GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman'ın 19 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:24
Tarih:06.01.2016

COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle değerli konuşmacı Mehmet Bey'den bu ifadesini düzeltmesini, tashih etmesini ısrarla talep ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, derebeylik meselesini konuştuğumuzda derebeylikle ilgili Marc Bloch'un Feodalitesini okumasına gerek yok, iktisat tarihinden okuyan kişi derebeyliğin ne olduğunu iyi bilir. Derebeylik değerli arkadaşlar -bunu açıkladığım için utanıyorum, özür diliyorum sizden- Orta Çağ'da hüküm sürmüş, birkaç yüzyıl hâkim olmuş, sadece bir feodal beyin hâkimiyetinde süren ve insanları, tebaasını sadece serf olarak yani köle, tarım işçisi olarak esas alan ve arkasından, toprakla birlikte alıp satan rejimin, uygulamanın adı, onun başındaki beyin adı da derebeyidir. Dolayısıyla, eğer derebeyliğin tanımı buysa -bakabilirsiniz ansiklopedilere, lügatlere yahut kitaplara- biz bunu şiddetle reddederiz. Her şeyden önce, bu sıfat bizim için söylendiğinde, sadece bizim için değil, kim için söylenirse söylensin, imparatorluğu geçirmiş, ulus devletine geçmiş, cumhuriyete geçmiş ve 78 milyon insana karşı bir hakarettir, esas itibarıyla bunun da geri alınması gerekir.

Değerli arkadaşlar, derebeylik hâkim olduğu dönemde Orta Çağ'da bırakın siz cumhuriyeti yahut 19'uncu yüzyılı Osmanlı İmparatorluğu'nda bile derebeyliğin d'si yoktur, söz konusu bile değildir. Bu tamamıyla Orta Avrupa'ya özgü bir ideolojidir, bunun altını çizelim, böyle ulu orta da bu kavramları lütfen kullanmayalım.

Ve bir hususu daha zikredeceğim, bitireceğim. Tarihten çok güzel örneklerle başlayan değerli konuşmacı, nasıl oluyorsa, on beş yirmi dakikalık konuşmanın sonunda bir şekilde bir makas değiştirmek suretiyle hakaretlerle biten bir konuşmaya dönüştürüveriyor. Oysa ne kadar güzel başlamıştınız; Alp Arslan'ı anlatmıştınız, Diyojen'i anlatmıştınız, Yavuz'u, İdrisi Bitlisî'yi anlatmıştınız, Kurtuluş Savaşı'nı anlatmıştınız. Orada da bir tashih yapayım müsaade ederseniz Mehmet Bey. Kürtlerle ittifak diye bir şey yok, zaten biz beraberiz, ittifak dediğiniz iki ayrı nesne arasında olan bir şeydir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - İnkâr ederek mi?

COŞKUN ÇAKIR (Devamla) - Yavuz'un, yani 16'ncı yüzyılda Yavuz'un iktidar olduğu dönemde Türklerle Kürtlerin ittifak etmesine gerek yok, zaten beraberdik biz; bir imparatorluğun, bir devletin mütemmim cüzleriydik, etle tırnak gibi. Kurtuluş Savaşı, aynı şekilde; şehitliklere gittiğinizde, Çanakkale'ye, Yemen'e, Bakü'ye nereye giderseniz gidin her yerde aynı tabloyu görürsünüz, aynı birliği beraberliği görürsünüz. Tashih ettiğim için özür diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)