milyonu anayasal vatandaşlık temelinde eşit kılarak bir refah yolunda, bir medeniyet yolunda yürütmek istiyoruz. Bunun için ne yapmak lazım? Daha çok üretmek lazım, daha çok fabrikalar yapmak lazım. Yatırım yapacağız, istihdam oluşturacağız, üretim yapacağız ve ihracat yapacağız. Şu anda Türkiye'nin ihracatının değeri 1,6 dolar, Almanya'nın, işte, 4 doların üzerinde. Bizim ne yapmamız lazım? Yüksek katma değerli ürünleri üretip ihraç etmek lazım. Biz genelde savunma sanayisi olarak hep şunu söylüyoruz -örneklerimiz var, gurur duyuyoruz- eğer ATAK helikopterini ihraç ederseniz kilogramı 5 bin dolar. Şimdi 1,6 dolar ortalama ihracatımız. GÖKTÜRK-2 uydusunu Türkiye'de ürettik ve ihraç ettik, kilogramı 200 bin dolar ve galyum nitrat bazlı bir çip üreteceğiz, kilogramı 10 milyon dolar. Yani Türkiye ne yapıp edip yüksek katma değerli ürünleri üretip onları da ihraç ederse belki 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yarışına katılabilir. Ama çok zor olduğunu söylüyorum. Ha, bunun için ihracatı artırmak lazım, üretimi artırmak lazım, yüksek katma değerli ürünleri üretip ihraç edebilmek lazım, zoru başarmak lazım. Zoru yenebilmek için de hep birlik beraberlik içinde yapacağız. Bu ülke hepimizin, bizim değil ki. Türkiye başarırsa siz de başarmış olacaksınız, evlatlarınız Türkiye Cumhuriyeti'nin.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Siz inanıyor musunuz buna?
OKTAY VURAL (İzmir) - "Zor." diyor zaten.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani zor ama biliyorsunuz, karınca var ya... Karınca Kâbe'ye gidiyor da "Bu ayakla mı?" dendiğinde "Gidemesek de yolunda ölürüz." hesabı, bizim niyetimiz bu, biz bu yolda gidiyoruz.
Bir başka... (MHP sıralarından gürültüler)
ERHAN USTA (Samsun) - Son on iki çeyrekte özel sektörde yatırımlar negatif.
BAŞKAN - Sayın Bakan, devam edin efendim.
Sayın Bakanı dinleyelim efendim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka sayın milletvekilimiz "İşte, dövizli askerlikte daha önceden 6 bin avro ödeniyordu fakat bu bin avroya düştü. Dolayısıyla bu düşük değil mi?" Peki, üniforma giyse, gelse askerliğini yapsa. Biz de canıgönülden bunu isteriz. Bu ona verilmiş bir seçenek. İsterse gelir askerlik yapar on iki ay, isterse bunu kullanır. Dolayısıyla da üniforma yolu, askeriyede vatana hizmet etme yolu kapalı değildir. Ama vatandaşın tercihi, hangisini tercih ederse ona da saygı göstermek gerekir. 6 bin avro...
Bakın, sadece Türkiye'deki ekonomi hassas dengeler üzerinde gitmiyor, yurt dışında da hassas dengeler üzerinde gidiyor. Eskiden ister Hollanda'ya ister Almanya'ya ister Belçika'ya gidin, işçiler Türkiye'ye döviz gönderirdi; şimdi artık eskisi gibi döviz de gönderemiyorlar, orada da işsizlik problemi var, orada da sıkıntı var. Dolayısıyla, 3 evladı olandan 6 bin avro aldığınızda, "18 bin avro öde." dediğinizde sıkıntıya girer. O vatandaşı da anlayabilmek lazım. Dolayısıyla da biz 6 bin avrodan bin avroya düşürdük, biz düşündük. Ama bir başka iktidar gelir bunu sıfırlarsa başımızın, gözümüzün üstüne. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir başka kardeşimin sorusu... Uzman jandarma ve erbaşlar iki yıl çalıştıktan sonra kamuya çalışmaları doğrultusunda bir kapı açılmış, 657'de de böyle bir hüküm var ancak şu anda yaklaşık -bana bildirilen rakam- 20 bine yakın bu kapsamda insan var. Eğer 20 bine yakın insana... Oysa sizler de çok iyi biliyorsunuz ki her yıl devletin bütçe kanunlarıyla çalıştıracağı açıktan atama sayısı 50-60-70 bin. Bunun kaç binini öğretmene veriyoruz? 35-40 binini öğretmene veriyoruz. Polis istiyor, hâkim istiyor, doktor istiyor, dolayısıyla da halkın gerçek ihtiyaçlarıyla bunları bir araya koyduğumuzda bir öncelikler sırasına geliyor. "İki yıl çalışıp da ayrılabilmek doğru değildir."
