| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 07.01.2016 |
CHP GRUBU ADINA HÜSEYİN ÇAMAK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 9 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu anlaşmayı grup olarak destekliyor, "evet" oyu kullanacağımızı bildiriyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu vesileyle çok önemli gördüğüm ve siz değerli milletvekillerini de haberdar etmek istediğim konuyu huzurlarınızda dile getireceğim. Mersin Milletvekili olan Sayın Bakanımızın da burada olması ve söyleyeceklerimi dinlemesi benim için bir şans oldu.
Sayın milletvekilleri, dünyada bir tehlike gerçeği olan nükleer santralleri güzel bir yapıymış gibi allayıp pullayıp bilimsel bilgilere dayanmadan, Mersin Akkuyu'da nükleer santral yapmak isteyen NGS Rus şirketi tarafından nükleer yalanlar okullarımızda anlatılmak istenmektedir. Buna karşılık, Mersin Türk Mühendis ve Mimarlar Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Baro Başkanlığı, Tabip Odası Başkanlığı, Jeoloji Mühendisleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendika Başkanlığı İl Millî Eğitim Müdürlüğüyle irtibata geçerek "temiz enerji ve alternatif enerjiler" konulu sunum vermek istemişlerdir. Talepleri, okullarda öğretmenler tarafından zaten bilgilendirildikleri gerekçesiyle reddedilmiştir. Acı olan, NGS Rus şirketinin sunum talebi kabul edilirken meslek odalarımızın bilgilendirme isteklerinin reddedilmesidir.
Akkuyu NGS şirketi tarafından 23 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Mersin İl Millî Eğitim Müdürlüğüne hitaben yazılan yazıda, Mersin ili ve diğer bölgelerdeki ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi alan öğrencilere, nükleer santrallerle ilgili, kendi uzmanlarınca bilgilendirme yapmak istediklerini belirtmişlerdir. Bunun üzerine, Mersin İl Millî Eğitim Müdürlüğünce tüm ilçe kaymakamlıklarına, konuyu tüm okullara duyurmaları için vali adına imzalı bir yazı gönderilmiştir. İlçe müdürlüklerimiz de bütün okullara bu yazıyı ulaştırmıştır. Öncelikle, Akkuyu NGS firması tarafından gönderildiği iddia edilen yazı, firmanın hiçbir yetkilisi veya çalışanı tarafından imzalanmamıştır.
Değerli milletvekilleri, yazı burada; başlık var, Mersin İl Millî Eğitim Müdürlüğüne hitaben yazılmış ama altta ne isim var ne de bir imza var. Öncelikle, imzasız bu yazıyı emir telakki eden İl Millî Eğitim Müdürlüğü, üstelik yazı ekinde olmayan ve hangi içeriğe sahip olduğunu bilmediği ve pedagojik olarak değerlendiremediği bu sunumların okullarda çocuklarımıza gösterilmesini istemiştir. Mersin ve dışındaki bölgelerde, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine Akkuyu NGS firması tarafından nükleer konusunda objektif olmayan, taraflı, gerçeklere dayanmayan bir bilgilendirme sürecinin hayata geçirilmesinin planlandığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, şöyle bir gerçek daha bu yazıyla ortaya çıkmıştır: Anladığımız kadarıyla, Mersin ili dışındaki diğer bölgelerin de nükleer santralin enerji üretimi dışında ürettiği radyoaktif etkilerden etkileneceği gerçeği şirket tarafından da kabul edilerek oralarda da hazırlayıcı eğitim yapılması istenmektedir. Kaldı ki Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santralin ÇED raporunun eksikliklerle ve yanlışlarla dolu olduğunu, bu rapora karşı meslek odalarının, çevre örgütlerinin, pek çok kişi ve kurumun da dava açtığını ve bu dava süreçlerinin devam ettiğini biliyoruz. Bu davalar sonuçlanmadan bu projenin başlayamayacağı ortadayken toplumu maniple etmek için bu yöntemlerin kullanıldığı aşikârdır. Ama, bu manipülasyonun devlet organları, hele hele Millî Eğitim üzerinden çocuklarımıza karşı yapılıyor olması da çok vahim bir tutumdur.
Sayın milletvekilleri, nükleerle ilgili dünyanın çok acı tecrübeleri mevcuttur. Bunlara örnek vermek gerekirse İkinci Dünya Savaşı'nda Japonya'nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atılan atom bombaları, Sovyetler Birliği'nde yaşanan Çernobil Nükleer Santrali'ndeki patlama, deprem sonrası Japonya'nın Fukuşima Nükleer Santrali'ndeki sızıntılar, bu verilen örneklerin etkileri dünya ölçeğinde olmuştur ve hâlen devam etmektedir.
Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki farklı alanda Nobel Ödülü kazanan ve 1934 yılında ölen Marie Curie'nin evinde yaptığı deneyler sonucunda, eşyalarının ve kullandığı not defterinin hâlâ radyasyon yaydığını düşünürsek ülkemizde yapımı planlanan Akkuyu ve Sinop Nükleer Santrallerinin etkilerini hayal bile edemeyiz. Bu konunun bir an önce değerlendirilerek yanlıştan dönülmesi ve okurlarımızda bilimsel bilgiler ve gerçeklerin tarafsızca anlatılmasının sağlanması gerekmektedir.
Sayın milletvekilleri, santralin yapılacağı Mersin'in Büyükeceli bölgesi, turizme çok elverişli ve bakir bir alan, âdeta turizm için yaratılmış bir bölgedir. Yani burada bir turizm katliamı yaşanacaktır.
Sayın milletvekilleri, şu anda, dünyada yalnız Çin'de nükleer santral yapımı devam etmektedir. Bildiğiniz gibi, Almanya 2020'de mevcut santralleri kapatacak ve güneş enerjisine yönelmek için zaten şu anda çalışmalara başlamıştır. Almanya'nın güneşi ülkemizin onda 1'i kadar ya vardır ya yoktur. Fransa, 2050 yılında mevcut santrallerini kapatma kararı almıştır. Nükleer santrallerin öncülüğünü yapan Japonya, nükleer enerjiden geri adım atmaya başlamıştır.
Değerli milletvekilleri, "Güvenilir." deniyor. Doğanın alt edemeyeceği bir teknoloji yoktur, nükleer santraller güvenilir değildir. Hâl böyleyken ülkemizin bu konuda ısrarcı olması kabul edilemez.
Sayın milletvekilleri, şu anda, ülkemizde yüzde 20 kayıp ve kaçak vardır. Bu yüzde 20'yi iyileştirmelerle yüzde 5'lere indirebilirsek zaten iki nükleer santrale eş değer enerji elde etmiş olacağız. Güneş enerjimiz var. Bakınız, Almanya, güneşi bizimkinin onda 1'i olmasına rağmen güneşe yöneldi; güneş enerjisi santralleri kurup ta Sudan'dan ülkesine enerji taşımaya çalışmaktadır.
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Daha yeni geçtik ama, on sene sürer.
HÜSEYİN ÇAMAK (Devamla) - Bizimki kaç yılda faaliyete geçecek? On yılda geçecek. 2025'ten önce hayata geçemeyecektir.
Sayın milletvekilleri, gelin, yol yakınken Rusya'yla olan nükleer enerji anlaşmasını iptal edelim, çocuklarımıza ve torunlarımıza temiz bir ülke, temiz bir Türkiye bırakalım. Arkadaşlar diyor ki: "Enerji açığımız var." Enerjisiz yaşayabiliriz. Çernobil olayını biliyorsunuz, şu anda, Karadeniz Bölgesi'nde -Karadenizli milletvekili arkadaşlarımız bilir- kaç yıl oldu, buna rağmen kanser vakaları, özellikle de tiroit kanserleri günden güne artmakta ve devam etmektedir çünkü radyasyonun yaptığı etki çağlar boyunca devam etmektedir. Bunu bilmeyen yoktur, bilinmesi gereken bir gerçektir.
Sayın milletvekilleri, Millî Eğitime bizim odalar, jeoloji mühendisleri yazı yazmış, mimar odası yazmış, Mersin Tabip Odası yazmış, Mersin Barosu yazmış. Bakınız, bunlar hep belge. Mademki bu Rus firması bilgilendirme yapıyor, nükleer santrallerin iyiliklerini, güzelliklerini, güzel taraflarını anlatıyor, biz de anlatalım çocuklara tarafsız bir şekilde, çocuklar kendileri karar versin ama yok. Millî Eğitim bizimkilere "Hayır, müsaade edemeyiz çünkü öğretmenleri zaten bunu anlatıyor..." Oysa bizim bildiğimiz kadarıyla, okul müfredatından da bu bilgiler tamamen çıkarılmıştır efendim.
Durum böyle arkadaşlar. Yolun başındayken bu nükleer santrallerin bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurulmasına engel olalım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)