GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Geçtiğimiz haftalarda yapılan TÜRK-İŞ kongresi üzerinden sendikaların işleyişine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:26
Tarih:12.01.2016

TUFAN KÖSE (Çorum) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, bugün Sultanahmet'te yapılan terör saldırısında hayatlarını kaybeden yabancı ülke vatandaşlarına, yaralananlara başsağlığı diliyorum, acil şifalar diliyorum. Uygulanan dış politikanın, uygulanan sosyal ve ekonomik politikaların Türkiye'yi terör batağına çektiğini bir kez daha buradan dillendirmek istiyorum, görmenizi istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz ay içerisinde Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu TÜRK-İŞ'in bir genel kurulu yapıldı. Benim çok dikkatimi çekti bu genel kurul. Maalesef genel kurulda artan iş cinayetlerinden -ki dünyada en ön sıradadır Türkiye- hiç bahsedilmedi. İşsizlikten hiç bahsedilmedi; yüzde 11'dir Türkiye'deki işsizlik oranı, dünya ortalamasının, Meksika'nın, Küba'nın, Kore'nin, hepsinin daha ötesindedir. Taşeronlaştırmadan, esnek çalışmadan, güvencesiz çalıştırmadan hiç bahsedilmedi. Grev ertelemelerinden hiç bahsedilmedi millî güvenlik gerekçesiyle. Sendikasızlaştırmadan hiç bahsedilmedi; en büyük sendikanın, konfederasyonun genel kurulunda, ki dünyadaki örneklerin arasında en geri sendikalaşma oranı Türkiye'dedir. Örnek olsun: Avusturya'da yüzde 47, Hollanda'da yüzde 26, İsveç'te yüzde 91 olan sendikalaşma oranı maalesef ülkemizde yüzde 9'lar civarındadır. Gelir dağılımındaki bozukluk hiç konuşulmadı, kıdem tazminatı gasbedilmek isteniyor, hiç konuşulmadı ama ne konuşuldu? Bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız var, gitti oraya, sadece ve sadece Cumhurbaşkanına hitap ederek tam 12 dakika konuştu. Bu 12 dakikanın içerisinde 15 defa "Sayın Cumhurbaşkanım", 15 defa da "yeni talimatlarınız", "öngörünüz" ve "vizyonunuz doğrultusunda" cümlelerini ve kelimelerini kullandı. Bunu söyleyen Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bundan çok değil beş altı sene evvel de bugün Cumhurbaşkanı olarak hitap ettiği şahsı "Başbakan padişah olmak istiyor. Bu hükûmete zıkkımın kökünü göstereceğiz. Hükûmet yolsuzluk çukurunun içerisinde. Başbakan rantın babasını yedi." diyerek eleştiriyordu. Yani kurduğunuz düzen böyle insanlar yetiştiriyor.

Şimdi, bir konuya daha değinmek istiyorum, bu konu aslında uzun bir konu, bunun Meclis araştırma önergesiyle konuşulması gerekir. Şimdi hep övünüyordunuz ya "Askerî vesayeti kaldırdık, yargısal vesayeti kaldırdık, onu kaldırdık, bunu kaldırdık." Alın size nur topu gibi bir vesayet kurumunuz daha oldu. Bu vesayet kurumunun başına da Görmez Bey geçti, vicdanî görmez bey, Mehmet Görmez Bey. Diyanet İşleri Kurumu, maalesef 21'inci yüzyılda Türkiye'nin en büyük ve en katı vesayet kurumu hâline gelmiştir, sizin uyguladığınız politikalar sebebiyle.

Değerli arkadaşlarım, bu Görmez Bey, Alevi evleri işaretlenirken suspus, tık yok; bu Görmez Bey, cemevleri kundaklanırken suspus; çocuklar katliama uğrarken, öldürülürken suspus; IŞİD, 10 yaşındaki, 13 yaşındaki çocukların ciğerlerini sökerken suspus, IŞİD bunun kırmızı çizgisi falan değil. Ama bunun kırmızı çizgisi cemevleri, orada dur, "Cemevleri bizim kırmızı çizgimiz." diyor. Ya Sevgili Görmez, 1 tane Alevi vali yokken, 1 tane Alevi emniyet müdürü, 1 tane Alevi millî eğitim müdürü yokken, okul müdürü sayısı bir elin parmağını geçmezken sen bunlar olurken ağzını hiç açmıyorsun da mesele Alevilerin inancı olunca niye senin kırmızı çizgin oluyor? Sen mi belirleyeceksin Alevilerin inancını? Sen mi belirleyeceksin Alevilerin inanç evleri olan cemevlerinin yapısını, durumunu? Sana mı düşüyor bu? Allah ve din senin tekelinde mi, senin elinde mi?

Değerli arkadaşlarım, bu kafa Yavuz kafası. Demek ki, Yavuz kafasından hâlâ kendini kurtaramamış bir iktidarın uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar, böyle bir Diyanet İşleri Başkanını bugün bu noktada tutabiliyor.

Bu coğrafyada bin yılı aşkın süredir zulme ve karanlığa karşı mücadele eden Aleviler, Görmez paşa değil kim isterse istesin, onlara benzemeyeceklerdir. Eğer benzeyeceklerse, bu memleketin aydınlık yüzlü insanı Alevilere, Görmez Bey ve yandaşları benzeyecektir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)