ERKAN HABERAL (Ankara) - Süresini uzatın.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Vekilim, güzel, çok doğru söylüyorsunuz. Bu sürenin uzatılması için... Bakın, biz daha sonra bir Sözleşmeli Erbaş ve Er Yasası çıkardık. Sözleşmeli Erbaş ve Er Yasası'nda dışarıda iki yıl çalışıp kamuda çalışabilme kriteri değil de kamuda yedi yıl çalışıp ondan sonra kamuda belirtilen kriterlere sahip olması kaydıyla çalışabileceği kriterini getirdik. Önümüzdeki dönemde bununla ilgili şunu yapmamız lazım: Ya buradaki iki yıllık süreyi uzatmamız lazım -yani birinci alternatif bu- ya da bu uygulamayı kaldırmak lazım, yoksa o orada dururken...
ERKAN HABERAL (Ankara) - Siz yapın, biz destek verelim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Vatandaşlardan milletvekillerimize gitmeyen de kimse yok, 550 milletvekilinin hepsine de bu talepler geliyordur. Dolayısıyla, ya hepten kaldıracağız, "Kusura bakmayın, yasadaki hüküm kaldırıldı." diyeceğiz ya da bu süreyi uzatacağız ki 20 bin sayısını makul bir sayıya çekelim.
Bir başka husus, biliyorsunuz, daha önceki yasalarda bunların çalışma süresi daha azdı yani 30 yaşlarından sonra dışarıda oluyorlardı, daha sonra bunlara 45 yaşına kadar çalışma mükellefiyeti getirdik statü hukukundan. 45 yaşını getirdiğimizde de emekli olamıyorlardı, ondan sonra tekrar bir yasal değişiklik yaptık; Millî Savunma Bakanlığına bağlı kuruluşlarda -NATO Ant Başkanlığı, Millî Savunma- emekliliği hak etmiş oldukları yaşa kadar çalıştırma imkânı getirdik. Fakat bu sefer de onların şu talebi var: "Emekliliği hak etmiş olduğum yaşa kadar çalışmayayım, diğer devlet memurları gibi 65 yaşına kadar çalışayım." Dolayısıyla, zincirleme bir talep var ve Türkiye'nin ekonomisi, ihtiyaçları imkân verdiği ölçüde yapacağız.
Sayın Karabıyık "Elektrik zammı yapılması rekabet gücünü azaltmıyor mu?" dedi. Onda şüphe yok, rekabet gücünü azaltıyor. İnşallah, rekabet, bizim Türk üreticisinin de... Çünkü çok daha fazla ihracat yapabilmemiz lazım. İhracatın esas unsuru rekabet, hem kalitede hem de fiyatta rekabeti sağlayabilmek lazım. Bunun için de girdilerin önemli bir kalemi var. Bunlardan birisi de enerji girdisi, bunu da indirebilmek lazım.
"Çözüm sürecine karşı çıkanlara hakaret ettiniz." Biz böyle bir hakaret falan etmedik. Ama çözüm süreci... Barıştan kim rahatsız olur, barıştan kim rahatsız olur? Biz istiyoruz ki barış olsun, kardeşlik olsun, 80 milyon insan anayasal, temel vatandaşlıkta eşit olsun ve ülkeye bağlılığı kanunda kalmasın, gönülden gelsin. Ee bunu söylemenin ne zararı var?
İSMAİL OK (Balıkesir) - Her gün askerler şehit, polisler şehit.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da biz bunun doğru bir tercih olduğunu söylüyoruz, doğru bir tercih olduğunu söylemeye de devam edeceğiz. 78 milyon-80 milyon eşittir, birdir, kardeştir, bunların hiçbirisinin diğerine üstünlüğü yoktur. Hukuk düzeni kuralları içerisinde olunacak ve hukuk düzeni içerisinde talepler dile getirilecek. Bu Meclis kabul ederse başımız gözümüz üzerine ama bu Meclis kabul etmezse de "İster kabul etsin ister kabul etmesin, ben bildiğimi yaparım." sözünün hukuk düzeninde yeri yoktur. Buna hiçbir hukuk düzeni müsaade etmez. Biz iktidarda değil, CHP de olsa müsaade etmez, HDP de olsa müsaade etmez, MHP de olsa müsaade etmez. Onların da istediği, hukuk düzeni. Hukuk düzeni, vatandaşın özgürlüklerinin kullanılmasının asgari şartıdır. Eğer hukuk düzeni yoksa vatandaş kendisini güvende hissetmez.
