GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 7 Ocak Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:25
Tarih:07.01.2016

SUAT ÖNAL (Osmaniye) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7 Ocak Osmaniye'nin kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümü üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yıl dönümü bugün Osmaniye'de yine büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlanıyor. Kahraman ecdadımızın, birçok olumsuzluğa rağmen âdeta yedi düvele karşı verdiği mücadele sonunda iman gücüyle kazandığı zaferi bugün bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz.

30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'nin hemen akabinde Anadolu haçlı ruhuyla işgal edilmiş, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa önce İngilizlerin, ardından da Fransızların kontrolüne girmişti. Fransızlar daha sonra Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye'yi de işgal etmişler, bu işgal esnasında genç-yaşlı, kadın-erkek demeden masum insanları vahşice katlederek ağıtlara da konu olan mezalimi sergilemişlerdir. Her zaman esaret yerine şehadeti, zillet yerine izzeti tercih eden aziz ecdadımız tüm Anadolu'da olduğu gibi Osmaniye'de de kahramanca işgalcilere karşı mücadele ederken, Kurtuluş Savaşı'nın Osmaniye'deki kahramanlarından Rahime Hatun, Saim Bey, Palalı Süleyman, Hasan Çavuş, Muhammed Hoca, Borazan Mehmet, Nacar Ökkeş ve arkadaşları âdeta "Esaret zincirine gelemez bu asil millet, şehitlik rütbe bize/ Cennet vatanımıza göz dikenler, elbet sonunda gelir dize./ Dünya âlem bilsin ki sarsılmaz çelikten imanımız var/ Sabrımız taşmaya görsün, bu dünyayı ederiz size dar." diye haykırarak düşmanları, işgal kuvvetlerini yurdumuzdan kovmuşlardır.

Değerli milletvekilleri, ecdadımız o kıtlık günlerinde bir oldu, birlik oldu, tefrikaya girmeden yaşlı-genç, kadın-erkek, kız-kızan hep birlikte savaştılar. Merhum Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/ Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez." dediği gibi yürekleri bu vatan için, bu ezan için, şanlı bayrağımızın semalarda ebediyen dalgalanması için bir çarptı ve bu aziz vatanı bize canlarıyla, kanlarıyla bedel ödeyerek miras bıraktılar. Kurtuluş Savaşı'ndaki destansı mücadelede nasıl ki Antep'in "gazi" unvanını, Maraş'ın "kahraman" unvanını, Urfa'nın da "şanlı" unvanını hak ettiği gibi Osmaniye de yiğit insanlarıyla milletin gönlünde "yiğit Osmaniye" unvanını kazanmıştır.

Değerli milletvekilleri, şu da unutulmamalıdır ki: Anadolu'yu yurt tuttuğumuz 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri ülkemize göz diken ve bizleri bölüp parçalayarak yok etmeye çalışan şer güçler ve onların taşeronları elbette bugün de boş durmamakta ve ülkemizin birliğini, beraberliğini bozmaya yönelik organize faaliyetlerine devam etmektedirler. Millet olarak bugün de bize düşen Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle ecdadımıza yakışır bir şekilde tüm etnik unsurlarıyla Türk milleti olarak kurtuluş mücadelesindeki birlik ve beraberliğimizi her zaman muhafaza etmek ve tefrikaya düşmemektir.

Bu vesileyle bugün Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini yakan başta Gazi Mustafa Kemal ve aziz silah arkadaşları ile tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, Osmaniyeli hemşehrilerimizin ve tüm aziz milletimizin kurtuluş bayramını tekrar kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)