| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 06.01.2016 |
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; MHP Grubu tarafından verilmiş olan önergenin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
AK PARTİ iktidarı döneminde sosyal politikalar alanında, ailenin korunması ve sosyal hizmetler alanında birçok ilke imza atıldı. Kayıp çocuklar da yine sadece bir emniyet veya bir kriminal olay olarak değil, ailenin korunması, toplumsal hayatın korunması, toplumsal dokunun korunması konusu olarak ele alındı. Bu çerçevede yapılan tüm çalışmalar sadece tek bir bakanlık nezdinde değil, Millî Eğitim Bakanlığı, Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının ortak çalışmasıyla ve bunlara, yine aynı şekilde, AK PARTİ iktidarlarının bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetlerde genel ilke olarak benimsediği STK'ların bu sürece katılmasıyla gerçekleşti. Bizler elbette kayıp çocuklarımıza birer istatistik, birer rakam olarak bakmıyoruz; kaybolan her bir çocuğun acısını her bir aile derin olarak içinde hissediyor. Şimdiye kadar bu konuda yapılan birçok çalışma var, Meclisimizin bu konuda yapmış olduğu çalışmalar var ve çok kapsamlı bir çalışma yapıldığını benden önceki, grubum adına konuşan Sayın Çalık ifade ettiler.
Meclisimiz elbette çalışmalarına devam etmek zorunda, gündemimiz çok yoğun. Kayıp çocukların asla ve asla önemsiz bir konu olduğunu burada ifade edecek hâlimiz yok grup olarak veya şahsımız olarak ancak Meclisimizin de elbette yoğun bir gündemi var. Daha önce yapılan bir çalışmanın tekrar yapılıyor olmasından, daha önce mesai harcanmış, iş görülmüş bir çalışmanın tekrar gündeme getiriliyor olmasından dolayı şahsım ve arkadaşlarım adına bunun aleyhinde olduğumu ifade etmek istiyorum.
Bakın, benden önceki konuşmalarda, Meclisimizde, istatistik üzerinden bir temel tartışma başlatıldı. İstatistikleri bir kenara bırakalım. Memleketimizin dört bir tarafı kar altında. Bundan on sene önce, on beş sene önce biz, bu havalarda kızakla taşınan hamile kadınları konuşuyorduk. SSK hastanesi dışında devlet hastanesine gidip doğum yapamayan kadınları konuşuyorduk biz bu kürsüde.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kayıp çocuklardan bahsediyoruz, kayıp çocuklar; hamile kadınları konuşmuyoruz.
HASAN BASRİ KURT (Devamla) - Bizlerin on beş sene önce olan hadiseleri, şu anda geldiğimiz noktayı çok iyi ölçmemiz, biçmemiz lazım. Artık paletli ambulanslarımız var, helikopterlerimiz her tarafa inip bunları alıyor. Hatta daha da ötesi, hastaneler bunlar için, kritik kriz bölgeleri için yer ayırıyorlar, riskli gebeleri alıyorlar hastanelere, bunları misafir ediyorlar. Eskiden doğum için yatak bulunamayan hastaneler şimdi riskli gebeler için, uzak köylerde oturan gebeler için otelcilik hizmeti verir hâle geldi.
Bundan beş sene önce yapılan bir konuşma, o dönemki AK PARTİ milletvekilimizin...
ERKAN HABERAL (Ankara) - Kayıp çocuklar için ne yaptı?
HASAN BASRİ KURT (Devamla) - ...yapmış olduğu bir konuşma üzerinden de yine bir polemik yaşandı. Biz AK PARTİ olarak her zaman kendimizi yenilemek üzerine, eleştiri yapacaksak da açık, net, halkın önünde, vatandaşın önünde eleştirimizi yapacak şekilde yolumuza devam ediyoruz. Hata, kusur varsa herkesle birlikte biz de bunu söyleriz, bunu iletiriz. Hükûmetimizin bugüne kadar yapmış olduğu çalışma hep bu yönde oldu ve her zaman düzeltici hareketler, bürokrasiyi düzeltici veya uygulamayı düzeltici hareketler oldu. Beş yıl önce yapılmış bir konuşma üzerinden burada koparılan bir fırtına gerçekten çok anlamsız. O köprünün altından çok sular aktı. Ondan sonra yapılan birçok çalışma var. İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet verileri, elbette, o tarihe kadar belki birbirinden farklılık arz ediyordu ama o tarihten sonra belli bir düzen içerisine sokuldu. Artık tek veriye ulaşma şansımız var ve veriler gerçekten güncel, gerçekçi. Eğer kayıp ailelerine giderseniz, kayıp aileleriyle konuşursanız, Hükûmetin organlarının -hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hem Emniyetin hem de diğer kurumların- bu kayıp çocuklarla ilgili neler yaptığını çok net bir şekilde ortaya koyabilirsiniz. Onların bu konuda gerçekten aradaki farkı gördüğünü biz söyleyebiliyoruz.
Biz iktidara geldiğimizde sadece çocuklarla ilgili değil, birçok kayıp insan da vardı, bunlarla ilgili de teknolojiyi son sınırına kadar kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Biliyorsunuz, en son, kayıp oluştuğu andan itibaren o bölgede MMS'le kaybın fotoğrafı bütün telefonlara atılabiliyor ve bunun ciddi bir şekilde takip edilmesi durumunda kayıp daha o bölgeden uzaklaşmadan herkesin fotoğrafı görüp polise bunu bildirmesiyle ciddi sonuçlar alındığını da Emniyet rakamlarından almamız mümkün.
Tabii, önemli bir konu, suça itilen çocuklarımız; burada bunu da söylemeden geçemeyeceğiz. Suça itilen çocuklar; eline molotof verilen çocuklar, fuhşa zorlanan çocuklar, eline silah verilip, taş verilip polise atması emredilen, polise atması istenilen çocuklar. Bunlar da gerçekten toplumumuzun kanayan bir yarası.
Bu konu Meclisimizde tartışılırken bunun da hassasiyetle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Bizler her bir birey olarak -sadece devlet kurumlarının sorumluluğunu içermiyor çocuklarımızla ilgili konular- bundan yükümlüyüz; etrafımızda ne varsa bunu açık, net bir şekilde, parti ayrımı gözetmeden ifade etmek zorundayız.
Ben, daha önceden gündeme gelmiş, tartışılmış ve ciddi bir külliyat oluşmuş bir konu üzerinde tekrar bir çalışmanın yapılmasını uygun bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)