Yine, yenidoğan çocukların sağlık ocaklarında aşı gönderilmesiyle ilgili... Bunu Sağlık Bakanlığına söyleyeceğiz. Gerçekten sağlıkta memnuniyet, işte yüzde 30'lar civarındayken yüzde 70'e geldi. Ancak daha yapmamız gereken şey var. Sağlık Bakanlığının her sağlık ocağına, her yeni doğanın ve evlatlarımızın, gençlerimizin aşısını göndermesi gerekir. Ben bunu Sağlık Bakanıyla da bizzat görüşeceğim.
Bir başka husus, petrol ücretleri düşüyor, Brent petrolü 30 dolar civarına geldi. Sadece orada bir arkadaşımız... Gemi ve yatlara daha ucuz verilebiliyor, uçaklara da öyledir. Bunların gerekçesi de şudur...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, iki dakika ilave süre veriyorum, buyurun efendim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.
Efendim, Sayın Akif Hamzaçebi de eski Gelir İdaresi Başkanlığı yaptı, genel müdürlüğü de yaptı, o dönemdeki ismiyle. Dolayısıyla o da bilir ki, eğer siz yata, gemiye Bodrum'da yakıt vermezseniz -ÖTV'siz yakıt- hemen karşıdaki Kos'a gider, Yunan adasına gider, bir başka yerden alır. Bir başka yerden almasın diye bu ülkedeki o yatlara, gemilere tanınmış imkân. Aksi hâlde ne yapacak? Yunanistan'dayken yakıtı dolduracak, Türkiye'ye gelecek. E peki, buna ne gerek var ki? Dolayısıyla da, bakın, bu yasa yaklaşık 2003'de çıktı, 2003'ten bu yana kadar da kötüye kullanımı da olmadı. Bu bir ihtiyaçtan doğdu. Eğer uçağı da kullanıyorsanız, siz uçağa burada pahalı satarsanız uçaklar buraya yakıt alıp da gelir, Türkiye'den yakıt almaz. Dolayısıyla da, bu aynen akışkanlı kaplar gibidir, neresi ucuz olursa oraya doğru gider.
Bir başka soru, 30 bin çiftçimize, esnafımıza kredi veriyorsunuz, bunun masrafı alınıyor. E peki, bunun da -en son bizim arkadaşlar da bu konuyu dile getirdiler- üzerinde Maliye Bakanımız ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımızın da olduğu bir çalışma yapılacak, nasıl esnafımıza, çiftçimize daha iyi şartlarda kredi verebiliriz diye bir çalışma yapılacak. İnşallah olumlu neticelenir diye düşünüyorum ama aynı şikâyet bize de geldi.
Sayın Kuşoğlu'nun da, Başika'ya bir saldırıyla -son saldırı- ilgili olarak... Daha önce, biliyorsunuz, 2 sefer bir saldırı oldu. Tabii, Başika Üssü DEAŞ'ın kontrol ettiği alana 5 kilometre mesafede. Dolayısıyla, DEAŞ'ın bulunduğu yerden de atışın yapılabileceği bir mesafe çerçevesi içerisinde, Musul'a da 25 kilometre falan civarında. Dolayısıyla, DEAŞ tarafından, Başika Üs Bölgesi'ne konuşlu birliklerimize 16-17 Aralık 2015 tarihlerinde roket ve havanlarla saldırı düzenlendi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonu açıyorum, sözlerinizi tamamlayınız Sayın Bakanım.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, ben teşekkür ediyorum.
Sayın Kuşoğlu'na, Başika'da konuşlu Türk birliğiyle ilgili bu elimdeki bilgi notunu vereceğim. Dolayısıyla, onun cevabını yerine getirmiş oluruz diyoruz.
Yine, paralı olana bedelli askerlik, olmayana da... Bu Sayın Atıcı'nın şeyi de... Sayın Atıcı, bizim getirdiğimiz kural bu. Siz, yarın iktidar olursanız da dediğinizi gerçekleştirirsiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)