GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Çerçeve Anlaşma Kapsamında Yatırım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:25
Tarih:07.01.2016

MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; izin verirseniz Kore Cumhuriyeti'yle...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatip kürsüye çıktı, lütfen hatibe saygı duyalım.

MURAT EMİR (Devamla) - Sürem geçmiyor değil mi Sayın Başkan?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Emir.

MURAT EMİR (Devamla) - İzin verirseniz, Kore Cumhuriyeti ile ülkemiz arasında yapılan anlaşma dolayısıyla söz almışken Kore'nin başkenti Seul'ün son yirmi yıldaki gelişmişliğini göz önüne alırsak, Ankara'nın sorunlarından bahsetmek istiyorum sizlere.

Ankara'nın büyük bir ulaşım sorunu var, metro sorunu var. 2000'li yılların başlarında temeli atılan, temeli şaşaalı törenlerle atılan metrolar 2015 yılına gelindiği zaman Sayın Melih Gökçek "Artık bir belediyenin metro yapma şansı kalmamıştır." dedikten sonra Ulaştırma Bakanlığına yine şaşaalı törenlerle devredildi. Sayın Melih Gökçek defalarca parkları, tesisleri, köprüleri açmaya alışkın ama kendi yapamadığı metroyu Ulaştırma Bakanlığına devrederken de tören yapmayı ihmal etmedi.

Dün Sayın Başbakanla beraber, yine şaşaalı bir törenle, önümüzdeki üç yılda Ankara'da neler yapacaklarını anlattılar. Bizim için eğlenceli bir toplantı oldu o. Bakınız, okuyorum: "Ulus'un artık beklemeye tahammülü kalmamıştır ve açık söyleyeyim, hiç de başkent Ankara'nın hak ettiği bir durumda değildir." Bu sözler kimin? Sayın Başbakanın. O sırada yirmi iki yıllık Belediye Başkanı da bu sözleri alkışladı; biz de yüzümüzde tebessümle ama kalbimizde acıyla bu anları seyrettik.

Tabii, Keçiören metrosu ise hâlâ açılmadı. On yıldan uzun bir süredir yapılacağı söyleniyor ama Keçiörenli hemşehrilerimin trafik çilesi bitirilemedi.

Sayın Melih Gökçek Keçiören'de Belediye Başkanı olduğu zaman ben Keçiören'de büyümeye çalışan bir çocuktum ve hâlâ Melih Gökçek Belediye Başkanı ve Ankara'da -üzülerek söylüyorum- parsel parsel arsa satışı dışında, rant üretimi dışında modern şehirciliğe, çağdaş şehirciliğe ait hiçbir örneği, maalesef, göremiyoruz.

Dün de açıkladılar, Ankara'ya boğaz getireceklermiş. Getirsinler, memnun oluruz. Bizim vergilerimizle oraya boğaz yapabilirsiniz, gerekliyse yapın, biz de yararlanırız ama o boğazın etrafında arsaları kime peşkeş çekeceğinizi... Buradan uyarıyorum, takipçisi olacağımızı, iki elimizin yakanızda olacağını da bilmenizi istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Metro açmakla bitmiyor. Metro saatleri akşam 10.30'da bitiyor arkadaşlar. Herkesi evinde hapsetmeye çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız ve bir metronun 22.30'da kapanmasını asla kabul etmiyoruz.

AnkaraKart 5 liraya satılıyor Ankaralı hemşehrilerime. Düşünebiliyor musunuz, bir kamu hizmeti, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da, bir kanun maddesinde açıkça bir amir hüküm varken 5 liraya satılıyor. Buradan, hemşehrilerime bunu yargıya taşıdığımı ve Melih Gökçek 2008 yılında haksız yere aldığı o sayaç paralarını nasıl vatandaşlarımıza iade ettiyse bu 5'er liraları da iade ettireceğimizi bildirmek istiyorum. Tabii, 5 lira buradaki arkadaşlar için veya zenginleştirilmiş insanlar için düşük rakamlar gibi görünebilir ama geniş halk yığınları için anlamlı bir paradır.

7 Haziran seçimlerine giderken Sayın Bülent Arınç ifade etti, "Şu anda konuşmuyorum partime zarar vermemek için ama seçimlerden sonra, Ankara'yı nasıl parsel parsel sattığını anlatacağım." dedi ama, tabii, her zamanki gibi çark etti. Bize inanmıyorsanız Sayın Bülent Arınç'a inanabilirsiniz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Ona da inanmıyoruz.

MURAT EMİR (Devamla) - Keçiören'deki Osmanlı Pazarı yaklaşık yirmi gün önce yandı. Orayla ilgili henüz araştırmalar devam ediyor ama şunun bilinmesini istiyorum: Orada çok değerli bir arazi var. O arazi üzerinde yapılacak vasıf değişiklikleri, imar artışları ve oradan elde edilecek rantlardan, biz aslında bu yangının da nasıl oluştuğunu, nasıl ortaya çıktığını, kundaklanma olup olmadığını da anlamış olacağız. Bu konunun da takipçisi olduğumuzu bilmenizi isterim.

Yine aynı şekilde, cumhuriyetin ilk yıllarıyla gündeme gelen, kurulmuş olan Meteoroloji yerleşkesi şu anda imara açılıyor. Orası tarihî sit alanı niteliğindedir ve imara açılması uygun değildir. Ankara'da modern şehirciliği görmüyoruz ama rant üretimini bol miktarda görüyoruz arkadaşlar.

Tabii, Melih Gökçek'in projelerini kendisi anlatması uygundu ama Sayın Başbakanın aslında yanında olmaması gerekirdi çünkü Sayın Başbakan Sayın Gökçek'e göre yeni bir politikacıdır. Aslında, Melih Gökçek'in her seçimden önce bir sürü vaatlerde bulunduğunu biliyor olması gerekirdi. Kendisi unutmuş olabilir ama Melih Gökçek'in gerçekten 2004 yılında da buna benzer uçuk kaçık projeleri vardı. Mesela, Ankara'ya uluslararası fuar alanı yapacaktı; nerede? Gerede Havzası'na baraj yapacaktı; nerede, on iki yıl geçti? Ulusal tarihî kent projesi yapacaktı, daha dün tekrar "Yapacağız." diye açıkladılar; nerede? Tabii, bakın, lüzumsuz projeleri de vardı, fantezileri de var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MURAT EMİR (Devamla) - 30 dönüm üzerine pelüş hayvanlardan oluşacak bir orman yapacaktı, Allah'tan yapamadı.

MEHMET METİNER (İstanbul) - O doğru, Melih'in fantezileri çok.

BAŞKAN - Süreniz bitti, teşekkür ediyoruz.

MURAT EMİR (Devamla) - Tabii, Ankara'nın sorunları beş dakikaya sığmaz.

Genel Kurula saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)